>

KÜLTÜR-SANAT

Salon`da Sezon Açılıyor!

Salon’dan sonbahara sıkı bir merhaba...
 
   
 
 
     

2010 senesinden bu yana kaliteli müzik severlerin buluşma noktalarından biri haline gelen Salon, 8 Eylül’den itibaren yeni sezona heyecan verici konserlerle merhaba diyecek. Eylül ayının ilk haftasında başlayarak kendi kulvarının en iyi müzisyen ve gruplarını sahnesinde ağırlayacak olan Salon, tüm müzikseverleri Beyoğlu’nun kalbinde yer alan mekanında misafir edecek.

Salon, Birlikte Güzel işbirliğiyle gerçekleşecek sezonun ilk konserinde Kanadalı prodüktör ve vokalist Michael Milosh tarafından 2013’te kurulan Rhye’ı konuk edecek. ‘Open’ ve ‘The Fall’ şarkılarını esrarengiz bir biçimde internette paylaştılar ve bütün müzik dünyasının dikkatini çektiler. Milosh’un androjen vokali Sade’ye çok benzetildi, The xx ile karşılaştırıldı. İlk albüm “Woman” ile girmedik liste bırakmadılar. Coachella’dan Pitchfork Music Festival’a, Montreal Caz Festivali’nden Primavera Sound’a en büyük festivallerde sahne aldılar. İlk İstanbul konserlerini Kasım 2015’te Salon’da verdiler. Bu yılın başında yayımladıkları ikinci albüm ‘Blood’ın ardından dünya çapında bir turneye çıkan Rhye, bu turne kapsamında, ikinci kez İstanbul’u ziyaret edecek ve Birlikte Güzel işbirliğiyle 8 ve 9 Eylül’de iki konserle Salon’da müzikseverlerle buluşacak.

Eylül’de Salon’da


Rhye konserleri ile kapılarını açan Salon, Garanti Caz Yeşili konserleri kapsamında 14 ve 15 Eylül’de Balthazar ile tanıdığımız Maarten Devoldere’den solo projesi Warhaus’u sahnesine konuk edecek. Balthazar’ın yeni işlere çok kısa bir ara verip yan projeleriyle ilgilenmeye çalıştığı dönemde Maarten Devoldere, Warhaus adını taşıyan solo projesini hayata geçirdi. İlk tekli “The Good Lie”ı kız arkadaşı ve Soldier’s Heart’ın da vokalisti olan Sylvie Kreusch ile tamamladı. 2016 tarihli ilk albüm ‘We Fucked a Flame into Being’ karanlık haletiruhiyesiyle Leonard Cohen, Serge Gainsbourg ve Tom Waits’e benzetildi. Bir yıl ardından kendi adını verdiği ikinci albümünü yayımlayan ve geçtiğimiz Mayıs ayında Salon’u ziyaret eden grup arkadaşı J. Bernardt’ın ardından bu kez Warhaus Salon’da olacak.

Salon, Warhaus’un ardından, 1998’de müzik dünyasına sürekli armağanlar sunan Austin, Teksas’ta Will Sheff tarafından kurulan Okkervil River’ın konserine ev sahipliği yapacak. İlk albümleri ile müziğin dünyaca ünlü fuarı South by Southwest’e konuk olan ekip, her zaman çok sevilen gruplardan biri olmayı başardı. Okkervil River, 2017’de grubun kurucusu Sheff’in atlattığı terapilerin ardından yepyeni bir yapılanmaya gitti. Bu turnede biriktirdiği hikâyeler 2018 tarihli ‘In the Rainbow Rain’in doğumuna yol açtı. Okkervil River şimdi ise ilk İstanbul konseri için bu albümün turnesi kapsamında ve Birlikte Güzel işbirliğiyle, 19 Eylül’de Salon’u ziyaret etmeye hazırlanıyor.

Okkervil River konserinin hemen sonrasında Salon, Eylül’de tanıdık bir yüzü daha sahnesinde ağırlayacak. Kâh iç ısıtan, kâh hüzünlü şarkılar ve dileyenleri rüya âlemine götürecek yumuşacık sesiyle Jehan Barbur 20 Eylül’de Salon’da olacak. Üniversitede okurken müzik tutkusunun onu sürüklediği İstanbul’a gelen ve burada tesadüfen karşılaştığı Bülent Ortaçgil şarkılarına hayran kalan Barbur, bir süre sonra ilk albümü ‘Uyan’ı yayımladı. İkinci albümü ‘Hayat’ 2010, üçüncü albümü ‘Sarı’ 2012 yıllarında geldi; hafif caz ve pop arasında dolanan, kimi zaman Ortadoğu nağmelerine göz kırpan masalsı müziğiyle huzur arayanların gözdesi oldu. Son uzunçaları ‘Sizler Hiç Yokken’i 2014’te yayımladı. Barbur, herkesin hayranlıkla dinlediği sesi ve parçalarıyla bir kez daha Salon’da olacak.

