>

SAĞLIKLI YAŞAM

Adetten kesilme...

Bazı sinirsel değişikliklerle başlayan bu dönemde artık kadın, kadınsal özelliklerinin zayıflamaya başladığını duyumsar ve yaşlanma korkusuna kapılır.
 
   
 
 
     
Bu dönemde kişinin psikolojik yapısına bağlı olarak bazı psikopatolojik belirtiler ortaya çıkar. İç salgı açısından bakıldığında klimakteryum döneminin yumurtalıklardan salgılanan hormon miktarının azaldığının ve buna bağlı olarak adet çevriminin düzensizleştiği dönem olduğu söylene bilir.Bu dönemde eksik olan yumurtlamadır; bu da yumurtalık ile hipotalamus ve hipofiz arasındaki hormonal dengenin bozulmasına yol açar.

Menopoz kadınlarda ortalama olarak 50 yaşında ortaya çıkmakta ve kişisel özelliklere bağlı olarak 2-3 yaş geç olabilmektedir. Bazı bilim adamları menopozun başlangıcının kalıtsal olduğunu ve özellikle anne-kız çocuk arasında büyük benzerlikler gösterdiği görüşündedir. Kişi ne kadar erken adet görmeye başlarsa o kadar geç menopoza girer.

Hormonal açıdan bakıldığında kadında üretkenliğin bitiminde üç dönem ayırt edilmektedir:Hiperöstrojenik, hipoöstrojenik ve hipergonadotropik dönemler.

Hiperöstrojen iç ve dış üreme organlarında değişikliklere yol açmaktadır. Bunların en önemlileri döl yatağı ve memelerde ortaya çıkan değişikliklerdir. Aşırı östrojen üretimi döl yatağı mukozasında kalınlaşmaya yol açmakta ve bunun sonucunda adet çevriminde düzensizlikler ortaya çıkmaktadır.ayrıca bu durum organ büyümesine yol açmaktadır. Memelerde sık sık karşılaşılan bir durum, aşırı östrojen salgılanmasına bağlı olarak ortaya çıkan ve fibrokistik mastopati denilen ağrılı rahatsızlıklardır.

Hipoöstrojenizm döneminde ise dölyatağında atrofi, yani doku gerilemesi görülmekte ve dölyolunda görülen beslenme azalması bu organın hücresel olgunlaşmasının bütünüyle durmasına yol açmaktadır.

Hipoöstrojenizm döneminde yumurta hücrelerinin tükenmesi ve buna bağlı olarak salgılana hormonların azalması sonucunda östrojen miktarı azalmaktadır. Bunun sonucunda uyarıcı hormonun aşırı salgılanması dönemi başlamaktadır.



BELİRTİLER

Fizyolojik değişmeler bazı belirtilerin ortaya çıkmasına yol açar.Bunların başlıcaları aşırı terleme ve ateş basmalarıdır.

Ateş basması, vücudun üst kısımlarında özelliklede yüzde hissedilen bir sıcaklık artışıdır.Bu durum günde bir veya iki kez çıkabileceği gibi bazen günde 80 kez bile görülmektedir.Bunların yanı sıra çoğu kadında şiddetli yarım baş ağrıları, ayak ve el parmaklarında karıncalanmalar ve baş dönmeleri görülür. Ayrıca huzursuzluk, kendine güvenin kaybolması, depresyon, uykusuzluk, anormal hassasiyet ve yorgunluk gibi birçok psikolojik rahatsızlık ortaya çıkabilir. Ortaya çıkan bir diğer rahatsızlıkta östrojen azlığı nedeniyle üreme sisteminde, vulva ve dölyolunda ortaya çıkan atrofidir.

Menopoz sırasında vücut ağırlığı artar, özellikle de kalçalarda yağlanma görülür. Menopozun tipik belirtilerinden biri de osteoporozdur. Bu durumda kemiğin yoğunluğu azalır ve kemik kolayca kırılabilir hale gelir.Ayrıca bu dönemde kılcal damar direncinde azalma ve kan basıncı artışına eğilim görülmektedir.

TEDAVİ

Terleme, ateş basması gibi rahatsızlıkların çok ağır yaşandığı hiperöstrojenizm olgularında östrojenlerin aşırı etkilerinin zayıflatılması gerekir; bu amaçla hastaya adet döneminin ikinci yarısında düşük dozda progestoren verilmelidir. Yumurtalık etkilerinin sona erdiği ve yukarıda değindiğimiz gibi kemik dokusu, damar sistemi, üreme organları ve deri atrofisi gibi olayların yaşandığı dönemde yapılacak en iyi tedavi düşük dozda östrojen ve progestoren içeren ilaçların düzenli bir biçimde verilmesidir. Bu tedavi sonucunda cinsel organdaki olumsuzluklar giderilirken, yapay yoldanda olsa adet görme kişide psikolojik bir rahatlama sağlar. Son olarak göz ardı edilmemesi gereken bir başka nokta androjenlerin cinsel arzuyu canlandırmasıdır. Özellikle bu dönemde böyle bir canlanma çiftler arasındaki ilişkiyi olumlu yönde etkileyecektir.


Favorilerinize ekleyinAnasayfaya dönPaylaşın
cosmoturk önerisi
GÜNLÜK FALINIZ
HAVA DURUMU
Anket
Aşk mı, Para mı?
Aşk
Para
>