>

KÖŞE YAZILARI | CANAN BAHADIR

Çocuğunuzla Birlikte Büyümek - Naomi Aldort

Çocuk bakımı ile ilgili çok beğenerek okuduğum kitaplardan birisi de bu kitap oldu. (Canan Bahadır)
 
   
 
 
     



Çocuk bakımı ile ilgili çok beğenerek okuduğum kitaplardan birisi de bu kitap oldu.

Doğan Kitap tarafından Anne Baba Akademisi adı altında üç kitap satışa çıkmış:

1.Bilinçli Bebek - Aletha J.Solter
2.Çocuğunuzla Birlikte Büyümek - Naomi Aldort
3.Çocuğum Yemek Yemiyor - Carlos Gonzalez

Ben bu kitaplardan Bilinçli Bebek ve Çocuğunuzla Birlikte Büyümek'i okudum ve her ikisini de iyi ki alıp okumuşum dedim kendi kendime.

Naomi Aldort'un bu kitabı, anne babalara anne baba olmayı adeta yeniden öğretiyor.Altı bölüme ayrılmış olan kitapta bölüm başlıkları şöyle:

1.Konuşmanın bağlantı kurucu ve iyileştirici gücü
2.Sevgi
3.Kendini ifade etmek
4.Duygusal güvenlik
5.Özerklik ve güç
6.Özgüven

Kitapta bahsedilen S.İ.D.O.T formülü gerçekten çok mantıklı ve faydalı ama uygulaması da bir o kadar güç!Formülün açılımı şöyle:

S_Sessizce, kendi kendinize konuşarak, kendinizi çocuğunuzun davranışından ve duygularından ayrı tutun.Yani çocuğunuz bir şey söylediğinde ya da yaptığında, hemen kızmak, tepki göstermek yerine sessiz kalıp düşüncelerinizi yeniden gözden geçirin.

İ_İlginizi çocuğunuza yönlendirin.Yani, kendinizi dinledikten sonra, ilginizi çocuğunuza çevirin.

D_Çocuğunuzun söylediklerini dinleyin ya da davranışlarıyla ne anlatmak istediğini anlamaya çalışın.

O_Çocuğunuzun duygularını ve ifade ettiği ihtiyaçlarını, dramatik hale getirmeden ve kendi algılarınızı eklemeden onaylayın.

T_Çocuğunuzun yolundan çekilip ona güvenerek üzüntüsünü çözümleyebilmesi için onu teşvik edin.

Kitaptan altını çizdiğim bölümler:

"...Arkada bıraktıklarımıza üzülmemizin nedeni, sadece geçmişte yaşamaya devam etmemizdir.Şimdiki zamanda sürekli değişim vardır; bunun farkına vardığımızda ve buna dahil olduğumuzda değişim bizi tatmin eder.Karşımıza sürekli yeni fırsatlar çıkar ama aklımız geçmişe takılıp kalmışsa, karşımıza çıkanları fark etmemiz ve bunlardan keyif almamız pek olası değildir.Bilinmeze doğru gitmek yaşamın doğasında vardır.Geçmişi geride bırakma korkusu, çocuklarımızla birlikte içinde bulunduğumuz günün tadını çıkarmamıza engel olur.Bir kez çocuk sahibi olduğunuz zaman, hayat bir daha asla eskisi gibi olmayacaktır; daha farklı, daha dolu ve sürekli değişim halinde olacaktır. Kendinizi bu akışa yaratıcı bir şekilde bırakır ve değişimden mutluluk duyarsanız, insanoğluna sunulan en keyifli yolculuklardan birinin tadını çıkarabilirsiniz."

"...Çoğumuz, çocuklarımızın gülerek, yaratıcı ve hoş yöntemlerle kendilerini ifade etmelerinden keyif alırız, hatta bunu teşvik ederiz.Bununla birlikte çocuğumuz acı, öfke, kıskançlık, yalnızlık, hayal kırıklığı veya keder hissettiğinde ise, duygularını sağlıklı bir şekilde ortaya çıkarmasını engellemeye çalışırız; dolayısıyla da gelişimini engellemiş ve duygusal sağlığını olumsuz etkilemiş oluruz.Durumu düzeltmek için yollar ararken, çocuğumuzun duygularını ifade etme ihtiyacını fark edemeyiz.Çocuğunuz sıyrılan bir diz, iptal edilen bir ziyaret, kırıcı bir söz veya hayal kırıklığı gibi küçük olaylarda göz yaşlarıyla veya öfkeyle tepki verirse bile sizin bu duruma bir çözüm bulmanız gerekmez.Olayı dramatik hale getirmekten ve çocuğun tepkisini daha da artıracak şekilde davranmaktan kaçınmak gerekir.Onu sakin bir şekilde dinleyebilir, duygularını onaylayabilir ve kendisi gibi davranmasına izin verebilirsiniz.Böylece duygularıyla başa çıkmayı öğrenir."

"...Çocuğunuzun zihninde duygular yaratmaktan kaçının.Olanlar karşısında kendş tepkilerini değerlendirmesine fırsat verin.Herhangi bir durum karşısında çocuğunuz henüz tepkisini ortaya koymadan, 'Ah bu çok üzücü!' veya 'Üzülmüş olmalısın' gibi ifadelerin ona bir faydası dokunmaz.Sizin yorumunuzu benimseyebilir ve belki de hayatı boyunca olaylar karşısında böyle bir tavır takınabilir.Çocuğunuza güvenin.Duygularını ifade etmek istiyorsa edecektir; istemiyorsa etmeyecektir."

"...Çocuklar avutulmaya çalışıldıklarında, hissettiklerinin yanlış olduğu mesajını alırlar.'Annem acımı ifade etmemi istemiyor.Acı hissetmemem veya bunu ifade etmemem gerekiyor.Hemen başka bir şeyle ilgilenmem gerekiyor.

Duygusal rahatsızlığımdan kurtulmalı ve asla risk almamalıyım.'Bu mutluluk getirmez, tam tersine zayıflığa ve korkaklığa yol açar.Çocuğumuzu avutmaya çalıştığımızda, gerçeklerin kötü olduğu ve üstesinden gelinmesi gerektiği fikrini aşılamış oluruz; alttaki gizli mesaj, 'Yanlış olan bir şey var' şeklindedir.Oysa mutluluk, gerçeklerle yaşamayı öğrenerek ve sorunları, olabileceklerden korkarak değil, hayatı zenginleştiren bir özgürlük içinde çözerek gerçekleşir."

"...Çocuğunuzun, isteklerini elde edebilmek için öfke nöbetine tutulmasını engellemek istiyorsanız, onun hıncını artıran iki durumu değiştirmeniz gerekir:

1.Kontrol etmeyi bırakın; çocuğunuzun hayatını sakin ve kendi bildiği şekilde yönetmesine olanak tanıyın.

2.Çocuğunuz değiştirilemez durumlar karşısında üzüldüğünde, ona gerçekleri duygusal ifade yöntemleriyle değiştirme gücünü vermeden, duygularını anlayışla karşılayın.

Daha o kadar çok önemli nokta var ki, ben buraya tüm kitabı yazmadan en iyisi siz mutlaka kitabı alıp okuyun!


CANAN BAHADIR
YAZARA E-POSTA GÖNDER

 

Diğer yazıları liste halinde görmek için tıklayın >

Favorilerinize ekleyinAnasayfaya dönPaylaşın
cosmoturk önerisi
GÜNLÜK FALINIZ
HAVA DURUMU
Anket
Aşk mı, Para mı?
Aşk
Para
>