>

DİĞER HABERLER

O’nun kalbini nasıl kazandınız?

Karakolluk oldu ama önce sevgilisinin kalbini, sonra da Avon’la Paris seyahatini kazandı.
 
   
 
 
     
Doğrudan satış sektörünün lideri AVON’un, 14 Şubat Sevgililer Günü nedeniyle düzenlediği yarışma sonuçlandı. Sevgililere, "O’nun kalbini nasıl kazandınız?" sorusunu yönelten AVON, soruya en ilginç cevabı veren Kadir Güngör’ü Paris seyahatiyle ödüllendirdi.

Sabah Gazetesi’nden "Sevgi Bahçesi" köşesinin yazarı Sema Kumbaracı, Posta Gazetesi’nden "Aşk Doktoru" Mehmet Coşkundeniz, Best FM’den Kırmızı Başlıklı Kız ve Avon Pazarlama Müdürü Binnaz Dinçer ve MPR Genel Müdürü Meral Saçkan’ın oluşan jüri üyeleri, birbirinden ilginç hikayelerin arasından birinciyi belirlemekte zorlandılar.

Paris’te Aşk Başkadır!

Hikayesiyle jüriyi en çok etkileyen isim Kadir Güngör oldu. 2750 kişinin katıldığı, 10 kişinin finalist olmaya hak kazandığı yarışmada ilk 10’a kalanlar Avon’dan hediye setleri kazanırken, yarışmanın birincisi Kadir Güngör ise sevgilisiyle birlikte 3 gece, 4 gün sürecek bir Paris seyahati kazandı.


İşte Kadir Güngör’ün hikayesi…

Kadir Güngör
EDİRNE

Bir yıl boyunca razı etmeye ve gönlünü kazanmaya uğraştığım sevgilime arkadaşımla gönderdiğim beyaz bir güvercinin bacağına bağladığım not, her gün kapısına bıraktığım yüzlerce sepet çiçek, kasete çekip gönderdiğim ve kendi bestelediğim ve söylediğim onlarca şarkı, gazetelere gönderdiğim teklif mektupları gibi girişimlerim yetersiz kalınca bir gece sabaha karşı evlerinin karşısındaki elektrik kurumunun çatısına açtığım yedi metrelik seni seviyorum pankartı ve yollara çizdiğim çiçek resimlerinden sonra resmi daireye izinsiz pankart açmaktan tutuklanınca polislerin sevgilimi karakola çağırıp bizi karşılaştırması ve anlaşmamızı sağlaması sonucu sevgilimn teklifimi kabul etti ve tam yedi yıldır birlikteyiz. Şu an evimizin hazırlıkları sürüyor, birkaç ay içinde evleneceğiz. Onu çok seviyorum ve bizim birleşmemizi sağlayan polislere sonsuz derece minnettarım tüm bu yaşadıklarımızın delili karakol kayıtlarında mevcuttur. Yani tam anlamıyla film gibi bir aşk…Çok mutluyuz ve herkese böyle bir sevgi dileriz.


Özlem Layıklı Yıldız
ADANA

14 Şubat 2001 günü saat 18.00 civarında kapıyı çaldı. Bense önceden hazırladığım sürprizle kapıya koştum. Kapıyı açtığımda çok şaşırmıştı. Çünkü; hol’den önce mutfağa sonra da salona doğru uzanan iki sıra mumlar arasından yürümesini istedim. Öncelikle mutfağa doğru yürüdü ve mutfağa geldiğinde O’na : Erkeğin kalbi mideden geçer dediler dedim. Ve tekrar mumlarla süslenmiş o yoldan devam etmesini istedim. Salona geldiğinde daha da şaşırmıştı. Çünkü; yine mumlardan kalp içine alınmış masayı görünce önce anlam veremedi. Çünkü; masada sadece bir küçük defter duruyordu. Defteri alıp bakmasını istedim. Tek tek bakmaya başladı. İlk sayfasında birbirine sarılmış bir çift vardı, altında ise iyi günlerde, yan sayfada dargın bir çift altında ise kötü günlerde, bir sonraki sayfada hastalıkta daha sonraki sayfada ise sağlıkta ve son olarak her şeyimle varım ve seni seni seviyorum yazıyordu. Bunun ardına inanılmaz mutlu oldu. Tabii fondaki müziğimizle bütünleşince mutluluğumuza diyecek yoktu. Şu anda evliyiz ve çok mutluyuz.


Selçuk Üstekidağ
ADANA

Ben sevgilimin kalbini kriminalde duvardaki kan izlerini görmek amacıyla kullanılan gözlüklerle kazandım! Nasıl mı? Kriminalde görevli bir arkadaşımdan birkaç günlüğüne bu gözlüklerden temin ettim ve tabii sadece bu gözlükle görülebilen boyalardan aldım. Bu bana çok pahalıya mal olsa da buna değdi. Kız arkadaşıma birkaç gün soğuk davrandım ve onu görmeye gitmedim. Üçüncü günün akşamı çat kapı geldi(beni biriyle basmayı umduğundan emindim!!!!! Her neyse, birkaç azardan sonra ona birlikte üç boyutlu bir film seyretmeyi teklif ettim ve gözlükleri eline tutuşturdum. O bu gözlüklerle hayranı olduğu Ben Affleck’i yakından göreceğini hayal ederken, televizyonun üzerinde duvarda şu yazıyı gördü.."sana bakmayı, seni şaşırtmayı, korkutmayı, seni güldürmeyi, sana şarkı söylemeyi, beni öpüşünü, seni uyurken seyretmeyi, bana şımarmanı, kaprislerini, kısacası seni çok seviyorum…BENİMLE EVLENİR MİSİN ?...Sizce ne dedi…J


