>

DİĞER HABERLER

Lara Croft Geri Döndü!

"Angelina Jolie seksi kıyafetlerinin içinde yine maceradan maceraya koşuyor…." Talip Ertürk haftanın filmlerini yorumluyor. Tıklayın!
 
   
 
 
     
Tomb Raider serisinin ikinci filmi "Lara Croft Tomb Raider: The Cradle of Life- Lara Croft Tomb Raider: Yaşamın Kaynağı", Jolie ve Lara Croft hayranlarının özlem dolu bekleyişine son veriyor. Fransız sinemasının genç yeteneği François Ozon’un ilk İngilizce filmi "Swimming Pool- Havuz" gerçek sinemaseverler için haftanın ilk tercihi olacak elbette. Kanada’dan kopup gelen Hindistan soslu "Bollywood / Hollywood" ise bol cümbüşlü bir komedi sunuyor izleyicilere…

Lara Croft Tomb Raider: The Cradle of Life- Lara Croft Tomb Raider: Yaşamın Kaynağı

Bilgisayar dünyasının efsane isimlerinden Lara Croft, milyonlar satan bir dolu oyunun ardından sinema dünyasına transfer olmuş ve Angelina Jolie’nin göz ardı edilemeyecek desteği ile önemli bir başarı yakalamıştı. Serinin ikinci filmi Yaşamın Kaynağı’nda Oscarlı yıldız yine başrolde…

Lara Croft, çizgi romanları çocuk oyuncağı olarak gören, mahalle maçı kavramından habersiz bir kuşağın kusursuz kahramanı, ulaşılmaz seks sembolü. Bilgisayar dünyasının sınırlarını aşan büyük satış başarısı sayesinde Lara Croft, yeni kaynaklara her daim coşkuyla yaklaşan sinema dünyasının ilgisini kolayca çekiverdi. Maceralarının içeriği ile Indiana Jones’u, kullandığı teknolojik oyuncaklar ile James Bond’u hatırlatan bu soylu maceraperest, beyaz perdede Angelina Jolie ile hayat buluyor. Zaten henüz prodüksiyon aşamasında Lara Croft rolü için adı geçtiğinden beri Angelina Jolie, hemen herkesin favori Lara Croft adayı idi. 2001 yapımı ilk filmin gişedeki hatırı sayılır başarısının ardından çekilen ikinci film "Lara Croft Tomb Raider: The Cradle of Life- Lara Croft Tomb Raider: Yaşamın Kaynağı" tahmin edilebileceği üzere temponun hiç düşmediği, şaşaalı bir aksiyon gösterisi. Yönetmenliğini aksiyon sinemasının deneyimli isimlerinden Jan de Bont’un üstlendiği filmin senaryosu Dean Georgaris tarafından yazılmış. Seksi mezar soyguncumuz Lara Croft bu yeni macerasında efsanevi "Pandora’nun Kutusu"nun peşine düşüyor…

İnsanoğlunun karşılaşabileceği en akıl almaz kötülüğü barındırdığı söylenen Pandora’nın Kutusu, Afrika kıtasında, "Yaşamın Kaynağı" olarak bilinen gizli bir yerdedir. Bu kötü üne sahip kutuyu, Nobel ödüllü bilim adamı Dr. Jonathan Reiss’ın eline geçmeden önce bulmak ise dünyaca ünlü hazine avcısı Lara Croft’un işidir. Kutunun içindeki kötü gücü açığa çıkarmak niyetindeki Reiss’ın, her ne pahasına olursa olsun durdurulması gerekmektedir. Reiss’ın dünyaya hükmetmek isteyen hain amacını gerçekleştirmesinin önünde durabilecek tek kişi Lara Croft’tur...

Öncelikle söylemek gerekir ki, ilk filmin ardından yaşanan yönetmen değişikliği, kendini fazlasıyla belli ediyor. Yurt dışında beklediği ilgiyi göremedi ancak, bize göre Yaşamın Kaynağı ilk filme nazaran daha derli toplu bir yapım. Sınırları artık fezaya ulaşan aksiyon sineması ile bir derdiniz yoksa önümüzdeki film gayet güzel bir eğlencelik. Daracık kostümleri ile Angelina Jolie’de cabası…

Havuz-Swimming Pool

Fransız sinemasının genç ve yetenekli yönetmeni François Ozon’un yurt dışında övgüye boğulan yeni filmi "Havuz", Charlotte Rampling ve Ludivine Sagnier’in başrolünü oynadığı gerilim soslu bir drama…

