>

KÖŞE YAZILARI | ÇAĞATAY ÖZTÜRK

Terapi Hikayeleri - Çağatay Öztürk

Cosmoturk`te yepyeni bir yazı dizisi: Terapi Hikayeleri 1: "Ondan Ayrılmamın Daha Doğru Bir Karar Olduğunu Bildiğim Halde Para Yüzünden Ayrılamıyorum"
 
   
 
 
     

Henüz yirmili yaşların başında olan erkek danışanım, kısa bir süre önce üniversiteyi bitirmiş olmasına rağmen, düzenli bir işte çalışmıyordu. Oldukça bakımlı ve yakışıklı olan danışanım orta yaşın üzerindeki bayanlarla arkadaşlık kurmak ve yaşamı günü birlik bir anlayışla sürdürmekte olan bir düzene sahipti.

Seansa geldiği ilk gün ‘Aslında size niye geldiğimi bilmiyorum. Ama genel olarak stresli bir yapım var. Ayrıca sinirlendiğim zaman gözüm dünyayı görmüyor. Nasıl bir yol izleyeceğimi bilemiyorum’ derken danışanım adeta o anı yaşıyor gibiydi. Belli ki öfke kontrolü anlamında gerçekten çok zorlanıyordu. Bu arada ikinci seanstan itibaren yaklaşık bir buçuk yıldır birlikte olduğu ve kendinden yaşça oldukça büyük olan hanım arkadaşından ayrılmak isteyip ama ayrılamadığından söz ediyordu.

‘Neden ayrılmak istiyorsunuz?’ diye sorduğumda, verdiği yanıt oldukça açıktı. ‘Çünkü bayan arkadaşım evli ve çocukları var. Ayrıca aramızdaki yaş farkı da oldukça fazla. İlişkimizi açık bir biçimde yaşayamıyoruz’ dedi. Danışanımın yüz ifadesinden edindiğim izlenim, danışanımın bayan arkadaşıyla yollarını ayırmamasının altında başka gerekçeler olabileceği gerçeği üzerinde yoğunlaşmama sebep oldu. ‘Peki birlikteliğinizi sonlandırmak istediğiniz halde zorlanmanızın altında başka gerekçeler de var mı?’ diye sorduğumdaysa, tek bir kelime ile yanıt vermeyi istemişti. ‘Var’ demişti. ‘Nedir o sebep?’ diye sordum. Danışanım düzenli bir işi olmadığı ve günü birlik yaşadığı için, hanım arkadaşının onun yaşamı için maddi bir güvence olduğundan söz ederken sıkılıyor gibiydi. ‘Bu durum sizi rahatsız ediyor mu? Yani maddi olarak bayan arkadaşınıza bağlı olmak..’ ‘Evet ediyor. Hatta bazen para istemek zorunda kaldığım halde istemekte zorlanıyorum’ dedi.

Seanslar ilerledikçe danışanımın ailesiyle olan ilişkisini irdeleme sürecine gelmiştik, annesiyle babasıyla ve diğer kardeşleriyle olan ilişkisini. Babası sorumluluklarını yerine getirmeyen, çocuklarına karşı gerçekleştirdiği her şeyi son derece suçlayıcı ve karşı tarafa kendini eksik hissettiren bir üslup ile anlatan bir yapıya sahipti. Annesi ise pasif ve savunmasız bir hanım idi. Kardeşlerine gelince, ikisi evlenmiş, iki kardeşi ise bekâr ve danışanımdan maddi ve manevi destek görmeyi amaçlayan bir ilişki dinamiğine sahiptiler.

Kimi zaman sürekli birlikte olduğu kendinden yaşça büyük hanım dışında başka hanımlarla da beraber olan danışanımın, yaşamı çokta istikrarlı ve parlak bir noktaya doğru ilerlemiyordu. Geç saatlere kadar değişik gece kulüplerinde eğlenen ve kendinden yaşça büyük kadınlarla gününü gün eden bir yaşam biçimini benimsemişti. Çok sık olmasa da, arada bir esrar kullanan danışanım, kimi seanslara geldiğinde ‘Şu an biraz başım dönüyor, dün gece çok esrar içtim’ diyerek ben sormadan bana peşin itirafını gerçekleştiriyordu.

Günler, aylar geçti. Danışanım seanslarına devam etti. Birlikte olduğu hanım evli olduğu için danışanımla olan beraberliğinden çok fazla bir beklentisi yoktu. İş yaşamında da kayda değer başarılara imza atmış bir kişi olan birlikte olduğu hanım danışanımla mümkün olduğunca ortalıkta gözükmemeye özen gösteriyordu.

Seanslar ilerledikçe danışanımın para konusundaki isteğini karşısındakine neden iletemediğini çözmek hiçte zor olmadı.

