>

DİĞER HABERLER

Kadınlar da aldatır mı...

"Aldatmanın sadece erkeklere özgü bir davranış olduğu düşünülür hep..." Emrah Şıhmanoğlu'nun yeni yazısı...
 
   
 
 
     
Kadınlar da aldatır mı...

Aldatmanın sadece erkeklere özgü bir davranış olduğu düşünülür hep. Erkek doğası gereği yabani, arzularına yenik düşen, kadınlara göre daha az duygusal bir varlık olarak lanse edilmiştir tarih boyunca, sanatın her dalında..

Bu noktada aldatma faturasının sürekli sadece erkeklere kesilmesine itiraz ediyorum.

Konu sevgiliyi ya da eşi aldatmak olunca akla ilk gelen çağrışım nedense hep erkekler... Kadınların “ahh bu erkekler!!!” derken ahh’ın ilk simgelediği şey erkeğin güven duyulmayan bir varlık olması değil mi zaten ?

Aldatma manzarasına bazı filmlerde de gördüğümüz standart bir sahneyi hatırlatarak dikatinizi çekmek isterim.

Erkek eve kör kütük sarhoş bir şekilde gecenin bir yarısı boynunda ve gömleğinin çeşitli yerlerinde ruj izleriyle gelir. Karanlıkta salondaki tekli koltukta sabahlığı, bir elinde krtistal viski kadehi diğer elide de sigarası ile sinirli bir şekilde onu bekleyen karısı ile tartışır.

Hemen kasedi biraz başa alıp senaryoyu tersine çevirelim. Bir kadının gecenin bir vakti eve püro kokusu ile gelmeyeceği elbet aşikar. Ama bakmayın siz.. Kadınlarda aldatabilir..

Ancak kadınlar doğaları gereği titiz olduklarından mıdır bilinmez, gizli gizli aldatırlar. Erkekler ise çok belli eder.. Erkek eşinin ya da sevgilisinin onu aldatabileceğini genelde düşünmez ya da düşünmek istemez.. Ancak kadınlarda bu korku hep vardır. Aldatılmak..

- Yok canım olmaz öyle şey... Genelde erkek tarafında böyle geçiştirilir.

Peki neden aldatır insan ?

Yeni bir koku, yeni bir tarz, yeni bir ten çekiyor belki.. Belki yeni birilerini keşfetmek heyecan veriyor bilinmez.. ve buna benzer binlerce neden.. Hepsi de kaçtığımız nedenler.

Ama bizler, kavram olarak baktığımızda bile olumsuz bir çağrışımı olan bu dürtüyü nasıl frenleyebiliriz ? Cevabı o kadar basit ki aslında.. Üzerine çok fazla felsefe yapmaya, buğulu sözcükler kullanmaya da gerek yok.

Gönülden bağlı olmak... ve kalpten sevmek... gerçek aşk..

Şu yaşadığımız zaman ve toplumda böyle bir şey mümkün mü ? Hadi canım sende !

Fazla hayalperest olmaya gerek var mı acaba ? Bu sorunun cevabını bilenler lütfen parmak kaldırsın..

Şimdi şöyle bir toparlanın yerinizde ve burayı öyle okuyun.
Benim bu yazıda dikkati çekmek istediğim gönülden bağlı olmayanlar ve inanın bunların sayısı çok fazla.. Şöyle bir etrafınıza bakmanız yeter..

Sevmesenizde, aşık olmasanızda, birlikte olduğunuz insandan kolay kolay vazgeçemeyeceğinizi, ona çok alıştığınızı düşünüyorsanız şayet... nacizane tavsiyem aldatmamayı deneyin.

Peki bu nasıl mı olacak ?
Önce bir süre düşünün..

Sonra bırakın “irade kazansın!”


Emrah Şıhmanoğlu
emrask@mynet.com



Favorilerinize ekleyinAnasayfaya dönPaylaşın
cosmoturk önerisi
GÜNLÜK FALINIZ
HAVA DURUMU
Anket
Aşk mı, Para mı?
Aşk
Para
>