"Sitcom" ve "Kızgın Taşlara Düşen Su Damlaları" ile dikkat çeken, "8 Kadın" ve "Kumun Altında" ile iyiden iyiye usta bir yönetmen olarak saygı görmeye başlayan Fransız sinemasının yeni umudu François Ozon’un ilk İngilizce filmi "Havuz-Swimming Pool", başrolündeki iki aktrisin varlığı ile bile ilk elden heyecan verici bir proje. İki neslin hem güzel hem de bolca yetenekli iki üyesi Charlotte Rampling ve Ludivine Sagnier, filmin başrollerinde. Senaryosu François Ozon ve Emmanuèle Bernheim tarafından yazılan film yeni kitabını yazmak üzere inzivaya çekilen bir yazar ve genç bir Fransız dilberi arasındaki garip ilişkiye odaklanıyor. Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye için yarışan Havuz, birçok eleştirmene göre Ozon’un bugüne kadar ki en yetkin filmi …

Sarah Morton (Charlotte Rampling) ünlü bir İngiliz polisiye roman yazarıdır. Londra’dan uzaklaşmak isteyen ve yeni romanı için ilham arayışı içinde olan Sarah’ı editörü John Boasload (Charles Dance), Fransa’nın güneyinde bulunan yazlık evine davet eder. Luberon’un güzelliği Sarah’ı etkilemekle kalmaz, sezon sonu olması ile burada tam bir huzur bulacağını düşünür... Başlangıçta bu gözden uzak yer ve ağaçların içindeki ıssız yüzme havuzu Sarah için mükemmeldir. Fakat bir gece editörün asi, seks düşkünü genç ve güzel Fransız kızı Julie (Ludivine Sagnier) beklenmedik bir şekilde eve gelir...Sarah bu olaya hiç memnun değildir ve aralarında sınır oluşturma çabaları da Julie tarafından altüst edilir. Sarah’ın sert yapısı, İngilizlere has soğukluğu ile kurallara fazlasıyla bağlılığı, pervasız ve cinsellikle dolu hayat stili olan Julie ile uyuşmazlıklar yaratacaktır. Birbirleriyle ilişkileri değişken dinamikler üzerinde hareket ederken, Sarah’ın yaratım sürecini aşırı derecede etkilemeye başlar. Bu birbiriyle uyuşamayan iki kişiyi ardı ardına yaşanan gizemli olaylar ani bir şekilde birleştirecektir...

Bollywood / Hollywood

22. İstanbul Film Festivali’nde yapılan Bollywood filmleri toplu gösterisi bir anda Hindistan sinemasına olan ilgiyi arttırdı. Bol cümbüşlü "Bollywood / Hollywood"u, ticari sinema kuralları ile çekilmiş bir Bollywood filmi olarak nitelendirmek mümkün…

Klişeleri ile Hollywood’u bile gölgede bırakan, dünyanın en üretken sinema mabedi Bollywood, dünya sinemasını etkilemeyi sürdürüyor. Kanada’da yaşayan Hintli yönetmen Deepa Mehta’nın yazıp yönettiği "Bollywood/Hollywood", iki dünya arasında sıkışmış Rahul Seth’in hikayesini anlatıyor. Yurt dışında oldukça orta karar eleştiriler alan bu eğlenceli filmin başrollerinde Rahul Khanna ve Lisa Ray var.

Rahul Seth hızlı yaşayan genç bir milyonerdir. Yaşam tazı dolayısı ile yeterince batılı olduğunu düşünmekte ve annesi ve büyük annesine gelenekleri konusunda karşı gelmektedir. Oğullarının beyaz bir kızla arkadaşlık etmesini daha da kötüsü Kimberly adındaki bu kızın bir pop yıldızı olmasını bir türlü anlayışla karşılayamamaktadırlar. Onların olayla el koymasına fırsat kalmadan Kimberly korkunç bir trafik kazasında ölür. Rahul perişan olmuştur. Fakat annesi oğlunun acı içinde yasını tutmasına izin vereceğine bunu oğlunu başgöz etmek için bir fırsat bilir ve kızkardeşinin düğününe gelmesini sağlar. Böylece kendisi gibi Hintli hoş bir kıza rastlayabilecektir. Rahul için bu savuşturulması kolay bir hamle olur. Para karşılığı kızarkadaşı gibi davranabilecek bir kız olan Sue ile anlaşır. Sue bir süreliğine ailenin Hintli gelini rolü yapacaktır. Paraya ihtiyacı verdır ve dolayısı ile herhangi bir şekilde aralarında aşk riski yoktur. Üstelik tipik Hintli erkeklerinden de hiç hoşlanmamaktadır. Fakat ne yazık ki işler onların tahmin ettiği gibi gitmez. Rahul'ün alesi ile tanışınca herkes onu çok sever... Rahul'ün kardeşleri, annesi hatta şoförü bile ondan çok memnundur... Hatta Rahul bile...

Talip ERTÜRK

Taliperturk@hotmail.com


Favorilerinize ekleyinAnasayfaya dönPaylaşın
cosmoturk önerisi
GÜNLÜK FALINIZ
HAVA DURUMU
Anket
Aşk mı, Para mı?
Aşk
Para
>