>

ANNE - ÇOCUK

Çocuğunuz Okula Hazır mı?

Çeşitli sağlık sorunları, çocuğunuzun okuldaki başarısını olumsuz olarak etkiliyor. Bunu önlemenin yolu ise, okul öncesi check – up yaptırmaktan geçiyor.
 
   
 
 
     
Okullar açılıyor. Anne ve babaların yaptığı hazırlıklar daha çok kitap, defter, önlük alımına yönelik.

Ancak tüm bunlardan önemlisi çocuğun sağlığının okula hazır olması. Özellikle okula ilk defa gidecek olan çocukların, doktor kontrolünden geçmesi öneriliyor. Aksi takdirde fark edilemeyen sağlık sorunları çocuğun okul başarısını ve geleceğini etkileyebiliyor.

Acıbadem Hastanesi Bakırköy Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Özhan Dedeoğlu okul öncesi check up ile ilgili şunları söylüyor: "Okul çağı çocuklarının her sene ayrıntılı bir muayeneden geçmeleri gereklidir. Bu muayenenin önemi çocuğun hem genel sağlığını ilgilendiren sorunların saptanması, hem de okulla ilgili olabilecek sorunların önceden tanınıp çözüme kavuşturulmasına olanak vermesidir."

Fiziki muayene şart

Çocukları okul başlamadan önce, çocuk hekimine götürüp önce detaylı bir fizik muayenelerini yaptırmak gerekiyor. Dr. Dedeoğlu fizik muayenede değerlendirilmesi gereken noktalar hakkında şu bilgileri veriyor: "Fizik muayenede çocuğun boyu, tartısı, kan basıncı, kalp ve solunum hızı not edilir. Genel olarak fiziksel bir rahatsızlığı olup olmadığına bakılır.

Özellikle ergenlik dönemine giren çocuklarda iskelet sistemi muayenesinde skolyoz (omurgada yana doğru eğrilik) ve eklemlerde sorunlar araştırılır. Bu muayenede ayrıca çocuğun işitmesi, konuşma ve duygusal gelişimi ve motor gelişimi değerlendirilir. Bunların yanı sıra göz hekimi tarafından görme muayenesi yapılmalı ve görme kusuru olanlara önerilerde bulunmak gerekir.

Diş sağlığı her yaşta çok önemlidir. Diş hekiminin önerisiyle gerekli diş tedavileri yapılmalıdır. Demir eksikliğine bağlı kansızlık ve parazit enfeksiyonları için tetkikler yapılabilir.İdrarda kan ve protein araştırılabilir."

Aşılarını tamamlayın

Çocukları hastalıklardan koruyan aşıların zamanında ve eksiksiz yapılması büyük önem taşıyor. Okul öncesi muayene aşıların tamamlanması için önemli bir fırsat. Dr. Dedeoğlu aşı konusunda bilinmesi gerekenlerle ilgili şunları söylüyor: " Aşılar bazı bulaşıcı hastalıklar için çocuklarda bağışıklık sağlayıp hastalıkların yayılmasını önlerler. Okul öncesi (4 - 6 yaş arası) çocuklarına difteri, tetanoz, boğmaca, çocuk felci, kızamık, kızamıkçık, kabakulak aşıları yapılmalıdır. Verem testi ile verem aşısı gereksinimi belirlenmelidir.

Su çiçeği çıkarmamış ve aşı olmamış çocuklara su çiçeği aşısı yapılmalıdır. Yine hepatit A için aşı yapılabilir. Bu aşıları tamam olan çocuklara 12 yaşında tetanoz aşısı tekrar edilmeli ve daha sonra her 10 yılda bir yinelenmelidir."

Beslenme alışkanlıklarına dikkat

6-12 yaş grubundaki çocukların beslenmesi büyüme ve gelişme açısından çok önem taşıyor. Hayatlarının sonuna kadar devam ettirecekleri beslenme alışkanlıklarını bu dönemde kazanıyorlar. Bu noktada anne ve babalara büyük görev düşüyor. Acıbadem Hastanesi Kadıköy Beslenme ve Diyet Uzmanı Evrim Ayhan konuyla ilgili şunları söylüyor:

"Okul öncesi çağda çocuğun beslenme alışkanlıkları aile tarafından belirlenir. Özellikle anne, babası çalışan çocukların okuldan eve geldiklerinde yiyeceklerini kendileri hazırlamaları sonucunda yanlış beslenme alışkanlıkları kazanabilirler. Bu nedenle ilkokul çağındaki çocuğun doğru ve dengeli beslenmesi çocuğun, ailenin ve okul yönetimindeki kişilerin eğitimini gerektiren önemli bir konudur.

Doğru beslenme alışkanlıkları kazanabilmelerinin en doğru zamanı çocuk yaşlarda özellikle de okul çağında başlamalıdır. Ebeveynler ve eğitimciler için hedef çocuklara iyi bir beslenme eğitimi vererek sağlıklı büyümü ve gelişimi sağlamak olmalıdır." Peki okul öncesinde çocukların nasıl bir beslenme programına ihtiyaçları var? Evrim Ayhan soruyu şöyle yanıtlıyor: "Çocukların büyümeleri ve sağlıkları için özel besinlere değil, besin öğelerine ihtiyaçları vardır.

