>

SAĞLIKLI YAŞAM

Östrojen meme kanseri yapmıyor.

Menopozun beraberinde getirdiği etkileri azaltmada kullanılan östrojen tedavisinin meme kanserine neden olduğu yönündeki haberlerin, gerçeği yansıtmadığı belirtildi.
 
   
 
 
     
İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erdoğan Ertüngealp, menopozun beraberinde getirdiği olumsuz etkileri azaltmada östrojen tedavisinin gerekli olduğunu belirterek, ''Östrojen meme kanseri yapmıyor'' dedi.

Antalya Kundu'daki Kremlin Palace Otel'de düzenlenen, ''3. Uluslararası ve 6. Ulusal Menopoz ve Osteoporoz Kongresi''ne katılan Prof. Dr. Erdoğan Ertüngealp, menopozun beraberinde getirdiği etkileri azaltmada kullanılan östrojen tedavisinin meme kanserine neden olduğu yönündeki haberlerin, gerçeği yansıtmadığını belirtti.

Östrojenin meme kanseri yapmadığını kaydeden Prof. Dr. Ertüngealp, kadınlara 40 yaşından sonra mutlaka mamografi yaptırmalarını önerdiklerini bildirdi. Östrojenin kadının yaşam kalitesini artırmak için gerekli olduğuna değinen Erdoğan Ertüngealp, şunları söyledi:

''Kadın menopoz ile birlikte kuvvetsiz kalıyor, eklemleri zayıflıyor, cildi bozuluyor, kilosu artmaya başlıyor, iştahı açılıyor, hareketsiz kalıyor ve erkek tipi göbekten yağlanma başlıyor. Kadını en çok bozan şey göbekten yağlanma. Eskiden kolu, bacağı, kalçası kalınlaşan kadın, artık göbekten yağlanmaya başlıyor. Bunun arkasından enfarktüs riski artıyor. Onun ardından osteoporoz meydana geliyor. Osteoporoz gerçek bir halk sağlığı problemi. Bunu önlemek için ise hiçbir ilaç yok. Hormon tedavisi, doktor kontrolünde menopozlu kadının yaşam kalitesini artırmak için kullanılan tek yöntem.''

KADININ YAŞAM SÜRESİ UZUYOR

Prof. Dr. Erdoğan Ertüngealp, 1900'lü yılların başında kadının yaşam süresinin 48 yıl olduğunu belirterek, ''O dönemde kadınlar menopozu bilmiyorlardı'' dedi.
İkinci Dünya Savaşı yıllarında kadının yaşam ömrünün 58'e ulaştığını ifade eden Ertüngealp, ''Bugün ülkemizde kadının yaşam süresi 70 yılı geçti. 5 sene sonra bu daha da yukarı çıkacak. Dünya Sağlık Teşkilatı'nın araştırmasına göre 2030 yılında dünyadaki 40 yaş üzerindeki kadın nüfusu 1 milyar 250 milyon olacak'' diye konuştu.

Yaşam süresinin artmasıyla birlikte kadının yaşamının büyük bölümünü östrojensiz geçirmek zorunda kaldığına dikkati çeken Prof. Dr. Ertüngealp, bu dönemin en büyük tehlikesinin osteoporoz olduğunu vurguladı.

Erdoğan Ertüngealp, osteoporozun beraberinde kemik kırılmalarını getirdiğine dikkati çekerek, menopozlu dönemde yaşam kalitesinin artırılması için en büyük desteğin hormon tedavisinden alındığını kaydetti.

KİLO İLE MEME KANSERİ İLİŞKİSİ

Prof. Dr. Erdoğan Ertüngealp, kilo ile meme kanseri arasında da doğru orantı olduğunu dile getirdi. Kilolu kadınların meme kanserine yakalanma riskinin zayıf kadınlara göre daha yüksek olduğuna dikkati çeken Ertüngealp, ''Kilolu kadının meme kanserine yakalanma riski, 5 yıl östrojen tedavisi kullananlardan daha fazla'' dedi.

Meme kanserinin en yoğun görüldüğü dönemin 45-60 yaş arasındaki menapozal dönem olduğunu ve bu dönemde kadınların mutlaka mamografi çektirmeleri gerektiğine işaret eden Prof. Dr. Ertüngealp, kadınlara şu önerilerde bulundu:

''Bu dönemde mutlaka rahim ve yumurtalık kanseri için ültrason ve check-up yaptırın. Beslenmenizi değiştirin. Güneş ışığından daha çok yararlanın. Gençlik çağlarında kalsiyum alın, 40 yaşından sonra tablet olarak kalsiyum takviyesi yapın. Yeşil yiyin, kırmızı etten kaçının. Doymamış yağ asitlerinden yemeye çalışın. Haftada 3 gün en azından 20'şer dakika cimnastik yapın.''

Favorilerinize ekleyinAnasayfaya dönPaylaşın
cosmoturk önerisi
GÜNLÜK FALINIZ
HAVA DURUMU
Anket
Aşk mı, Para mı?
Aşk
Para
>