>

AŞK - CİNSELLİK

Cinsel Hastalıklar7 - HPV

Human papilloma virus, kısa adı ile HPV enfeksiyonu son zamanlarda toplumda giderek daha fazla duyulmaya başlayan bir enfeksiyon hastalığıdır...
 
   
 
 
     
HPV
Human papilloma virus, kısa adı ile HPV enfeksiyonu son zamanlarda toplumda giderek daha fazla duyulmaya başlayan bir enfeksiyon hastalığıdır. Bunun nedeni enfeksiyonun görülme sıklığındaki artışın yanı sıra kadınlarımızın yıllık smear kontrollerini daha düzenli yaptırmaları ve bu sayede var olan hastalıkların saptanabilmesidir.

HPV nedir?
HPV insanlarda enfeksiyona neden olan bir tür virüstür. HPV'nin 100 civarında türü bulunmaktadır. Bunlardan bazıları elde ve ayaklarda siğillere neden olurken, bazıları cinsel bölgede ortaya çıkan genital siğillere ya da başka bir adıyla kondiloma yol açmaktadır. Bazı türleri ise kadınlarda, rahim ağzındaki hücrelerde kansere dönüşebilecek değişimlere neden olabilmektedir. HPV'nin yaklaşık 20 türü genital enfeksiyonlara neden olmaktadır.

HPV nasıl bulaşır?
HPV, en sık karşılaşılan cinsel yolla bulaşan hastalıklardan bir tanesidir. Genital bölgeyi enfekte eden HPV'ler temas yolu ile kolayca yayılmaktadırlar. HPV'nin bir kişiden diğerine bulaşması için mutlaka tam bir ilişki olması gerekmez. Enfekte olan cilt bölgelerinin teması ile de hastalık bulaşabilmektedir. Virüsün kuluçka süresi değişkendir. Bulaşma olduktan sonra bulgular bazen birkaç ay ya da birkaç yıl sonra ortaya çıkabilmekte bazen de virüs yıllarca hiçbir bulgu vermeden vücutta kalabilmektedir.

Aktif genital lezyonların varlığında bulaşıcılık en yüksektir. Siğiller ortaya çıkıp tedavi edildikten sonra yeni siğil çıkma süresi ne kadar uzunsa bulaştırıcılık da o oranda azalmaktadır.

HPV'nin önemi nedir?
HPV genital siğillere yol açabilmekle birlikte kadınlarda rahim ağzı kanserine erkeklerde de penis kanserine neden olabilmektedir. Rahim ağzı kanseri tanısı konmuş kadınların %95'inde HPV saptanmaktadır.

HPV Tipleri
HPV tip, 6 ve 11 genital siğillere yani kondiloma neden olan HPV tipleridir. Öte yandan HPV tip 16, 18, 31, 33 ve 35 rahim ağzında hücresel değişikliklere yol açmaktadır. HPV tipleri kansere yol açma potansiyelleri açısından düşük riskli ve yüksek riskli olarak 2 ana gruba ayrılmaktadırlar.

HPV ne sıklıkta görülür?
Amerika Birleşik Devletleri’nde her yıl 5.5 milyon yeni HPV olgusu ortaya çıkmakta ve toplumda 20 milyondan fazla insanın bu hastalığı taşıdığı tahmin edilmektedir. Cinsel yönden aktif olan kişilerin yaklaşık yarısının yaşamlarının herhangi bir döneminde HPV'ye yakalanacakları öngörülmektedir. Hastalığın bu derece sık görülmesine karşılık toplum bilinci henüz oturmuş değildir. ABD'de yapılan bir ankette toplumun % 76'sının böyle bir hastalıktan haberdar olmadığı ortaya konmuştur. HPV ve rahim ağzı kanseri arasındaki bağlantının yakın bir geçmişte ortaya konmuş olmasından dolayı, sağlık çalışanları ve doktorlar arasında da HPV tam olarak bilinmemektedir. Amerikan Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi’nin (CDC) 1999 yılında yaptığı bir araştırmada sağlık çalışanları ve doktorların önemli bir bölümünün, HPV'nin kanser ile olan ilişkisi, tedavi yöntemleri hakkında yeterli bilgiye sahip olmadığını ortaya çıkarmıştır.

Ülkemizde ise HPV'nin görülme sıklığı ile ilgili geniş bir araştırma bulunmamaktadır. Ancak bu hastalığın ülkemizde de giderek arttığını gözlemlemekteyiz.