Bu besin öğelerini incelediğimizde süt, peynir ve yoğurt çocukların güçlü kemiklere, dişlere ve kaslara sahip olmalarını sağlarken vücutları için gerekli protein, kalsiyum ve vitamin D ihtiyaçlarını karşılarlar. Et, tavuk, balık, yumurta, fasulye, fındık ve tahıl ürünleri protein, demir, B vitaminleri ve bazı mineralleri sağlarlar. Çocuklar tarafından çok tercih edilmeyen sebze ve meyveler ise A vitamini, C vitamini ve posa içerirler. O nedenle bu tür yiyecekleri çocukların daha fazla tüketmeleri için teşvik etmeliyiz."

Uyku düzeni oluşturun

Çocukların okul öncesinden başlayarak düzenli bir şekilde uyku uyumaları gerekiyor. Özellikle okul çağında yeterli uyku uyuma daha da önem kazanıyor. Bu nedenle çocuklara düzenli uyku alışkanlıklarını erken yaşta kazandırmakta fayda var.

Okul çocuklarının yaşlarına göre uyku gereksinimi 8-10 saat arasında değişiyor. Ancak çocukların uzun bir tatilin ardından birden bire erken saatte yatmalarını beklemek aile arasında çatışmalar yaratıyor. Çocuğun erken yatmasını teşvik etmek anne ve babaların görevi.

Bu noktada Pedagog Zehra Yılmaz ailelere şu önerilerde bulunuyor:

"Çocuk erken yatmamak için türlü bahaneler uydurur ve çatışmalar yaşanır. Bu nedenle uyku saatlerini yavaş yavaş istenen saate çekmek konusunda bir program hazırlanabilir. Böylece çocuk ile erken yatma konusundaki çatışmalar çözümlenmiş olur.

Bu konuda dikkat edilmesi gereken bir konu da çocuğun yatıp uyumasını isteyip annenin ve babanın çocuğun sevdiği (televizyon izleme gibi) faaliyetlere o yatınca da devam etmeleridir. Çocuğu erken yatmaya alıştırmak için ilk zamanlarda anne babanın da erken saatlerde yatması önerilebilir."

Psikolojik olarak hazırlayın

Çocukları sadece fiziksel olarak okula hazırlamak yeterli değil. Aynı zamanda psikolojik olarak hazırlamak gerekiyor. Özellikle ilk kez okula başlayacak çocuklarda okul korkusu görülebilir. Öyle ki okul korkusu denen durum ilkokul çocuklarının % 5'ini, ortaokulda ise % 2'sini etkiliyor.

Dr. Özhan Dedeoğlu bu çocuklarla ilgili şunları söylüyor:

"Okula gitmek istemezler ve okula gitmemek için bazı yakınmaları olduğunu söylerler. Karın ağrısı, baş ağrısı, bulantı, halsizlik, ishal ve baş dönmesi gibi belirtileri olabilir. İleri durumlarda ateşi çıkan çocuklar bildirilmiştir. Bu yakınmalar genellikle sabahları olur ve okula gitme zamanı yaklaştıkça artar."

Acıbadem Hastanesi Pedagog Zehra Yılmaz konuyla ilgili şunları söylüyor:

"Bebeklikten itibaren anne ve babanın aşırı destek ve kontrolü altında olan, anne babanın onayına ve yardımına çok ihtiyaç duyan, anne baba tarafından kendi kendine ihtiyaçları karşılanma konusunda teşvik edilmeyen, fırsat tanınmayan ve tüm ihtiyaçları anne baba tarafından karşılanan çocukların anneden ayrılığa ilişkin bir güçlük yaşadıklarını görmekteyiz.

Bu çocukların kendi başlarına başarılı olabileceklerine dair inançları zayıftır. Bu nedenle okul gibi yabancı bir ortama girince kendilerini yalnız hissetmeleri normaldir."

Okul korkusu ile baş etmede anne babaya büyük sorumluluk düşüyor. Pedagog Yılmaz yapılması gerekenlerle ilgili şu bilgileri veriyor:

"Anne baba çocuğun duygularını kabul edici davranmalı, okula gitme fikri de zorlamayla yerine getirilmemelidir. Okula gitmek istemediklerinde eve dönmek yada okul değiştirmek çoğu zaman çözüm olmaz. Bunun yerine çocuğa alışması için zaman tanınmalı bu sırada ağlamalar, reddetmeler, hırçın davranışlar ve tutturmalarla karşılaşılacağı unutulmamalıdır.

Çocuk ilk başlarda gitmeyi reddetse de bulunduğu ortama güven duymaya başlayınca, sevdiği faaliyetlerle karşılaşınca ve başarıları da ödüllendirildikçe anne - baba ve ev düşüncesinden uzaklaşacak; okul ortamına alışacaktır. Bu konuda öğretmenin de anlayışla yaklaşması şarttır.

Zaman içinde çocukta anne bab
Favorilerinize ekleyinAnasayfaya dönPaylaşın
cosmoturk önerisi
GÜNLÜK FALINIZ
HAVA DURUMU
Anket
Aşk mı, Para mı?
Aşk
Para
>