>

DİĞER HABERLER

Bay Oscar 2

"Oscar ödül töreni yaklaşırken aslında önemli ama biraz arka planda kalan bir kategoriye şöyle bir değinelim. Ne dersiniz?" Can Anamur'un yeni yazısı...
 
   
 
 
     
BAY OSCAR 2

Oscar ödül töreni yaklaşırken aslında önemli ama biraz arka planda kalan bir kategoriye şöyle bir değinelim. Ne dersiniz?

Bizde kısaca Yabancı Film olarak bilinen kategorinin özelliği başvuran filmlerin İngilizce dışında bir dilde olması. Bu yılın adayları şöyle: Les Choristes, Fransa, Downfall, Almanya, Mar Adentro, İspanya, Yesterday, Güney Afrika ve As It is in Heaven, İsveç. Dünyada kaç ülke var bilmiyorum. Ne de olsa son yirmi yılda hiç değişmediği kadar değişti! Ama yabancı film dalında Oscarlarda topu topu 5 ülkenin şansı var.

Fransız, İspanyol, İtalyan, Japon, daha aklınıza ne gelirse, bir çok ülkenin filmleri bu kategoride yarışıyor. Buraya kadar anormal bir şey yok diyeceksiniz. Evet, her şey normal gözüküyor. Bir farkla ki her ülke aday adayı filmini belirliyor ve Akademi’ye yolluyor.

Yani bir ülke… bir film.

Sonuçta Fransa’dan hem “Un Long Dimanche de Fiançailles” (Amelie’sine bayıldığımız Jean Pierre Jeunet’nin yeni filmi) hem de “Les Choristes” (Fransa’da gerici bulunsa da o eski okul filmlerinin tüm güzelliğini barındıran, klasik bir “iyi hoca kötülere karşı” filmi) yarışamıyorlar. Çünkü Fransız seçici kurulu, her ülke seçici kurulu gibi bir seçim yapmak zorunda kalmış ve “Les Choristes” filmini yarışmaya uygun görmüş. Bu filmi yollamış. Film ilk elemeyi geçip beş aday arasına da adını yazdırmış.

Aynı durumda bir başka ülke de İspanya. Aynı yıl hem Pedro Almodovar hem Alejandro Amenabar film çekerse ne olur? Ne olacak? İspanyol seçiciler iki filmden ancak birini Oscar’a aday adayı olarak yollayabilirler.

Çünkü sistem böyle.

Bazı ülke sinemaları her sene birbirinden başarılı birçok film çıkarırken başka ülkeler adaylığa bile sunabilecek eli yüzü düzgün bir filmi zor buluyorlar.

Bu şimdi eşitsizlik değildir de nedir?

Evet, Pedro Almodovar’ın son filmi “Bad Education” İspanyol seçici kurulu tarafından Oscar’a yollanmadı. Aynı şekilde, başrol oyuncusuna bir en iyi kadın oyuncu adaylığı kazandıran “Maria Full of Grace” de aday adayı bile değil.

Evet, öncelikle ülkenizin sizi aday göstermesi gerekiyor. Ama, bir filmin aday olmasının önündeki tek engel de bu değil. Öncelikle filmi aday gösterecek bir ülke olması lazım. Ne demek şimdi bu? Şu demek. Örneğin “Maria Full of Grace”. Yapımcı Amerikalı, satıcı firma HBO, ABD dağıtımcısı Fine Line, aktris Kolombiyalı, film İspanyolca. Bir başka örnek “Motorcycle Diaries” yönetmen Brezilyalı, aktör Meksikalı, senarist Amerikalı. Hadi bakalım! Şimdi hangi ülke bu filmi aday gösterecek? Sonuçta kimse göstermiyor ve film de lök gibi açıkta kalıyor. Çünkü bu dalda Oscar bir oyuncuya ya da yapımcıya değil, ülkeye veriliyor.

Bir ülke, bir film mantığında Akademi üyelerinin bir nevi tembelliği var aslında. Her ülke adayını göndersin, biz de aralarından 5 film seçelim, diyorlar bir yerde. Birçoğu, ülkeler tarafından aday gösterilen filmleri bile izlemeye gitmiyorlar, gidemiyorlar. Bir yerde de haklılar. Çünkü bu filmlerin büyük bir kısmı Amerika’da vizyona girmiyor. Akademi üyeleri için yapılan ve genellikle sadece Los Angeles ve New Yok’la sınırlı olan birkaç gösterim de yeterli olmuyor. Şimdi düşünün, Teksaslı, kovboy şapkalı, elinde purosu bir yapımcı kalkacak da New Yok’a gidecek de bir Uruguay filmi seyredecek! Gerçekten zor gözüküyor. DVD diye bir şey var, diyeceksiniz. Doğru, bazı filmlerin izleme kaseti, dvdsi, yabancı film dalında oy veren 250 kadar Akademi üyesine yollanıyor. Ama unutmayın ki bir çok film etkileyici özelliğini tv ekranında kaybediyor. Üstelik bu filmlerin hepsi yabancı bir dilde ve İngilizce altyazılı. Yabancı dil bilen Amerikalı ortalamasının ne kadar düşük olduğu göz önüne alınırsa bu filmlerin ne kadar hedef kitlesine ulaştığı ortaya çıkar.

Tüm bu acayiplikler karşısında Academy of Motion Pictures, önümüzdeki yıllardan itibaren yabancı film kategorisinin kurallarını değiştirecek. Akademinin, yabancı film seçici kurulu başkanı, yapımcı Mark Johnson, bu yanda bir açıklama yaptı. Johnson, bu yılki ödül töreninin ardından yapılacak değişiklikleri açıklayacaklarını söyledi.

Öncelikle bir ülke, bir film kuralının değişmesi gerek gibi gözüküyor. Günümüz dünyasında bir çok film ortak yapım olarak gerçekleşiyor. Akademi’nin buna bir çözüm bulması ve İspanya-Kolombiya-ABD ortak yapımı bir filmi de aday kabul etmesi gerekiyor. Bir de şu yabancı dil olayı acayip bir olay. Yani Kanada filmi eğer Toronto’da yapıldı ve dili İngilizce’yse normal (!) kategorilerde yarışıyor ama Montreal’de çekildi ve dili Quebec Fransızca’sıysa (geçen yıllardan “Barbarların İstilası”nı hatırlayın) yabancı film dalında yarışıyor.

Evet, tüm bunlara acil çözüm lazım.

Ne zaman bir Türk filmin aday göreceğiz diye soruyorsanız eğer gerçekten zor bir soru soruyorsunuz demektir.

Henüz Edirne’den öteye geçemeyen sinemacılarımızın işi zor gözüküyor. Ama çıkmamış candan umut kesilmez. Bizden de Amenabarlar, Almodovarlar, Jeunetler çıkması ümidiyle.

Can ANAMUR
Favorilerinize ekleyinAnasayfaya dönPaylaşın
cosmoturk önerisi
GÜNLÜK FALINIZ
HAVA DURUMU
Anket
Aşk mı, Para mı?
Aşk
Para
>