>

DİĞER HABERLER

Talip Ertürk Haftanin Filmlerini Yorumluyor.

HAFTANIN FİLMLERİ: NE ARARSAN VAR
Bu hafta beş yepyeni filmle sinema salonları bir kez daha şenlenecek.
 
   
 
 
     
HAFTANIN FİLMLERİ: NE ARARSAN VAR

Bu hafta beş yepyeni filmle sinema salonları bir kez daha şenlenecek. 2. If İstanbul Bağımsız Filmler Festivali’nin gözdelerinden “Donnie Darko”, 22. İstanbul Film sürprizlerinden “L’Auberge Espagnole- İspanyol Pansiyonu” ve Amerika’da gösterimi bir skandala dönüşen “Phone Booth-Telefon Kulübesi” haftanın öne çıkan yapımları. Reese Witherspoon’un başrolünü oynadığı romantik komedi “Sweet Home Alabama-Beni Unutma” ve Chow Yun Fat’in başrolünü oynadığı macera “Bulletproof Monk-Kurşun Geçirmez gösterime giren diğer filmler…

Phone Booth-Telefon Kulübesi

Amerika’da yaşanan “sniper” cinayetlerinin ardından gösterimi süresiz olarak ertelenen ve gösterime girmesinin ardından büyük ilgi gören “Phone Booth-Telefon Kulübesi”nin başrollünde son dönemin popüler oyuncusu Colin Farrell var…



Hollywood’un ünlü yönetmenlerinden Joel Schumacher’in “lanetli” filmi “Phone Booth-Telefon Kulübesi” nihayet ülkemizde de gösterime girdi. Filmin gösterim tarihinin yaklaştığı bir sırada, Amerika’da sniper tüfeği ile cinayetler işleyen gizemli bir seri katil ortaya çıkınca filmin yapımcıları Telefon Kulübesi’nin gösterimini süresiz olarak erteleme kararı almıştı. Hikayesi ile Amerika’yı yasa boğan bu cinayetler arasında ciddi benzerlikler bulunan film böylece bir anda kamuoyunun gözdesi haline geldi. Colin Farrell’in telefon kulübesinde sıkışıp kalan genç reklamcıyı oynadığı filmde ayrıca telefondaki ses olarak Kiefer Sutherland, Forest Whitaker ve Katie Holmes da rol alıyor…



Yetenekli bir reklamcı olan Stu Shepherd, artık kendine ait gibi gördüğü telefon kulübesinden özel bir görüşme yaptıktan sonra telefon çalmaya başlar. Stu, merakına yenilir ve telefonu açar. Kaldırdığı ahizenin ucunda acımasız bir oyunun içine düşecektir. Diğer yandaki ses eğer telefonu kapatırsan öleceksin demektedir. Kulübenin içindeki bu şok edici garip olaylar ve telefonla konuşan adamın hareketleri yakında duran polisin dikkatini çeker. Stu keskin nişancılarla etrafını saran polise neler olduğunu anlatamamaktadır. Genç adam zaman geçtikçe bu zekice tuzağın içine daha da gömülmektedir…



İlk olarak Larry Cohen tarafından yazılan zekice senaryosu ile öne çıkan Telefon Kulübesi, reklamın iyisi kötüsü olmaz diyerek arkasına aldığı medya desteği sayesinde ciddi bir gişe hasılatı yapmayı başardı. Büyük bölümü tek mekanda geçmesine rağmen diyalogların başarısı ile gerilimi ayakta tutmayı başaran Joel Schumacher, filminin senaryodan kaynaklanan tüm handikaplarını bertaraf etmeyi başarmış. Colin Farrell hayranları için ise filmin bir ziyafet niteliği taşıdığını söylememize gerek yok sanıyoruz…

Donnie Darko

Amerikan Bağımsız Sineması’nın son yıllardaki en parlak örneklerinden biri olan “Donnie Darko”, ülkemizde ilk olarak 2. If İstanbul Bağımsız Filmler Festivali’nde gösterilmiş ve festivalin en çok ilgi gören yapımları arasında yer almıştı.



Amerikan bağımsız sinemasının son dönemdeki en yetenekli isimlerinden biri olarak gösterilen Richard Kelly’nin hem senaryosunu yazdığı hem de yönettiği bu ilk filmi “Donnie Darko”, gençlik filmlerinden klişelerinden zaman yolculuğuna, gerilim sinemasından romantik komedilere, birçok alandan beslenen hikayesi ile tüm dünyada son derece olumlu eleştiriler aldı. Son olarak Ay Işığında ile izlediğimiz Jake Gyllenhaal’ın Donnie Darko’yu canlandırdığı filmin oyuncu kadrosu; Jena Malone, Drew Barrymore, Patrick Swayze, James Duval ve Maggie Gyllenhaal gibi tanınmış isimlerden oluşuyor. Drew Barrymore filmin yapımcılardan biri ayrıca…



