>

DİĞER HABERLER

Monologlar 9

Ela Mermerci'nin yeni yazısını okumak için tıklayın!
 
   
 
 
     
Koşarken yeniden içimdeki kuşlar havalanmaya başladı. Sanki koşarsam Ela yok olup gidecek ve yeni bir kimliğe kavuşacaktım... Bizimkiler arkamda mıydı, değil miydi o an umursamıyordum. Sonra birden durdum. Ya yeniden kaybolursam, ya bu kez ailemi bulamazsam? Dönüp baktım. Peşimdeydiler. Koşmayı sürdürdüm...

Tatil erken bitti. Baş edemedikleri bir çocuktum artık, bir rüya alemindeymişim gibi davranıyor, sorularına yanıt vermiyordum. Şüphelenmeye başladılar. Acaba kaybolduğum sırada başıma bilmedikleri başka bir şey mi gelmişti? Birileri beni taciz mi etmişti? Öğrenmenin bir tek yolu vardı, bir çocuk psikoloğuna gidilecekti...

İtiraz etmedim, umurumda değildi çünkü. Kendimi bir piyon gibi hissediyordum, hangi noktaya isterseniz beni oraya sürükleyebilirdiniz yani...

Psikolog ailemden öğrendikleri doğrultusunda bana sorular sordu. Ona bir tek San Marco Meydanı’nda kendimi iyi hissedebildiğimi ve koşarken her şeyin yolunda olduğunu söyledim. İnanmayacaksınız ama beni okulun koşu takımına yazdırdılar doktor.

Başlarda bana da iyi bir şeymiş bu gibi gelmişti. Bir sürü çocuk bir korulukta saatlerce koşuyorduk. Etrafımızı çevreleyen ağaçların sesini dinliyordum koşarken, hışır hışır sesler adını bilmediğim huzuru çağrıştırıyordu bana. İyi bir şey vardı koşmakta, ağaçlarda saklı bir giz vardı bana kalırsa.

O koruluk bana hep masalları çağrıştırdı. Sanki Hansel ve Gratel oralarda bir yerdeydi, Kırmızı BaşlıklıKız sanki büyükannesine gitmek üzere az önce bir patikadan geçmişti. Koşarken kimseyle konuşmak gerekmiyordu, koşarken hiçbir şey düşünmeye de fırsat yoktu. Hedefler vardı, altı kez tur atılacaktı mesela... Zaman zaman yorulanlar kuytu bir köşeye saklanır, bir sonraki turda aradan çıkıverir, daha hızlı koşmaya başlarlardı.

Benim için koşmak bir süreliğine ilaç oldu doktor. Çeşitli yarışmalara da katıldım, bir iki madalya da almışlığım var. Ama sonra lise sıralarında bıraktım koşmayı. Canım istemiyordu koşmak. Bu kadar basitti işte, soranlara böyle söylüyordum.

Ailem, canın ne istiyorsa onu yap o zaman demeye başladı. Bu da birçok yaşıtımdan daha fazla özgürüm demekti. Okul çıkışı kapıda bekleyen ilk sevgililerimle buluşmaya başladım. Bir prestijdi zaten okul dışından sevgili bulmak, onu okul kapısında bekletebilmek. Hele bir de arabası varsa şahane bir durumdu bu. Herkes servis minibüslerine binerken kapını açan bir sevgilinin arabasına binmek çok havalı bir durumdu...

Favorilerinize ekleyinAnasayfaya dönPaylaşın
cosmoturk önerisi
GÜNLÜK FALINIZ
HAVA DURUMU
Anket
Aşk mı, Para mı?
Aşk
Para
>