>

KÜLTÜR-SANAT

Canan Turan - Sana Şarkı

Müzik Kafamı Sadeleştirmem için Gerekli İhtiyacım
 
   
 
 
     

Kendini bildi bileli müzikle içiçe yasayan ve çoçuklugunda zamaninin çogunu odasinda müzik dinleyerek ve dansederek geçiren Canan Turan sahneye ilk kez 14 yasinda Adana’da gitarist bir arkadasina eslik etmek için çikar. 15 yasinda okulun rock grubuyla aktif olarak muzik hayatina adim atan Canan Turan, bu grupla birlikte üç yil boyunca Adana, Tarsus ve Mersin’de hem kendi sarkilarini hem de sevdigi rock sarkilari çalarak ve söyleyerek konserler verir. Turan ve arkadaslari bu çalismalarin sonucunda Adana’da dagittiklari bir albümde çikarirlar.

İSTANBUL’A GÖÇ VE TİMUR SELÇUK’TAN DERS ALMA AYRICALIĞI

Lise hayatini bitince Istanbul’a tasinan Canan Turan, Istanbul’da yasadigi 1997 ve 2001 yillari arasinda Timur Selcuk’tan san dersleri alir. Ayni zamanda rock/pop repertuari olan grubuyla düzenli programlar da yapan Canan Turan, Çok farkli müzik türlerinden keyif aldigi için ve sesini gelistirmek amaciyla piyano ve üç vokalden olusan bir dörtlünün parçasi olur. Müzikal parçalar ve aryalar yorumlayan grup, dernek geceleri, festivaller ve üniversitelerde konserler verir. Canan Turan bu iki grup disinda baska müzisyenlerin çesitli projelerine de eslik eder.

ÜÇ GÜNLÜK LONDRA TATİLİ VE DÖNÜSEN MÜZİK YASAMI

2000 yilinda üç günlügüne Londra’ya tatile gelen Canan Turan, bu üçgünlük kisa tatilini müzikalleri ve sokak müzisyenlerini izleyerek geçirir. Bu gözlemleri sonucunda buraya gelip müzik sahnesinin bir parçasi olmaya karar verir. 2001 yilinda Londra’ya tasinan Canan Turan, burada bir yanda part-time piyano ve san dersleri alirken bir yandan da seçmeleri ve müzisyenlerin ilanlarini takip etmeye baslar. Londra’da ilk sahne deneyimini Malcolm Sargeant Festival Korosuyla, Purcell Room’da verdigi bir konserle yasayan Canan Turan, koroyla orkestra esliginde Mozart ve Beethovan’in Coronation Mass’ini seslendirir. Bunun yaninda çesitli müzisyenlerle çalismaya baslayan Canan Turan, kisa sürede onlarla konserlere çikmaya baslar. 2002 yilinda gitarist Viktor Mastoridis’le tanisan Turan, onunla birlikte Londra’nin merkezinde cover parçalarla yogun bir sekilde bar ve restaurant programlari yapar. Bunun yaninda a Necli Çavli’nin kurucusu oldugu Oojami Grubu’yla konserlere de çikan Canan Turan, bir yandan beste yaparken bir yandan da kendi müzigine yogunlasir.

GRUP BAZAAR’LA ÜÇ YİL DEVAM EDEN MÜZİK SERÜVENİ

Iki Avusturalyali ve bir Alman’dan olusan Grup Bazaar’a katilan ve onlarla besteler yapmaya baslayan Canan Turan, 2002-2005 yillari arasinda bu grupla çalisir. Bu yillari albüm hazirligi ve konserlerle geçiren grup, 2005 yilinda grup elemanlarindan birinin Londra’dan tasinmasi üzerine dagilir. Grubun dagilmasinin adindan Canan Turan, kariyerine solo olarak devam etmeye karar verir. Siki bir tempoyla çalismaya baslayan Canan Turan, bir yandan sürekli takip ettigi jam session’lar sayesinde tanistigi jazz muzisyenler ve olusturdugu jazz repertuariyla jazz klüplerinda programlar yaparken, bir yandan da kendi sarkilarini farkli müzisyenlerle kayit ve aranje etmeye baslar.

TÜRKÇE ILK SOLO ALBÜM

2006 yilinda Tansay Omar ve Sahan Satis’la çalismaya baslayan Canan Turan, arkadaslari konserlerde birlikte çalarlar ve birlikte yazdiklari parçalardan Türkçe bir albüm yapmaya karar verirler. Üçlünün bir yil boyunca yogun olarak çalistigi bu album, 1.5 ay sonra piyasada olacak. Daha once grup Bazaar’la Hint ve Afrika müziklerinin etkisinin hissedildigi, dünya müzikleri albümü çikaran Canan Turan, bu ilk solo ve Türkçe albümünde dinledigimizde Bülent Ortaçgil ve Fikret Kizilok tarzinda tatlar hissettigimiz on sarkilik bir album çikaracak. On sarkisindan en çok Dügüm ve Sana Sarki’yi begenen Canan Turan, sarkilarindan hangisinin hit olacagina dinleyicilerinin karar verecegini söylüyor. Kendisine idol aldigi sanatçi soruldugunda saygi duydugu birçok sanatçi olduguna deginen Canan Turan, her sanatçinin farkli yönünü sevdigini belirtiyor. Söylediklerini de örnekleyen Canan Turan, tavir olarak Nina Simon’u, Bjork’u ve hem bilgisi hem de müzigiylede Timur Selçuk’a hayran oldugunu dile getiriyor.

“Hayat Ruhun Kendini Deneyimlemesi”

Büyük bir alçakgönüllükle isini yapan Canan Turan, gelecekte iyi bir sarki yazari ve müzisyen olarak kendi tarzini yaratmak istedigini ifade ediyor. Mücadeleyi ve hayati zorlastirmayi seven Canan Turan, hayatin zorluklarinin da farkinda, üstelik bu zorluklarin kendisini üretken yaptigina da inaniyor. Müzigi hayat olarak algilayan Canan Turan, sarki söylemenin kendisi için vazgeçilmez bir durum oldugunu, hatta kendisinin hasta oldugunda sarki söyleyince iyilestigini bildiriyor. Sarki söylemeyi bir çesit sadelesme olarak da gören Canan Turan, kafasinin melodilerle doldugunu, kendisinin bunlari bosaltmak geregini duydugunu da vurguluyor. Canan Turan, 1.5 aya kadar Türkiye ve Londra’da müzik marketlerde yerini alacak kasetini kendi imkanlariyla çikardiklarini, ancak dagitimi için yardim alacaklarini söylüyor. Canan Turan, Londra’daki müzik hayati boyunca Notting Hill Arts Club, Carling Academy, Queen Elizabeth Hall, Shunt Vaults, Southbank TurkFest, Brixton Telegraph, Le Quecumbar Gypsy Jazz Club, Arcola Tiyatrosu,The Kashmir Club gibi seçkin birçok klüpte sahne alir. Canan Turan ve müzigi hakkinda asagidaki web sitelerinden bilgi edinilebilir:

Canan Turan’in web sitesi
www.cananturan.com


CANAN TURAN'ıN YENİ KLİBİNİ İZLEMEK İÇİN TIKLAYIN

Favorilerinize ekleyinAnasayfaya dönPaylaşın
cosmoturk önerisi
GÜNLÜK FALINIZ
HAVA DURUMU
Anket
Aşk mı, Para mı?
Aşk
Para
>