Bulgular
HPV ile temas ve bulaşma olduktan sonra mutlaka hastalık ortaya çıkmaz. Aslında çoğu kişide HPV, vücudun kendi savunma sistemi tarafından etkisiz hale getirilmektedir. Ancak bir başka olasılık da virüsü alan kişide uzun süre hiçbir belirti ortaya çıkmamasıdır. Kişi yıllarca hatta bazen ömür boyunca hiçbir yakınma ortaya çıkmadan yaşayabilmektedir. Ancak bu durum hastalığı yaymasına engel değildir ve ilişkide bulunduğu kişilere hastalığı bulaştırabilmektedir. Bu durum latent ya da sessiz enfeksiyon olarak adlandırılmaktadır.

HPV'nin en sık görülen belirtisi genital bölgede görülen siğillerdir. Hafif kabarık, yumuşak olan bu siğiller cinsel bölgeyi oluşturan deride, vajina ile makat arasında, anüs etrafında, bacakların iç kısmında, penis ucunda ya da çevresinde görülebilmektedir. Anal ya da oral seks sonrasında ağız içi ve makat içinde de siğiller ortaya çıkabilmekte bazı durumlarda vajina içinde ve rahim ağzı üzerinde de siğiller olabilmektedir.

HPV enfeksiyonları virüsün türüne bağlı olarak rahim ağzını oluşturan hücrelerde displazi adı verilen bazı değişimlere neden olabilirler. Düşük riskli tipteki virüsler genelde PAP smearda ortaya çıkan CIN ve SIL gibi değişimlere neden olurken yüksek riskli tipler uzun dönemde rahim ağzı kanserine neden olabilmektedir.

Yapılan araştırmalar, rahim ağzında HPV'ye bağlı değişim saptanan hastaların %90’nda 2 yıl içinde belirtilerin ortadan kalktığını ve HPV'nin, takip eden smear testlerinde saptanamadığını ortaya koymuştur.

Rahim ağzı kanseri tüm dünyada kadınlarda görülen kanserler arasında 2. sırada yer alan öldürücü bir kanserdir. Ancak kanser türleri arasında önlenebilir olması açısından da ayrı bir öneme sahiptir. Serviks kanserini önlemenin tek ve en basit yolu düzenli aralıklarla yapılan smear testleridir. Smear testinde CIN ya da SIL olarak tanımlanan anormallikler saptandığında biopsi yapılarak tanı kesinleştirilmektedir. Daha sonra hastalığın derecesine göre rahim ağzındaki değişime uğramış bölge LEEP ya da konizasyon adı verilen basit ameliyatlar ile çıkartılmakta ve daha sonra düzenli kontrollere başlanmaktadır. CIN ya da SIL'in ileri evrede olması durumunda, kişi ailesini tamamlamış ve başka çocuk istemiyorsa ya da 40'lı yaşlar civarındaysa rahimin alınması da bir diğer tedavi alternatifidir.

HPV tanısı nasıl konur?
Genital siğillerin görülmesi hem erkekte hem de kadında HPV tanısını koydurmaktadır. HPV'nin neden olduğu rahim ağzındaki değişimler ise rutin yapılan PAP smear testlerinde saptanmaktadır. PAP smear testleri zaman zaman hatalı sonuç verebilmekte ancak son yıllarda kullanılmaya başlanan ince yayma tekniğinde hata payı en aza indirilmektedir.

PAP smearda HPV'ye bağlı olduğu düşünülen değişimler saptandığında aynı materyal içinde HPV'ye ait DNA incelemeleri yapılarak HPV varlığı ve hangi tip bulunduğu saptanabilmektedir. Örneğin rahim ağzı kanserlerinin %50'sinde HPV tip 16 saptanmaktadır. DNA tiplemesinde HPV tip 16 bulunduğunda ömür boyu çok yakın takipler yapılması yararlı olurken düşük risk grubunda bir tip saptandığında kontrollerin arası daha seyrek planlanabilmektedir.

Erkeklerde ise belirti vermeyen HPV'nin saptanması mümkün değildir. Erkeklerdeki sessiz enfeksiyonu saptayabilecek bir test yoktur. HPV kan dolaşımına geçmediğinden ne erkeklerde ne de kadınlarda kanda bu virüsü saptamak mümkün olmamaktadır.

Tedavi
HPV'nin kesin bir tedavisi yoktur. Virüs bir kez vücuda girdiğinde ömür boyu burada kalmaktadır. Bununla birlikte ortaya çıkardığı patolojiler tedavi edilebilmektedir. Genital siğil varlığında bunlar yakılarak ya da dondurularak tedavi edilebilmektedirler. Çok büyük boyuttaki siğiller cerrahi olarak küçük siğiller ise bölgesel olarak uygulanan kremler yardımı ile yok edilebilmektedir. Siğillerin tedavi edilmesi bir daha çıkmayacağı anlamına gelmez. Yeniden ortaya çıktıklarında tekrar tedavi edilmeleri gerekmektedir.

