>

DİĞER HABERLER

Kaderimi 14 yaşındaki o çocuk belirledi

"Bazen bütün hayatımızı etkileyen kararlar veririz ve bu kararları öyle nedenler belirler ki..." Mürsel Sezen'in yeni yazısı...
 
   
 
 
     
“Asker olmaya 14 yaşında karar verdim” diyordu.
“O zamanlar bir kız arkadaşım vardı, beyaz üniformalı delikanlıları görünce, “bak ne kadar hoş” demişti.”
Ve o 14 yaşındaki çocuk, kız arkadaşı beyaz üniformalıları beğeniyor diye asker olmaya karar vermiş.
Şimdi 30 yaşında.
Asker olmaktan başka bir iş bilmiyor.
Bırakamıyor.
Memnun mu?
“Şimdi olsa yüzde 90 seçmezdim ama başka ne yapabilirim ki” diyor.
Gerçi işinin getirisinden, yaptığı işin hafif yanlarından memnun.
Askerlik kişiliğine uygun mu? Hayır.

Erzan’la bir dönem aynı işyerinde çalıştık. Ben üniversiteden yeni mezundum, o ise 9 yıldır oradaydı. İşinden nefret ediyordu, hem de öyle böyle değil. Her gün saatler, dakikalar geçmek bilmiyordu.
“Neden başka bir iş yapmayı denemiyorsun?” diyordum.
“9 yılımı yakamam, hem başka bir şey yapmayı bilmiyorum ki!” diyordu.
Bu ilk işyeriydi ve orada saplanıp kalmıştı. Başka bir yere geçmeye cesaret edemeyerek 9 yılını geçirmiş ve bir 30 yılı daha bu 9 yılın hatırına feda etmeye hazırdı.
Dehşete kapılırdım.

Zaman geçiyor, büyüyoruz, olgun insanlar oluyoruz fakat hayatını değiştirme becerisinden pek çok noktada yoksun kalıyoruz.
Frankfurt uçağında bir adamla tanışmıştım. Almanya’da tekstil firması sahibiydi ve Frankfurt’ta yaşıyordu. İşi gereği her ay iki defa İstanbul’a, iki defa Londra’ya uçuyormuş. Ben Frankfurt’ta kalacaktım, o ise Paris’e devam ediyordu.
Bayburt’ta doğmuş. “Ortaokulu bitirdiğimde Bayburt’ta kalmamaya ve İstanbul’da okumaya karar vermiştim” dedi, İstanbul’da akrabalarının yanına taşınmış ve liseyi burada bitirmiş. “Üniversiteye gitme zamanım geldiğinde ise Almanya’ya yerleşmeye karar verdim.”
Şanslıymış çünkü Almanya’da abisi varmış. Ama adam olacak çocuk kararlarını daha küçük yaşta vermeye başlamış. Almanya’da bir şirkette bir süre çalışıp işi öğrendikten sonra da kendi firmasını kurmuş.
Bazen bazı şeyler uzaktan göründüğü gibi değildir. Belki de özenilecek bir hayatı yoktur. Belki bulunduğu konum için bizim yapmak istemeyeceğiz bir çok şeyi yapmayı göze almıştır ama hayatını yönlendirme becerisinin birçoğumuzunkinden daha güçlü olduğu aşikar.

Hayat öyle kolay kurulmuyor. Bir karar veriyorsun ve birçok şey belirleniyor.
Çoğu zaman da koşullar kararlar üzerinde çok etkili oluyor.
Mesela o 14 yaşındaki çocuk; “Babam işçiydi, iki kardeştik, ikimizi birden okutması zordu. Ben askeriyeye gidersem kardeşimi okutması daha kolay olacaktı” diyor.

Peki ya sonra?
Erzan bütün hayatını sevmediği bir işte mi geçirecek?
Kardeşi okusun diye, kız arkadaşı üniformalıları beğeniyor diye, astsubay olan çocuk yaşamını hiç mi değiştiremeyecek?

Peki ya biz?
Mutlu muyuz işimizden?
Mutlu olmak bir yana, değiştirmek istediğimiz hayatın yerine daha iyisini, daha güzelini koyabilecek miyiz?
Soru buydu değil mi Shakespeare?
“To be or not to be, that is the question”

Devamı var...

Mürsel Sezen
msezen@cosmoturk.com


Favorilerinize ekleyinAnasayfaya dönPaylaşın
cosmoturk önerisi
GÜNLÜK FALINIZ
HAVA DURUMU
Anket
Aşk mı, Para mı?
Aşk
Para
>