>

DİĞER HABERLER

Görebilmek

"Hüzün satılıyor olsaydı, o akşam bütün damarlarıma sonuna kadar hüzün doldurur..." Metin Aksoy'un yeni yazısı
 
   
 
 
     

Hüzün satılıyor olsaydı, o akşam bütün damarlarıma sonuna kadar hüzün doldurur, gözyaşlarına boğulup onu gördüğüm ilk anki duygularımı kâğıda dökerdim. Ya da bir nehir kenarında oturup suyun akışına bakıp hayallere dalar sonsuz gökyüzünde sadece onun okuyabileceği şiirler yazmak isterdim; onu gördüğüm ilk anı anlatmak için. Dahası hayal dünyamı yırtıp hiç kimsenin kuramayacağı hayalleri pembe kaplı bir kitapta sadece o okusun diye yazmak isterdim; onu gördüğüm ilk anı anlatmak için.

Hiç birisini yapamadım. Kendimi çaresiz ve güçsüz his ettim o akşam. Öylece kala kaldım. Ne düşünebiliyordum, ne yazabiliyordum, ne okuyabiliyordum, ne de o bakışları aklımdan çıkarabiliyordum. Uyumak istedim. Derin bir uykuya dalıp en azından bir rüya görmek istedim. Onu da yapamadım. Sanki gecenin sabahında, elimde özel bir şey olmadan onun karşısına çıktığımda hayatım bitecek ve bir daha asla onu göremeyeceğim duygusuna kapıldım.

İçki içmek istedim, tadı her zamanki gibi değildi. Zavallı bir içecek gibi duruyordu karşımda, bana hiç yardım edemeyecek gibi çaresizdi. Beni sarhoş edemeyeceğini, beni baştan çıkaramayacağını anladığım anda kadehi masaya bırakıp gözlerimi kapattım. Medet umdum, göz kapaklarımdan. Karanlığın içinde çaresizce dönüp dolaşan bir takım şekiller, uzaklaşıp yakınlaştıkça yatağımın üzerinde sağa sola döndükçe ruhumun acılar içinde kıvrandığının farkındaydım. Yapılacak başka bir şey de yoktu.

O soruyu kendime sorma cesaretini bulamadım. Nasıl sorabilirdim ki o soruyu? Kendi kendimi aptal yerine koymak gibi bir şey olacaktı ya da cesaretim yoktu. Beynim o soruyu biliyordu ve bana hatırlatıyordu ama kendime soramadım. Zamanın çok hızlı geçmesini istiyordum, göz kapaklarımı açtığımda güneşi görmek istiyordum. Öyle olmadı. Ve ben çaresizce ruhumun çektiği açıya şahitlik ediyordum. Kadim dostum ruhum bana neler yaşadığını anlatsa da ben anlamak istemiyordum.

Düşüncem bile bana baş kaldırmıştı. Her yerde, her an, her saniye aklımdaydı. Silemiyordum. Gözler, bakışlar, eller, gülüş, yürüyüş, ses.

His ettiklerimi ona anlatabilir miydim? Bana inanır mıydı? Elinden en sevdiği şeyi alınan bir çocuk gibi gözlerimden; ağlamadığım halde birkaç damla yaş döküldü.

Günler, hayaller, heyecanlar, bakışlar bir birini izledi. Ve onu bir kez daha gördüm ardından bir kez daha. Ve dokundum. Hiç kimsenin ulaşamadığı sonsuzluğa gittim. En derin denizlere daldım, en yüksek dağlara tırmandım; hiç kimseni kuramadığı en güzel hayalleri kurdum, hiç kimsenin koklayamadığı en güzel çiçekleri kokladım, en güzel duyguları tattım.

İşte bu eşsiz güzellikteki duyguları bana yaşatan sendin. O sendin……..



Metin AKSOY
maksoy15@hotmail.com




Favorilerinize ekleyinAnasayfaya dönPaylaşın
cosmoturk önerisi
GÜNLÜK FALINIZ
HAVA DURUMU
Anket
Aşk mı, Para mı?
Aşk
Para
>