>

ANNE - ÇOCUK

Doğurganlığı Arttırmak İçin Öneriler

Herkes belli bir yaşa geldiğinde, hayatta belli beklentileri gerçekleşince “çocuk sahibi” olmayı planlamaktadır.
 
   
 
 
     

Kimisi için yakın zamanda, kimisi içinse yıllar sonra, ama her kadın için bebeğini kucağına almak vazgeçilmez bir içgüdüdür. Ancak günümüzde kadınlar artık daha geç çocuk sahibi olmak istediklerinden bazen hamile kalmakta zorluk çekebilirler.

Kadınların iş hayatında aktif rol oynamaları ister istemez anne olma yaşını arttırmıştır. Geçmişte anneliğin en sık 20 - 25 yaş aralığında görüldüğünü, günümüzde ise anne olma yaşının yumurtlama kapasitesinin azaldığı ileri yaşlara kaydığını belirtiyor.

Özellikle 35 yaş sonrası doğurganlığın hızla düştüğü gerçeği göz önünde bulunduğunda, günümüzün modern kadınının, doğurganlık yıllarını uzatmanın yolunu araması kaçınılmazdır. Doğurganlığın arttırılması için 10 önemli hayat tarzı değişikliği önerisi:

BİR BESLENME UZMANINA GÖRÜNÜN

Beslenmeniz hem sağlığınız, hem de doğurganlığınız için çok önemlidir. Bu nedenle yaşamınız için bir beslenme uzmanı edinmelisiniz. Beslenme uzmanınızın önereceği tetkikler ile beslenmenizin kalitesini arttırabilirsiniz. Vitamin ve mineral eksikliğiniz, size uygun bir beslenme programı hazırlanarak kapatılabilir. Diyetinize düzen kazandırdıktan yaklaşık dört ay sonra etkilerini fark edeceksiniz.

VİTAMİN VE MİNERAL TAKVİYESİ YAPIN

Besinler içerdikleri vitamin ve mineraller sayesinde besleyicidirler. Günümüzde hazır gıdaların içerdiği katkı maddeleri nedeniyle besleyici özellikleri düşüktür. Mevsimine uygun meyve ve sebze tüketilmemesi durumunda beslenmenizi vitamin ve minerallerle takviye etmeniz gerekiyor. Eğer kendinize özel bir beslenme programı edinme şansınız yoksa, size küçük bir tüyo verelim: Günlük 1000 mg keten tohumu ya da yağı, 1000 mg C vitamini ve çinko alabilirsiniz. Basitçe hamileler için tasarlanmış bir multivitamin tablet almanız benzer etkiyi sağlayacaktır.

BESLENMENİZDEN ZARARLI YAĞLARI UZAKLAŞTIRIN


Vücudumuz bazı yağ asitlerine ihtiyaç duymaktadır. Mesela balıklarda ve cevizde bol miktarda bulunan omega3 yağ asidi başta sinir hücreleri olmak üzere birçok hücrenin temel yapı taşıdır. Buna karşın margarinlerde bulunan hidrojenli yağlar ve et - süt ürünlerinde bulunan doymuş yağlardan uzak durmak gerekmektedir.

Hamile kalmak için sigarayı bırakın, alkol ve kahveyi azaltın

ALKOL VE KAHVEYİ ABARTMAYIN

Bilimsel araştırmalarda, doğurganlık üzerine olumsuz etkileyen alkol ve kafein seviyesinin hangi sınırda olduğu üzerine fikir birliği mevcut değildir. Bu nedenle bu maddelerin sosyal hayatta tüketilmelerinin doğurganlığı olumsuz etkilemediği ancak bağımlılık seviyesinde tüketilmesinden uzak durulması önerilmektedir. Özellikle hamilelik planladığınızda alkol ve kahveyi biraz sınırlandırmak yerinde olacaktır.

SIK SIK TATİL YAPIN

Hamilelik sıklıkla tatilde oluşmaktadır. Bunun ilk nedeni çiftlerin tatilde günlük streslerden uzaklaşarak daha sık ilişkiye girmeleridir. Stres hem cinsel performansı azaltarak, hem de hormonal dengeyi olumsuz etkileyerek doğurganlığı azaltır. Yıl içinde kısa süreli de olsa sık sık tatile çıkarak hayatınızdaki streslerden uzaklaşmaya çalışın.

CİNSEL İLİŞKİ KALİTESİNİ ARTTIRIN

Çok sık cinsel ilişkiye girmek de, çok seyrek ilişki de doğurganlığı azaltacaktır. En uygun olan cinsel performans haftada 2 - 4 arası cinsel ilişkide bulunmaktadır. Bu sıklıkta seks yapmak hem sperm sayısını ve hareketliliğini olumlu etkileyecektir, hem de yumurtlama zamanına denk gelerek hamilelik oluşumunu sağlayacaktır.

SABIRLI OLUN, ACELE ETMEYİN

Tüm bu beslenme ve hayat tarzınızdaki değişiklik uyguladıktan sonra hamile kalmak için acele etmeyin. Unutmayın ki her kadın ayda sadece bir gün yumurtlar ve sağlıklı çiftler için aylık hamile kalma oranı %20 civarındadır. Hayatınızdaki bu değişiklikler 3 - 4 ay içinde etkilerini göstermeye başlayacaktır.

 

Favorilerinize ekleyinAnasayfaya dönPaylaşın
cosmoturk önerisi
GÜNLÜK FALINIZ
HAVA DURUMU
Anket
Aşk mı, Para mı?
Aşk
Para
>