Hüseyin Kocabörek
ANTALYA

Şu anda eşim olan biricik aşkım sevdiğim kadını kalbini nasıl kazandığımı size kısa ve de öz olarak anlatmak istiyorum, umarım siz de beğenirsiniz. Benim için ilginç olması önemli değil bunu sadece sizinle paylaşmak istedim. 2001 yılının Ağustos ayı zamanıydı. Şu anda eşim olan Fatma ile komşu oluyorduk. Evlerimiz karşılıklıydı. Benim ona aşırı bir ilgim vardı ama bunu o bildiği halde bilmezden geliyordu. Ne yapmam lazım diye ona karşı duygularımı nasıl belli ederim diye düşünmeye başladım. Neler yapmadım ki; kapısının önüne güller dökmeden tutunda da daha neler neler, evine gizlice girip yatağına şiirler yazıp bırakmamdan tutun her şeyi yaptım ama olmadı. Uzun zaman düşündüm ve de aklıma ir fikir geldi. İlk çıkma teklifimden sonra bir Pazar günü sinemaya gitme teklifi yaptım ve de kabul etti. O zaman korku filmi şeytan yeni çekilmişti ve tıklım tıklım sinema salonu dolmuştu. Film başladı Fatma korkmaya başlamıştı ve benim yanıma daha da sokuluyordu. Ellerimi tuttuğunda dünyalar benim olmuştu. Ama esas sürpriz onu bekliyordu. Daha önceden ayarladığım makinist arkadaşa her şeyimi borçluyum ve şimdi halen görüşürüz kendisiyle. Ben Fatma’ya olan sevgimi ve de aşkımı kendimi kameraya alarak ona ilan etmeye kararlıydım. Bunu makiniste açık açık anlattım o da film arasında yapabileceğini söyledi. Ben sabırsızlıkla film arasını beklemeye başladım. Fatma’ya da dedim ki film arasında lütfen dışarıya çıkmayalım dedim, dolaylı yollardan onu çıkarmamaya gayret etmeliydim ve de başardım. Film arası olmuştu herkes çıkmaya başlarken dev sinema salonunda bir konuşmayla herkes yerlerinde çakılı kaldı. Ben remen kendmi dev ekranda görünce şaşırmıştım. Meğer ne kadar da duygusal bir insanmışım o zaman daha iyi anladım. Fatma konuşamıyordu sadece gözlerinde yaşlar akıyordu ve de bana sarılmasıyla her şey orada koptu sinemdaki herkes bizi alkışlıyordu. Sanırım benim ve onun aşkı burada başlamış oldu, onun kalbini bu sayede kazanmış olduğuma inanıyorum yoksa şu anda eşim


Dilek Gürbudak
ANKARA

Ben özel bir sektörde çalışıyorum. İş yerim hizmet sektöründe Beyza servisi. Sevgilim rakip serviste çalışıyordu ona ulaşabilmek benim için zordu çünkü işlerimizin yoğunluğundan dolayı onu görmem mümkün olmuyordu. Tesadüfi uğradığında görebiliyordum. Patronumun aklına rakip firmayla ortak olmamız gerektiğini sundum böylece ona biraz daha yakınlaşacaktım. İlk adımı kazandım ve ortak olduk. İkinci adım olarak kendimi diğer şirkete aldırma fikrini sundum. Bahane olarak da oradaki işleri takip etmem gerektiğini belirttim. İkinci adımı da kazandım ve onunla aynı şirkette çalışmaya başladık. 6 aylık uğraştan sonra birlikte olduk en ilginç olanı da erkek arkadaşımın benden 1,5 yaş küçük olması. İşte böyle, gönül ferman dinlemiyorum. O şu anda askerde ve sözlendik, gelince de düğün var, sizi de beklerim.


Okan-Deniz Kandıran
MALATYA

İlk tanışmamızdan bir hafta sonra sevgililer günü idi. Her tarafta bir tek kırmızı gül aradım ama bulamadım. Yanına gittiğimde gül bulamadığımı söyledim. Bana gül şart değil yeşil bie şeyler olsa da olur deyince en yakın manavdan bir MARUL aldım. Çok şaşırdı ama doğallığım ve espri tarzımla kalbini kazandım. Şu anda 9 yıllık evliyiz ve 7 yaşında kızımız var. ÇOK MUTLUYUZ.


Pınar Özel
ANKARA

O gün sevgililer günüydü. 5 sene kadar öncesi…Bana ilgisi olduğunu gözlerinden anlıyor, ama bir türlü yaklaşamıyordum. "Sevgilisizler" olarak buluşmayı önerdim kendisine…Oturduğumuz mekanda herkes birbirine şarkılar istiyor, sevgilileriyle dans ediyordu. Biz ise sadece içkilerimizi yudumluyorve oturuyorduk. Bir şeyler yapmalıydım. Elimi koyacak yer bulamamışken tuttuğum kolye, kafamda bir şimşek çakmasına yol açtı. Parlak, bordo bir taştan oluşan kolyeyi tuttum, "Bak bu kolye sihirlidir"dedim. "Ne yapar" sorusuna cevap
Favorilerinize ekleyinAnasayfaya dönPaylaşın
cosmoturk önerisi
GÜNLÜK FALINIZ
HAVA DURUMU
Anket
Aşk mı, Para mı?
Aşk
Para
>