>

SAĞLIKLI YAŞAM

Arkadaşınızın Önerdiği Antidepresanı Kullanmayın

Türkiye’de her 10 kişiden biri, psikolojik sorunlar nedeniyle bir uzmana başvuruyor ve doktor önerisi ile antidepresan kullanıyor.
 
   
 
 
     

Ancak son yıllarda özellikle kadınlarda, “arkadaş tavsiyesi” ile kullanımı artan ve doktora danışmadan alınan ilaçlar, kaygı seviyesini azaltmak yerine daha da artırıyor ve önemli sağlık sorunlarına yol açıyor. Memorial Kayseri Hastanesi Psikiyatri Bölümü’nden Yrd. Doç. Dr. Şaban Karayağız, uzman doktor kontrolünde kullanılması gereken ve son yıllarda tercih edilme oranı artan antidepresan grubu ilaçlar hakkında bilgi verdi.

Antidepresanlar hormonları kontrol altında tutuyor


İnsanlar üzerindeki etkisi 70’li yıllarda keşfedilen molekül şeklindeki antideprasanlar, beyindeki hormonları değiştirmek için kullanılmaktadır. Bu ilaçlar beyinde azalan ya da değişen hormonları, normal seviyesine düşürmekte veya yükseltmektedir. Sadece depresyon için değil, kaygı bozukluğu olan hastalar üzerinde etkili oldukları, yapılan araştırmalar sonucunda belirlenmiştir. Geçmişte yüksek oranda olan yan etkileri, günümüzde minimum düzeye indirilmiştir ve hastaya uygun tedavilerde kullanılmaktadır.

Bilinçsiz antibiyotik kullanımı önemli yan etkilere yol açıyor

Toplumda bilinçsiz antideprasan kullanımı son yıllarda artmaktadır. Uzman doktor önerisi olmadan eş, dost, arkadaş gibi kişilerin, ‘bana iyi geldi, sen de kullan’ önerisi ile alınan ilaçlar önemli sağlık sorunlarına yol açabilmektedir. Antidepresanlar farklı özelliğe sahip ve insan vücudundaki etkileri ağır seyreden ilaçlar olduğundan, hastanın şikayetleri doğrultusunda iyi değerlendirilip, uzman doktor tarafından yine kişiye özel ilaç uygun dozda verilmelidir. Hasta yakınlarının ve hastanın belli bir zaman aralığındaki anlatımına bağlı kalarak yapılan değerlendirme sonucu, antidepresan grubundan uygun olan ilaç, uzman doktor tarafından önerilmelidir.

Ruhsal ve bedensel sorunlara neden oluyor


Kişiye uygun olmayan antidepresanların kullanımı ciddi sonuçların ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Kaygı bozukluğu nedeniyle uygun ilacı kullanmayan bazı hastaların kaygı seviyeleri artmakta, çarpıntı ve uyku bozukluğu gibi fizyolojik sonuçlar ortaya çıkmaktadır. Psikolojik olarak kontrol edilemeyen heyecan ve huzursuzluk hissi, kişiyi duygusal bir sarmalın içine çekmektedir. Aşırı sinirlilik hali ve ağlama nöbetleriyle tablo daha da ağırlaşmaktadır. Sonuç olarak kaygı seviyesinin yoğunlaşmasının, zamanla intihar düşüncesine dönüşme gibi bir riski bulunmaktadır.

Antidepesan ile tedavi kişiye özeldir

Her hastadaki kaygı ve duygu-durum bozukluğu farklı şekilde kendini göstermektedir. Bu nedenle hastaya özel antidepresan kullanılır yani tedavi planı kişiye uygun olarak belirlenir. Antidepresan grubu ilaçların etkisi, bir iki gün içinde değil ilaç kullanılmaya başladıktan iki hafta sonra hissedilir ve 8’inci haftaya kadar aşamalı olarak devam eder. Örneğin kaygı bozukluğu ortaya çıktığı andan itibaren başlayan ve en az 6 ay süren ilaç tedavisi önerilmektedir. İlaçların etkisine göre tedavi süresi belirlenir. Bazı ilaçların etki süreleri hastaya göre de değişebilmektedir. İlaçların başlangıç ve bitiş sürelerinde doz ayarlamaları yapılmalıdır. Halk arasında, bu gruptaki ilaçların böbrek ve karaciğere zarar verdiği, beyini çürüttüğü düşüncesi de doğru değildir. İlaçların bağımlılık yapıcı özelliği bulunmamaktadır. Antidepresan grubundaki ilaçların dost tavsiyesi üzerine değil uzman hekimlerin önerisiyle kullanılması gerekmektedir.
 

Favorilerinize ekleyinAnasayfaya dönPaylaşın
cosmoturk önerisi
GÜNLÜK FALINIZ
HAVA DURUMU
Anket
Aşk mı, Para mı?
Aşk
Para
>