>

DİĞER HABERLER

Sıradan Günlere Dönüş!

Talip Ertürk haftanın filmlerini yorumluyor. Ayrıntılar için tıklayın!
 
   
 
 
     
Oscarlı iki yıldız Tommy Lee Jones ve Benicio Del Toro’yu buluşturan "Başkaldırış"ın kamera arkasında bir zamanların yıldız yönetmeni William Friedkin var. Son Oscar töreninde Meksika adına En İyi Yabancı Film ödülüne aday olan "Günah" ile Christopher Robin ve arkadaşlarının son macerası; sevimli animasyon "Piglet" bu hafta gösterime diğer iki film …

The Hunted-Başkaldırış

"Şeytan" ile sinema tarihine damgasını vuran ancak o günden bu güne aynı başarıyı yakalamaktan oldulkça uzak olan William Friedkin, Tommy Lee Jones ve Benicio Del Toro’yu bir araya getiren yeni filmi "Başkaldırış" ile karşımızda.

"The French Connection" ve "The Exorcist" ile ard arda büyük başarılara imza attıktan sonra bir anda Hollywood’un en çok aranılan yönetmenlerinden biri haline gelen William Friedkin, o gün bu gündür, cepten yemekle meşgul. Bir türlü doğru senaryo seçimlerini yapamayan yönetmen, sanıyoruz kariyerinin sonuna kadar "Şeytan"ın yönetmeni gibi anılmak durumunda kalacak. Friedkin’in bu son filmi "The Hunted-Başkaldırış"ta Tommy Lee Jones, Benicio Del Toro ve Connie Nielsen başrolde.

Kendisini artık doğaya adayan askeri bir eğitimci olan Teğmen Bonham kendisinden yüzlerce kilometre ötede vahşice işlenen cinayetler için yardıma çağrılır.Teğmen Bonham ilk incelemelerinden sonra birer vahşi hayvan gibi öldürülen avcıların katilinin ancak kendi yetiştirdiği biri olabileceğini fark eder. Eski öğrencisi Aaron kabusları ile başetmeye çalışırken Teğmen ise öğrencilerini yetiştirdiği günleri hatırlamaktadır. Ormanda teğmen tarafından ele geçirilen Aaron, özel kuvvetler tarafından yok edileceğini anladığında yine korkunç cinayetler işleyerek kaçar. Artık Teğmen ve Aaron arasında kimin av kimin avcı olduğu anlaşılmayan bir kovalamaca başlamıştır. ..

Bol "Rambo" etkileşimli bu maceranın, Friedkin’in kariyerinde "Şeytan’dan sonra gelen kötü filmler zinciri"ne yeni bir halka eklediğini söyleyebiliriz. Çekimler sırasında bileğini kıran Benicio Del Toro, filmde alışkın olmadığımız biçimde abartılı bir performans veriyor. Artık saklamakta zorlandığı göbeği ile Tommy Lee Jones da ciddi bir casting hatası. Bunların üzerine bir de özensiz yazılmış, zayıf bir senaryo eklenince film beklenenin son derece altında kalıyor. Friedkin için alıştığımız bir durum ama umarız istikrarsızlık hastalığı Tommy Lee Jones ve Benicio Del Toro’ya da bulaşmaz…

Günah- El Crimen del padre Amaro

Son İstanbul Film Festivali’nin ilgi gören yapımlarından, Carlos Carrera imzalı "Günah", kilisenin katı kuralları ile tutkulu aşkının arasında kalmış genç bir rahibin öyküsünü anlatıyor…

Meksika’da "tüm zamanların en çok izlenen filmi" olma onuruna erişmiş "Günah- El Crimen del padre Amaro", geçtiğimiz haftalarda gösterime giren "Günahkar Rahibe"lerin ardından kiliseye bayrak açan bir başka yapım. Carlos Carrera imzalı filmin başrollerinde Gael García Bernal, Sancho Gracia, Ana Claudia Talancón ve Damián Alcázar var. Meksika adına En İyi Yabancı Film dalında Oscar’a ve Altın Küre’ye aday olan Günah, Eça de Queirós’un romanından beyaz perdeye uyarlanmış…

Dünyayı değiştirmeye hevesli bir genç olan Amaro, din işlerine olan kabiliyeti ve Piskopos ile olan arkadaşlığı sayesinde rahip olur. Piskopos, Amaro’yu Roma’ya eğitime göndermeden önce biraz deneyim kazanması sebebiyle Peder Benito’nun nezaretinde, Aldama’daki Los Reyes kilisesine gönderir. Amaro, çok geçmeden kasabanın güzel, dindar ve masum kızı Amelia ile tanışır. Bakirlik yeminine sadık kalmak zorunda olan genç rahip, yavaş yavaş Amelia’ye aşık olur. Aynı şekilde kız da rahibin tatlı huyundan ve birlikte paylaştıkları Tanrı’ya bağlılık inancından etkilenir ve kendini onun kollarına bırakır. Rahip, Tanrı’ya olan bağlılık yemini ve görev duygusuyla Amelia’ya hissettiği aşk arasında sıkışıp kalır. Kader; günahın çekiciliğine kapılmaları için onlara mükemmel bir fırsat sunmuştur.

Anlayamadığımız biçimde izleyiciden büyük ilgi gören "El Crimen del padre Amaro", ne yazık ki, hemen hiçbir vaadini yerine getiremiyor. Kilise’nin iki yüzlülüğünü eleştirmeye soyunurken kendisi de gayet ikiyüzlü bir söylem tutturan Carlos Carrera, içeriği ile hayal kırıklığı yaratan bir yapıma imza atmış bize göre…

Piglet – Piglet’s Big Movie

Daha önce bir çok kez beyaz perdeye konuk olmuş Winnie the Pooh ve arkadaşları bu kez Francis Glebas yönetiminde bir kez daha karşımızda. Bu kez Winnie the Pooh’un sevimli arkadaşı Piglet etrafında gelişe filmin orjinal seslendirme kadrosunda John Fiedler, Jim Cummings, Andre Stojka ve Tom Wheatley gibi isimler var. Yine Carly Simon şarkıları eşliğinde izleyeceğimiz filmin senaryosu Brian Hohlfeld’e ait.

100 Dönümlük Ormanın neşeli sakinleri bu gerçeği anlayana kadar oldukça zor dönemeçlerden geçmek zorunda kalırlar. Piglet’in arkadaşları "bal hasatını" toplamaya başlayınca küçük pembe kahramanımızın morali bozulur. Çünkü arkadaşlarına yardım edemeyecek kadar ufak tefektir. Günün birinde Piglet ansızın ortadan kaybolunca arkadaşları onu bulmak için küçük kahramanımızın anılarını yazdığı defterini yol haritası olarak kullanırlar. Bu süreç içinde "çok küçük bir hayvanın" aslında büyük bir kahraman olduğunu keşfederler...

Talip ERTÜRK
taliperturk@hotmail.com

Favorilerinize ekleyinAnasayfaya dönPaylaşın
cosmoturk önerisi
GÜNLÜK FALINIZ
HAVA DURUMU
Anket
Aşk mı, Para mı?
Aşk
Para
>