Jehan Barbur’un ardından sahne ‘La Casa de Papel’in jenerik parçası “My Life is Going On” ile tanıdığımız İspanyol caz müzisyeni Cecilia Krull’un olacak. En az dizinin kendisi kadar izleyicileri kendine bağlayan bu şarkıyla esas bilinirliğine ulaşan Krull, müzisyen bir ailede yetişti, 7 yaşında şarkı söylemeye başladı. Stevie Wonder, Whitney Houston, Mariah Carey, Lauryn Hill en büyük idolleriydi. İspanyol Disney’i için şarkı söyledi, yıllar sonra mevzubahis şarkının yazarı, birçok başka film ve diziye de müzikler yapan Manel Santisteban ile tanıştı. Onunla 8 yıl boyunca birçok yapıma imza attılar. Krull, kendi yazdığı şarkılardan oluşan ilk solo albümüyle, onu milyonların dinlediği İstanbul’a ilk ziyareti kapsamında 21 ve 22 Eylül’de Salon’un konuğu olacak.

Eylül ayının son haftası da programına hız kesmeden devam eden Salon, 25 ve 26 Eylül’de neo-klasik besteci ve piyanist Joep Beving’le iki konserden oluşan enfes bir klasik müzik buluşmasına hazırlanıyor. Reklam, oyun ve tasarım dünyası için müzik hizmetleri sunan ajans MassiveMusic için yaptığı işlerle hayatımıza giren Beving, ilk albümü “Solipsism”i 2015’te yayımladı. Albümün başlığı, hakikatin yalnızca kişinin zihninde varolabileceği felsefesine selam çakıyordu. 2017’de “Prehension” başlıklı ikinci albümünü yayımladı. Besteleri müzik ile kaçış arayanların, tez yazarken müzik dinlemeden edemeyenlerin, hayatlarına bir soundtrack iliştirmek isteyenlerin vazgeçilmezi oldu. Joep Beving, şimdi ilk defa İstanbul’da, Salon dinleyicisinin karşısında olacak.

Ayın son konserinde ise Salon dinleyicisinin hayli yakından tanıdığı Mashrou’ Leila ikinci bir buluşma için İstanbul’da olacak. Beyrut’un nadide indie rock grubu Mashrou’ Leila, bir müzik yarışmasında kazandıkları birincilik ödülüyle ilk albümlerini kaydettikten sonra, şehirde aradığını bulamayan Beyrutlu marjinal indie rock dinleyicilerinin göz bebeği oldu. LGBTİ+ dostu sözleriyle birçok derginin kapağına yerleştiler. Eleştirel ve iğneleyici tavırlarıyla kendi ülkelerinde bir kesimin yasaklılar listesine girip, dünyanın geri kalanının sevgilisi haline gelen ekip, beşinci albümleri üzerinde çalışmalarını sürdürürken, bütün biletleri tükenen 2016 konserinin ardından ikinci defa, Birlikte Güzel işbirliğiyle, 28 ve 29 Eylül’de Salon’da olacak.

Biletler satışta


Konserlerin biletleri, Biletix satış kanalları ve hizmet bedeli olmadan İKSV ana gişeden temin edilebilir. (İKSV ana gişesi Pazar hariç her gün 10.00-18.00 saatleri arasında açıktır.) Öğrenci biletleri ana gişe İKSV'den temin edilebilir, etkinlik kapasitesi el verdiği sürece öğrenciler sınırsız sayıda indirimli bilet satın alabilirler.

Lale Kart sahipleri %25’e varan indirimlerden yararlanabilirler. Ayrıca Lale Kart’ın en genç kategorisi Mavi Lale Kart ile siz de İKSV'yi destekleyebilir, tüm Salon İKSV etkinliklerinde %10 indirimden yararlanabilirsiniz. Mavi Lale Kart yalnızca 50 TL. Ayrıntılı bilgi için: lalekart.org

Salon etkinliklerinde Vodafone FreeZone üyelerine bir bilet alana ikinci bilet hediye.

Salon İKSV’de bu sezon da Garanti Bankası sponsorluğunda gerçekleşecek Garanti Caz Yeşili konserleri izleyicilerle buluşacak.

MasterCard da Paha Biçilemez İstanbul programı kapsamında Salon etkinliklerine katkıda bulunuyor.

 

Favorilerinize ekleyinAnasayfaya dönPaylaşın
cosmoturk önerisi
GÜNLÜK FALINIZ
HAVA DURUMU
Anket
Aşk mı, Para mı?
Aşk
Para
>