Çocukluk tutkusu müziği milyonlara ulaştırdığında kanserin kıskacına yakalandı. 3 yıl içerisinde 2. kez kanser olan sanatçı mikrofonunu asla bırakmadı. Hastalığı yenen diva tüm bu süreci ; “Hayattaki duruşunu belirlemek zorundasın ben güçlü olmayı seçtim ve mücadele ettim” diyerek özetliyor.
29 Nisan’da, İstanbul Cemal Reşit Rey konser salonunda konser vermeye hazırlanan Luz Casal; siyasi düşüncelerinden sağlık sorunlarına kadar tüm sorularımızı büyük bir içtenlikle cevapladı. Pedro Almodovar'ın ‘Yüksek Topuklar’ filminin unutulmaz sesi Luz Casal’ı sahnede dinlerken sadeliğinin ihtişamı sizi çok etkileyecek.
Bir taksi şöförünün zorla Sezen Aksu’yu dinletmesi ile kendisine hayran kalan Luz Casal Türkiye’ye ender geliyor. Kendisini daha önce görmediyseniz 29 Nisan’daki CRR’de vereceği konser önemli bir fırsat olabilir.
Luz Casal çok önemli işlere imza attı. Kendisi gibi dünya devleri ile aynı sahneyi paylaştı. Ödüller, başarılar…Geriye baktığınızda eksikliğini hissetiğiniz bilmediğimiz bir öykü var mı?
Küçük yaşlardan beri ailemle bile müzikle iletişim kurardım. Şarkı söylemek benim için kendimi ifade etmenin bir yoluydu. Dolayısıyla yıllar sonra geriye baktığımda eksiklik değil tutkuyla bağlı olduğum işi yapıyor olduğum, insanlar tarafından beğenildiğim, ödüllerle dolu uzun ve başarılı bir kariyere sahip olduğum için kendimi çok şanslı hissediyorum.
Kanserden Korkmadım
Sahneniz sade, tarzınız, kıyafetiniz sade... Böyle kişiliklerin kendi özel yaşamlarımda çok daha tersi olduğunu gözlemliyoruz. Siz de nasıl?
Benim için sahnede sesimle bir dünya kurmak önemli o nedenle kıyafetim, saçım öncelik değil sade olmayı ve insanlarla iletişimime odaklanmayı tercih ediyorum. Özel hayatımda da tercihim bu şekilde.
2 kere kanseri yendiniz, bu süreçte en çok neyden korktunuz?
3 yıl arayla iki kez kanserle yüz yüze geldim aslında korkmadım sadece yapılması gerekenleri yaptım. Hatta şimdi o zamanlardan çok şey öğrendiğimi görüyorum. Böyle durumlarda hayattaki duruşunu belirlemek zorundasın ben güçlü olmayı seçtim ve mücadele ettim.
Küçük Şeyleri Dert Etmiyorum
Bazen hepimiz çok hoyrat yaşıyoruz siz yaşamın başka bir yüzünü gördünüz, sağlık sorunu olmayan insanlar neyi gözden kaçırıyor sizce, neyi ıskalıyor?
Artık küçük şeyleri kendime dert etmiyorum. Sadece yaşamın tadına varmaya çalışıyorum. Duygularımı özellikle sevgimi göstermekten çekinmiyorum ve hayatı olduğu gibi kabul ediyorum.
Sezen Aksu ve Zeki Müren’i ismen tanıdığınızı biliyorum. Sezen Aksu ile tanıştınız mı, ne düşünüyorsunuz ve Sezen Aksu’yu ismen tanımanızı sağlayan taksici hikayesini dinlemek isterim gerçekten çok enteresan…
Bir İstanbul seyahatimde taksicinin radyoda açtığı bir şarkı aracılığıyla tanıdım. Israrla dinlememi istemişti. Gerçek şarkılar kendi kaderlerini çizer. O güzel tesadüf ile Sezen Aksu’yu tanıma şansım oldu. Sezen’in birçok albümünü aldım. Gerçekten duygulara hitap eden evrensel bir müziği var. Ama henüz yüz yüze tanuşma şansım olmadı.
Konuşmayı Sevmiyorum
Sizi daha önce izledim. Gerçekten tüm izleyiciler adeta nefes bile almadan çıt çıkarmadan sizi dinliyor. Onları büyülüyor gibisiniz bu deneyimi nasıl yaşatıyorsunuz?
Sahneye çıktığımda, müzik başladığında sadece o anı yaşıyorum. Çok fazla konuşmayı seven birisi değilim müzik benim için iletişim kurmamın en önemli yolu. Sahnede kendimi çok güçlü hissediyorum. Şarkı söylemek beni var ediyor. Aramızda oluşan büyünün nedeni bu…
Siyasi fikrinizi açıklamaktan çekinmediğinizi biliyorum. Dünyadaki yükselen ırkçı politika sizi korkutuyor mu?
İnsanlara ve insanlıkla ilgili sorunlara karşı çok hassasım.Bu yüzden politik olarak söylemlerimi rahatça ifade edebiliyorum. En zor durumlarda bile iyimser bir bakış açım var. Çünkü dünya büyük acılardan trajedilerden sonra bile kendini yeniliyor bunların dönüşüm sancıları olduğuna inanıyorum ve tekrar huzuru yakalayacağımızı düşünüyorum.
Şarkılarım ile Hatırlanmak İsterim
Ülkeniz İspanya’da sanata alınan yüksek vergilerden dolayı üzgündünüz? Hem Avrupa’da hem dünyada sanata yüklenen vergi sorunsalı hakkında ne düşünüyorsunuz?
Sadece müzikte değil bu sanatsal çalışmaların pek çok alanında böyle. Her ülkenin kendi iç dinamikleri farklı o nedenle sanatçıları olumsuz etkilemeyecek ve özgürce hareket etmelerine engel olmayacak şekilde düzenlenmesi gerekir diyebilirim.
Türkiye’de gerçekleştireceğiniz bu konsere sizi daha önce dinlemeyen birine ne vaad edersiniz? Müziğin hangi halini bulacak sizinle?
Tüm şarkıların arkasındaki yaşanmışlıkları hissedecekleri aşk ve özgürlüğü anlatan bir müzik dinleyecekler.
İsminizin anlamı gibi sahnede ışık gibisiniz. Bu ışık bir gün sahnede parlamak istemez ise en çok nasıl hatırlanmak ister. Sizin için insanların en çok neyi hatırlamasını isterdiniz?
Söylediğim şarkılarla hatırlanmak isterim çünkü söylediğim her şarkıda sesimde kendi duygularım yaşadıklarım ve tecrübelerim gizli.
Röportaj: Hakan VAROL
Luz Casal: “Güçlü Olmayı Seçtim”
Bir İspanyol rüyası Luz Casal masal gibi şarkılarını sevenlerine ulaştırmak için çok çetin yollardan geçti... (Röportaj: Hakan VAROL)
“Çeşme Fly-Inn Bu Yaz da Deniz Güneşe ve Eğlenceye Doyuruyor ”
“Berlin Film Festivali’nde Türkiye Sineması”
“Maden Suyu ve Soda Kör Edebilir!”
“Nükhet Duru'dan Yunanca albüm...”
“ Fransız Şarkıcı Zaz’a Yoğun İlgi”
“Yasu`dan Dostlara Özel Davet”
“Jet-Set’in Yeni Rüyası Engin Öztürk L’officiel Hommes Kapağında”
REKLAM
reklam@cosmoturk.com
İLETİŞİM
cosmoeditor@cosmoturk.com
TEL: (0212) 280 07 00
FAX: (0212) 244 13 32