Donnie Darko, uyurgezerlik problemi olan, sorunlu bir gençtir. Bir gece uyandığında kendisini yolun ortasında bulunca, bisikletiyle hızla evine döner. Ertesi gece yine uykusunda yürümeye başlar ve Frank adında, tavşan kostümü giyen bir adamla tanışır. Frank, Donnie’ye 28 gün, 6 saat, 42 dakika, 12 saniye içinde dünyanın sonunun geleceğini söyler. Donnie, sabah evine döndüğünde, tam yatak odasının üzerinden bir uçağın enkazının kaldırılmakta olduğunu görür. Eğer yatağında uyuyor olsa, ölmüş olacağını dehşet içinde fark eder. Lisede, Donnie’nin Gretchen adında yeni bir arkadaşı vardır. Gretchen’a karşı hisleri yoğunlaştıkça, Donnie Frank’i daha sık görmeye başlar. Okulda öğrencilere seminer veren “kendini geliştirme” uzmanı Jim Cunningham’ın bir sahtekar olduğunu düşünen Donnie, herkesin içinde ona kafa tutar. Aralarında yaşanan gerginlikten sonra Donnie ceza alır. Diğer yandan Frank’i gördüğü rüyalar yavaş yavaş kabusa dönüşmeye başlamıştır…



İronik mizah anlayışı, başarılı oyunculukları ve en önemlisi seyirciyi sarmalayan naif atmosferi ile yılın belki de en iyi filmlerinden biri olan Donnie Darko, git gide formdan düşmeye başlayan Amerikan bağımsızlarının yüz aklarından biri kesinlikle. Donnie Darko’yu tüm sinemaseverlere gönül rahatlığı ile tavsiye ediyoruz. Filmi izleyecek izleyicilerimize küçük bir tavsiyemiz var; filmin finalindeki Gary Jules imzalı Mad World’u dinlemeden sakın salondan ayrılmayın…

L’Auberge Espagnole- İspanyol Pansiyonu

22. İstanbul Film Festivali’nin en büyük sürprizlerinden biri olan “L’Auberge Espagnole- İspanyol Pansiyonu”, yaz sezonunun rehavetinden yararlanarak gösterim şansı buluyor. İspanya- Fransa ortak yapımı bu komedi, öğrenci değişim programı ile İspanya’ya giden Fransız bir öğrencinin hikayesini anlatıyor…



Fransız sineması’nın üretken isimlerinden Cedric Klapisch’in yönetmenliğini üstlendiği filmin senaryosu da Klapisch’e ait. Yalnızca iki haftada yazılan ve sadece bir ayda çekilen bu düşük bütçeli film, tümüyle dijital kamerayla çekilmiş. Perdeden taşan bir enerjiye sahip “İspanyol Pansiyonu”, son yıllarda ülkemize uğrayan en eğlenceli Avrupa filmlerinden biri kesinlikle. Amelie rolü ile bir anda zirveye çıkan Audrey Tautou’nun yan rollerden birinde karşımıza çıktığı filmde Romain Duris, Judith Godrèche, Cécile De France ve Kelly Reilly gibi genç oyuncular rol alıyor…



Xavier, Paris'te ekonomi okuyan bir öğrencidir. Babasının bir tanıdığı ona mezun olduktan sonra iş vereceği konusunda söz vermiştir. Maliye Bakanlığındaki bu iş için bir koşul vardır; İspanyolca öğrenmesi gerekmektedir. Erasmus programının da yardımıyla Xavier, annesi ve sevgilisiyle vedalaşarak İspanya'ya uçar. Önceleri kalacak yer bulmakta güçlük çeken genç adam, sonunda her biri Avrupa'nın bir başka köşesinden gelen yedi öğrencinin paylaştığı bir daireye yerleşir. Yeni arkadaşlar, yeni deneyimler, farklı uluslardan bu genç insanların karmaşık ama yine de uyumlu birlikteliği Xavier'e erkekliğe geçişinde çok şey öğretir. Şimdiye kadar yaşamında değişmez olarak kabul ettiği aşk da dahil tüm değerler sarsıntıya uğrar... O artık kendisini bile tanıyamamaktadır...

Sweet Home Alabama-Beni Unutma

Hollywood yeni akıllı sarışını Reese Witherspoon’un sürüklediği “Sweet Home Alabama-Beni Unutma” yaz sezonuna uygun eğlencelik bir romantik komedi.

Hikayesi itibariyle klasik Yeşilçam filmlerinden pek de farklı durmayan Sweet Home Alabama-Beni Unutma, ünlü blues parçası Sweet Home Alabama’dan aşırma adıyla da karakterini yeterince ele veriyor zaten. Durumu idare edecek miktarda dozu iyi ayarlanmış romantizmi ile açık bir taşra güzellemesi olan filmin en büyük kozu son dönemin gişe şampiyonu yıldızlarından Reese Witherspoon. Witherspoon, Beni Unutma ile de yapımcılarının güvenin boşa çıkarmadı ve 100 milyon doların üzerinde bir gişe hasılatı elde etmeyi başardı..



New York’lu moda tasarımcısı Melanie Carmichael hiç beklemediği bir anda kentin en seçkin bekarlarından birisine aşık olur. Andrew adlı bu gencin annesi New York Belediye Başkanıdır Ancak genç kadının geçmişinde kimseye anlatamadığı bazı sırlar vardır. Örneğin lise yıllarındayken evlendiği kocası Jake, artık paylaşacakları hiçbir şey kalmadığı halde boşanmayı kabul etmemektedir. Melanie iyice çıkmaza giren bu ilişkiyi kökünden söküp atma kararıyla Alabama’ya gittiğinde kendi geçmişiyle yüzleşecek ve çok önemli bi

Favorilerinize ekleyinAnasayfaya dönPaylaşın
cosmoturk önerisi
GÜNLÜK FALINIZ
HAVA DURUMU
Anket
Aşk mı, Para mı?
Aşk
Para
>