Bazı kişilerde siğil ortaya çıkıp tedavi edildikten sonra bir daha ömür boyunca yeni siğil çıkmayabilir. Bazı kişilerde ise sık aralıklarla siğiller çıkmaktadır. Kişiler arasında bu derece fark olmasının nedeni büyük olasılıkla bağışıklık sistemleri arasındaki farklılıktır.

Smear testinde saptanan ve biopsi ile kesinleşmiş hücrelerde meydana gelen değişmede ise hastalığın şiddeti, hastanın yaşına göre LEEP, konizasyon ya da rahimin alınması gibi tedaviler uygulanabilmektedir. Çoğu zaman hafif displazi varlığında LEEP tedavi için yeterli olmaktadır. LEEP sonrası doğurganlıkta bir değişiklik ortaya çıkmamaktadır.

Korunma
HPV virüsü oral ve anal seks de dâhil olmak üzere her türlü cinsel ilişki ve ciltten cilde temas yolu ile kolaylıkla bulaşabilmektedir. Cinsel yönden aktif olan kadın ya da erkek HPV enfeksiyonları açısından risk altındadır. Ancak bazı kişilerde risk daha yüksektir. Bunlar:
• Yaşamının herhangi bir döneminde birden fazla partneri olanlar
• Partneri daha önceden birden fazla kişiyle ilişkide bulunmuş kişiler
• Cinsel yaşantısı erken yaşta başlayanlar
• Kendisinde veya partnerinde halen ya da daha önceden başka türde cinsel yolla bulaşan hastalık öyküsü olanlar

HPV ve diğer cinsel yolla bulaşan hastalıklar çoğu zaman bir arada bulunmaktadırlar. Bu nedenle cinsel yolla bulaşan başka bir hastalığın varlığında, HPV de akıldan çıkartılmamalıdır.

Prezervatif AIDS de dahil diğer cinsel yolla bulaşan hastalıklarda olduğu gibi HPV'ye karşı da her zaman koruma sağlamaz. Çünkü enfeksiyon prezervatifin kapladığı alan dışında da bulunabilmekte ve ciltten cilde temas ile bulaşabilmektedir.

Son zamanlarda HPV'ye karşı aşı geliştirilmesi konusunda oldukça yol alınmıştır. Halen deney aşamasında olan HPV tip 16 aşı ile ilgili çalışmalar oldukça umut vericidir. Ancak günümüzde kullanılabilen bir aşı ne yazik ki şu an için piyasada bulunmamaktadır.

HPV'den korunmanın en etkili yolu riskli kişiler ile birlikte olmamaktır. Herhangi bir kadının rahim ağzı hücrelerinde değişim saptanması ya da genital siğil olması kanserin gelişeceği anlamına gelmez. Aslında genital siğile neden olan HPV türlerinin rahim ağzında değişime ya da kansere neden olması son derece nadirdir. Rahim ağzı kanserlerinin yarısından sorumlu olduğu bilinen HPV tip 16’nın varlığı bile mutlaka kanser gelişeceği anlamına gelmez. Sadece artmış risk söz konusudur ve yakın takip gerekmektedir Rahim ağzı kanseri tanısı konmuş kadınların %95'inin, son 5 yıl içinde smear testi yaptırmamış olmaları bu tarama testinin ne derece önemli olduğunu ortaya koymak bakımından çarpıcıdır.

Amerikan Kanser Cemiyeti’nin 2001 yılında yayınladığı rehbere göre her kadın cinsel yaşantısı başladıktan sonra ilk üç yıl içinde ilk smear testini mutlaka yaptırmalıdır.

HPV enfeksiyonu taşıyan bir kişiyle ilişkide bulunmak, mutlaka enfeksiyon kapmak anlamına gelmez. Burada kişinin bağışıklık sistemi çok büyük önem taşımaktadır. Kişiler arası farklılıklar nedeni ile bazı kişilerde bağışıklık sistemi virüsle mücadele edebilmekte ve virüsü ortadan kaldırabilmektedir. Ancak yapılan araştırmalar aktif enfeksiyonu olan bir kişi ile ilişkiye girenlerin %60'ında ilk 3 ay içinde enfeksiyon bulgularının ortaya çıktığını ortaya koymaktadır.

HPV ve diğer kanser türleri
Özellikle bazı yüksek riskli HPV türleri anüs, penis, vajina ve kadında vulva (dış genital bölge) kanserleri ile ilişkili olabilmektedir. Ancak nadir görülen bu kanserlerin tek nedeni HPV değildir.

VKV Amerikan Hastanesi Kadın Sağlığı Ünitesi
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Alper Mumcu



Favorilerinize ekleyinAnasayfaya dönPaylaşın
cosmoturk önerisi
GÜNLÜK FALINIZ
HAVA DURUMU
Anket
Aşk mı, Para mı?
Aşk
Para
>