Çocukluk döneminde belirttiğiniz talepler sonucu aldığınız tepkiler, genelde size kendinizi eksik ya da kötü hissettirmişse bu sadece para konusunda değil, genel olarak her konuda talepte bulunmanız açısından sizi oldukça kısıtlayıcı bir boyut taşımaktadır. Bu nedenle çocukluk döneminde bu tür ilişki dinamiklerine sahip kişiler karşısından bir şey istediğinde, talepte bulunan kişi konumunda olmanın bir eksiklik ve güçsüzlük ile eşdeğer olduğu hissine kapılabilirler.

Oldukça uzun bir süre bu karmaşadan kurtulması için bir analiz sürecine girdik danışanımla. Ona çocukluk döneminde bu şekilde hissetmesine sebebiyet veren olayları hatırladığı kadarıyla analiz ettik. Sonuçta danışanım, karşısındakinden kolayca bir şekilde bir şeyler isteyecek hale gelmeye başlamıştı. Bu nedenle sürdürdüğü ilişki konusunda da farklı bir bakış açısıyla hareket edebilme özgürlüğüne de kavuşan danışanım artık kendinden yaşça büyük hanım arkadaşından ayrılma konusunda çok daha kararlıydı. Nitekim o kişiyle olan beraberliğinde danışanım istemese de hanım arkadaşı ona maddi olarak yardımda bulunuyordu. Danışanım ise yeni bir hanımla arkadaşlık ederse ve o kişiden para isteyemezse işi de olmadığı için maddi zorluklar yaşar endişesiyle kendinden yaşça büyük olan hanım arkadaşıyla olan beraberliğini sürdürüyordu.

Seansa geldiğinde danışanım hanım arkadaşına ayrılmak istediğini söylediğini belirtti. Hanım arkadaşının ise ona ‘Sen bilirsin’ dediğini. Ardından da sordu ‘Sizce geri gelir mi Çağatay Bey? Her ne kadar ondan ayrılmayı ben istesem de, ondan bir anda kopamıyorum. Ama geri gelse de bu şartlar altında yani onun evli olduğunu bile bile beraber olmak istemiyorum’ dedi. Aradan birkaç gün geçtikten sonra hanım arkadaşı danışanımı arayarak yeniden beraber olmak istediğini söylemiş. Danışanım ise ‘Hayır istemiyorum’ diye yanıt vermiş.

On gün sonraki seansa geldiğinde elindeki anahtarı göstererek ‘Çağatay Bey bilin bakalım bu ne?’ diye bana sorduğunda danışanım oldukça mutluydu. ‘Sevgilim bana sürpriz yapmış ve uzun süredir istediğim arabayı almış. Bilseydim ondan daha önce ayrılırdım. Bensiz yapamayacağını söyledi ve bana istediğim arabayı aldı. Bende onunla tekrar denemeye karar verdim’ dedi danışanım. Yaşadığı mutluluğun ne kadar süreceği belli olmasa da sevgilisinin ona aldığı arabadan duyduğu mutluluk açıkça ortadaydı.

Sevgilisinden seanslarda çok daha sık bahsetmeye başlayan danışanım, sevgilisinin kendisine araba hediye ettikten sonra çok daha sorgulayıcı olduğunu ve özgürlüğünü kısıtlamaya dönük tavırlar içerisinde olduğunu söylüyordu.

Ne yazık ki para kimi zaman özgürlüğünüzün elinizden gitmesine sebep olabilir. Bu nedenle, maddi olanaklar ve kazançlar karşısında nelerden fedakârlık yapmak zorunda olduğunuzu baştan iyi bilmelisiniz.

Danışanımın kendinden yaşça büyük hanım sevgilisinin ona aldığı pahalı araba bile bu ilişkinin kurtulması için yetmemişti. O günkü seansta danışanım her türlü sonuca katlanarak bu ilişkiyi bitirmekte kararlı olduğunu oldukça kendinden emin bir ses tonuyla bana söyledi…

Seans süresince danışanım bir şeyleri kazanma, kaybetme ya da istemek konularında yaşamındaki travmalarla oldukça derin bir şekilde yüzleştiği için, kendi ayakları üzerinde durabilecek bir noktaya da gelmişti. Şimdilerde oldukça iyi bir iş alanında hak ettiğini düşündüğü miktarlarda paralar kazanan ve yaşam standardını dilediği ölçüde sürdüren danışanım seanslarına halen devam ediyor. Kimi zaman konfor dediğimiz şey, bizi özgürlüğümüzden mahrum bırakabilir. Seçim ve karar sizin…

Çağatay Öztürk
Psikoterapist


ÇAĞATAY ÖZTÜRK
YAZARA E-POSTA GÖNDER

 

Diğer yazıları liste halinde görmek için tıklayın >

Favorilerinize ekleyinAnasayfaya dönPaylaşın
cosmoturk önerisi
GÜNLÜK FALINIZ
HAVA DURUMU
Anket
Aşk mı, Para mı?
Aşk
Para
>