>

DİĞER HABERLER

Şu bizim çeyiz sandığı...

"ceviz ve ondan yapılan çeyiz sandığı magazin dünyasında sıkça konuşulmaya başladı." Güven Gürbüz'ün yeni yazısı...
 
   
 
 
     
ŞU BİZİM ÇEYİZ SANDIĞI

Şebinkarahisar ile özdeleşmeye başlayan ceviz ve ondan yapılan çeyiz sandığı magazin dünyasında sıkça konuşulmaya başladı.

Şebinlilerin yetiştirdiği meşhur ceviz ağacından yapılan çeyiz sandığının, ilk Rahşan Ecevit’e hediye edilmesi ile başlayan şöhreti, şimdilerde Muazzez Ersoy ile devam ediyor.
Sandığın güzelliği yetiştiği ağacından geliyor.
Kuzeydoğu Anadolu’nun unutulmuşluğunu dile getiren bu sandığın içerisinde neler yok ki. Geleceğinin umut çiçeklerini yetiştirdiği, göz nuru ile suladığı işlemelerden, peştemali ye kadar. İnce tığlardan, günlerce ör, ör, bitmeyen, örerken de nice hayaller, pembe düşler ile ilmek, ilmek işlenen mutluluk dünyası.
Bir gün gelip de bu sandığın ucundan tutup, birlikte kaldıracağı eşini bekleyen gençlerinde umut sandığı.
Şebinkarahisar dan gurbete her gün göçen insanların, kamyonların sırtına ilk yüklediği, üzerindeki desenlerde hasreti gizleyen çeyiz sandığı.
Onda vefakarlık, onda sevgi, onda saygı var. Onda hiç kimsede olmayan, bir de ustasının ellerinde değer bulmuş, çekiç tokmaklarının izi de var.
Bizim oralardan işte diyor, aklına geldiğini söyle.
Ne dersen de Adı çeyiz Sandığı. Künyesi bizim oralardan.
Çeyiz sandığını açtığında her Şebinli muhakkak anlatacak bir şeyler bulur.
Kimi; “ Biz evlendiğimizde şimdiki gibi çok değerli işlemeler yoktu..” der.
“Sadece Anamın, bacımın, kız kardaşımın, nasırlı ellerinde, parmaklarında, incitmeden tane, tane, ilmek, ilmek atılan ilmekli renkli oyalar var..” der.
“Yine o ilmeklerden oluşan patikler, kanaviçeler, kenarları işlemeli eşarplar, haseler var” der. “Sonra iğne oyaları, sonra bebek patikleri... “,
“Ah gülüm ah.. “ der biriside oradan Ersoy’a nispet.
“ Çeyiz var, sandığı Şebin den, bulamadık bir kısmet en hasından.”
Öyle bir of çeker ki şehirli güzelleri de, “Ah anacığım ah.. Bu senin çeyiz sandığında marifet çok. Ancak zaman, zaman değil ki.. kısmet dediğin kimselerde yok.”
Çeyiz sandığının içerisinde sadece çeyiz malzemeleri bulunmuyor elbet.
İnce kabuklu, ikisi yan yana geldiğinde, muhakkak birisinin kırıldığı, avuç içinde, cılız bir ses, sonra, insan beynini andıran görüntüsü ile ceviz içi çıkıverir ortaya.
İkram edilir. Onu yemek için bir de Dut pestili gerekir.
Uzunca açılır avuç içine, ceviz de döşenir sonra, katlanır rulo yapılır dut pestili ile afiyetle yenilir. Her derde deva gelir.
Yalnız Şebinkarahisar’ın buz gibi sularında yetişmiş olanından,
En organik, imkansızlıktan bulunmayan gübreden uzak topraklarında yetişmesi kaydıyla olacak. Yani Şebinkarahisar toprağında yetişmiş olacak.
İster inanın ister inanmayın.
Bu reçetenin şifasına tanıklık edecek Yine Rahşan ablanın eşi Bülent Ecevit olacak.
Şebinkarahisar Ceviz festivalinde yeri göğü inleten,
Havai fişeklerinin etkisi ile coşan halkın içerisinde yanık, yanık söylenen şarkıların nağmelerinde... “ilk defa bir eser” Şebinkarahisar da okunacak heee..
Olurmu öyle şey demeyin Muazzez Ersoy olunca oluyor.
Bu eserin arkasından hediye edilen çeyiz sandığı da anlamlı olsa gerek.
Muazzez Ersoy da nice Şebinli kızlarımız gibi, analarının yıllarca odasında gözü gibi baktığı çeyiz sandığına, o da elbette bakacaktır.
Ne diyelim inşallah bir gün sandığın diğer ucundan da tutup birlikte kaldıracağı eşini de bulur.
Ama biz Şebinkarahisarlıların bildiği bir şey var.
Ne varsa bu Çeyiz sandığında var.
Yani Şebin cevizinden, Yani ince kabuklusundan.
Sonra başka yerlerde başka, başka insanlarca Şebin cevizi diye yutturulan cevizden değil.
En hasından, hem de Şebinkarahisar da yetişeninden.
Çok umutlar var, çoook. Bu Şebin cevizinden, Her Şebinli ye artık büyük kısmetler var.
Şebin ceviz festivali, Cevizin festivali oldu.
Memleketinin adını magazin dünyasında da olsa hissettirmeye yetti.
Muazzez Ersoy ile şöhretine devam eden Çeyiz Sandığı,
Festivalde Rahşan ablasını göremese de, Muazzez ablasını gördü.
Ne diyelim? Ne çıkarsa bahtıma,
Sev sevebilirsen allah aşkına....
Bir göz vermiş allah, bir de kulak yaradan kullarına,
Kim nasıl anlarsa öyle anlasın,
Kim nasıl duyarsa öyle bilsin.
Unutmayalım ki en iyisinden olsun.
Çeyiz sandığı da olsa Şebinkarahisar dan,
Onu toprak ananın bağrında özenle yetiştiren, nasırlı elleriyle,
Şebinkarahisarlının yetiştirdiği Şebin Cevizinden olsun.

http://www.haberbiz.com
Haber Müdürü
Güven Gürbüz

http://www.guvenin.bz.tc

Favorilerinize ekleyinAnasayfaya dönPaylaşın
cosmoturk önerisi
GÜNLÜK FALINIZ
HAVA DURUMU
Anket
Aşk mı, Para mı?
Aşk
Para
>