>

DİĞER HABERLER

Bir Kırmızı Gül Sadece Bir Kırmızı Gül Değildir

"Sevgililer Günü, günlerdir konuşulup duruyor hem çevremde, hem medyada hem de yazılı basında." Psikolog Duygu Ak, "Farkındalık" köşe yazılarıyla Cosmoturk ailesinde... Tıklayın!
 
   
 
 
     
BİR KIRMIZI GÜL SADECE BİR KIRMIZI GÜL DEĞİLDİR

Sevgililer Günü, günlerdir konuşulup duruyor hem çevremde, hem medyada hem de yazılı basında. Reklamlar, sevgiliye alınacak hediyeler gırla devam ediyor. Kimine göre ekonomiyi canlandırmak adına yaratılmış ticari kaygılı bir gün, kimine göre sevgiliden bir adet kırmızı gül ve bir çift güzel sözün beklendiği bir gün, kimine göre ise varlığı yokluğu çok da önemli olmayan bir gün. Tabi bu “kimine göre”yi sayfalar dolusu yazmak mümkün.

Kısaca Sevgililer Günü’nün nereden geldiğinden bahsetmek istiyorum. Bir efsaneye göre; zamanın Roma İmparatoru orduya asker bulmakta zorlanıyordu. Ona göre bunun sebebi erkeklerin ailelerinden ve aşklarından vazgeçemiyor oluşuydu. Bu sebeple evlenmeyi ve nişanlanmayı yasaklamıştı. Aziz Valentine adındaki papaz ise çifleri gizli gizli evlendirmeye devam ediyordu. Bunun sonucunda yakalandı ve ölüm cezasına çarptırıldı. Tarihte inancı yüzünden 14 Şubatta öldürülen 3 tane Valentine olduğu düşünülüyor. Bana göre, tüm dünya yüzyıllardır o paylaşılmayan aşkı ve sevgiyi telafi etmeye ve savaşın hüküm sürdüğü yıllarda yaşatılmayan sevgiyi yaşatmaya çalışıyor.

Bir psikolog olarak kişinin beklentilerinin bir sebebi ve kişi için bir anlamı olduğunu düşünüyorum. İnsanoğlunun hayatı boyunca çoğunlukla kendi ihtiyacını karşılamak üzere hareket ettiğini varsayacak olursak aslında sevgiliden beklenen bir adet bile olsa kırmızı gülün kişiye göre anlamı kesinlikle çok büyüktür ve kişinin ihtiyacını “bir” günlükte olsa karşılamaya çalışmaktadır. Kişi, belki eşinden tüm yıl boyunca onu “düşündüğünü” gösteren hiçbir hareket göremiyordur, en ufacık bir sıcaklık, ilgi, yakınlık... Uzun yıllar evli veya sevgili olmak gerekmez, günümüzde yeni sevgili ve evli olan çiftlerde de o sıcaklığın, ilginin, yakınlığın çok az olduğunu hayretler içerisinde gözlemlediğim oluyor. Sokaklarda satılan yüzlerce kırmızı gülün 14 Şubat’ta patlama yaptığını görmek beni her 14 Şubat’ta gülümsetiyor çünkü bu kırmızı gülün ne kadar çok talep edildiğinin bir göstergesi bana kalırsa. Kadınların ellerinde kırmızı güller dikenlerin batmaması için özenle tutulmuştur, gülümseyen suratlar ve el ele tutuşan çiftler...Kırmızı gülle sevgimizi anlatmaya çalışırız “tek” bir günde. O halde “bir” adet kırmızı gül kişi için sadece “bir” adet kırmızı gül değildir. Ve hep şu gelir aklıma; insanoğlu kendisinin anlam atfederek yarattığı Sevgililer Günü’nü, yine kendi ihtiyacı için kullanmaya, dönüştürmeye ne kadar yatkın, ne kadar başarılıdır.

Tabi birçok insan bu iyi bir şey mi kötü bir şey mi diye düşünebilir? Sevgiyi paylaşmanın nesi tuhaf ve kötü olabilir ki?? Sevgiye ve aşka zaman ayırmanın bir diğer adıdır Sevgililer Günü bana göre. Ama kişinin sevgisini paylaşması için bir tek güne “sığınması” ve insanların eşiyle, sevgilisiyle bir şeyler yapmak adına bir program yapması veya arkadaşı Selin’e, Ahmet’e ertesi gün anlatacak bir şeyi olması için 14 Şubat’ı “anlamlandır” ‘ maya çalışması ve kişinin bunu sırf içinden geldiği için yapmaması, o kişinin hayatı içerisinde “sürüklenen” olmasına neden olacaktır.

Bugün 14 Şubat ve sevgimizi paylaşacağımız 364 günden sadece biri. Ben her günümü sevgiye, paylaşıma ayırıyorum çünkü her gün anlamlı, her gün beraberinde yeni heyecanlar ve gelişmeleriyle benimle. Bazen bakarız ve göremeyiz hayatta. Kalan 364 gün de bakıp “görebileceğimiz”, görüp “sevebileceğimiz” günler diliyorum.

Duygu Ak / Psikolog

Favorilerinize ekleyinAnasayfaya dönPaylaşın
cosmoturk önerisi
GÜNLÜK FALINIZ
HAVA DURUMU
Anket
Aşk mı, Para mı?
Aşk
Para
>