>

DİĞER HABERLER

Cosmoturk'te Yepyeni Bir Yazar: Ela Mermerci

Ela Mermerci bugünden itibaren her hafta "Monologlar" köşe yazılarıyla Cosmoturk'te! Ela Mermerci'nin yazısını okumak için tıklayın.
 
   
 
 
     
Doktor merhaba;

Size gelmeden önce çok düşündüm. Ah, evet, eminim bunu herkes ilk gelişinde size söylüyordur. Zaten ben de sıradan bir insanım; dolayısıyla herkesle aynı şeyi yapmış olmaktan rahatsızlık duyacak değilim...

Neyse doktor, eminim bir açıklama bekliyorsunuz benden. İlk cümlelerimi cımbızla çekecek, benim hakkımda ortalama bir fikre sahip olacak, bana bir etiket yapıştıracak ve ne olursa olsun kendi belirlediğiniz bir kalıba sokacaksınız beni... Sonra, sizinle kaç seans birlikte olursak olalım ben bu etiketten bir türlü sıyrılamayacağım... Böyledir bu işler değil mi doktor? Hepimiz görünmez bir etiket taşıyoruz..

Mesela ben; 34 yaşında bir kadınım. Bir çocuk annesiyim, yedi yıldır evliyim. Çalışıyorum, yorgunum ve evet mutsuzum. Asıl öğrenmek istediğiniz buydu değil mi, mutsuzluğum... Bu mutsuzluk denen illet yakanıza bir yapıştı mı bırakmıyor doktor; gerçi siz benden daha iyi bilirsiniz bunu. Bir eczaneye gidip Passiflora almak, güne bu bitkisel ilaçla başlamak hiçbir şeyi değiştirmiyor.

Duymuş muydunuz doktor; ‘sanatçılar’ şişe şişe tüketiyorlar bundan. Mesela bir canlı yayın var, çantalarına bir şişe Passiflora atıyorlar, tam yayın başlayacakken şişeyi bir dikişte içip bitiryorlar, alkolikler gibi... Ne de olsa canlı yayında nelerle karşılaşacaklarını kimse bilemez... Hadi bize ilk albümünden bir şarkı söyle; hadi beraber yemek yapalım, hadi bize ilk sevişmeni anlat... Bütün bunlara katlanabilmek Passiflora’yla daha kolay oluyor herhalde...

Doktor ben çalışmaktan çok yoruldum, oradan başlayayım isterseniz. Geçen gün mesela, hastayım diye yalan söyleyip bir alışveriş merkezine gittim. Niyetim bir filmin içine dalmak, başka bir hayata iki saatliğine de olsa sızıvermekti... Filmin başlamasına daha vakit vardı, bir kahve alıp oturdum, gelen geçeni izlemeye başladım. Bir iş gününde ne kadar çok işi olmayan insan olduğuna şaşırdım. Sonra, aheste aheste yürüyen, elleri alışveriş torbalarıyla dolu, benim yaşlarımda olan kadınlara takıldı gözüm. Hepsi mutlu, sağlıklı görünüyordu. Hepsi bakımlıydı, hepsi makyajlı... Ben ise, saçlarımı taramaya bile vakit bulamamıştım o sabah, alelade giyinmiştim. O kadınların hepsinin ayağında şıpıdık terlikler vardı, ses çıkarta çıkarta yürüyor, soğuk içeceklerini yudumluyor, hangi filmi izleyeceklerine karar veremiyor gibi görünüyorlardı.

Onları izlerken, hayattan ne istediğim bir anda şekillendi doktor. Ben kan kırmızısı topuklu Prada terlikler giyerek amaçsız dolaşmak, Akdeniz’in uçsuz bucaksız bir sahilinde koca bir yazı hiçbir şeyi umursamadan geçirmek istiyorum. Hiç kulak kabarttınız mı bilmem, bu tip kadınlar deniz kenarında sadece güneş kremlerinin markalarından konuşur, birbirlerinden sırtlarını yağlamalarını rica ederler.

Sonra hep birlikte denize girer, ardından karpuzla peynir yer, soda içerler. Akşam olana kadar, kitap bile okumadan yatarlar güneşte. Hepsinin renk renk bikinileri, hafif sarkan göbekleri ama incecik bacakları, ipek gibi pareoları, aynı renkte terlikleriyle havlu ve çantaları vardır. Hepsinin bir iki çocuğu vardır ama nerede oldukları umurlarında değildir, hafif göbekleri bu yüzdendir işte. Doğum yapmış ama doğum sonrası doktorlarının yapmalarının önerdiği cimnastik hareketlerini ‘vakitsizlikten’ ihmal etmişlerdir. Pişmandırlar ve kışın kesinlikle bir fitness club’a gideceklerdir...

İşte doktor; ben de böyle bir kadın olmak istiyorum...
45 dakika doldu mu? İnanamıyorum... Peki, gelecek hafta asıl konuya gelirim....

Görüşmek üzere doktor.

elamermerci@doctor.com
Favorilerinize ekleyinAnasayfaya dönPaylaşın
cosmoturk önerisi
GÜNLÜK FALINIZ
HAVA DURUMU
Anket
Aşk mı, Para mı?
Aşk
Para
>