YOLCULUK

"Mutluluk varılacak bir istasyon değil bir seyahat biçimidir"

Düşlerle gülüşlerin birbirine karıştığı, zamanın tatlı bir bahar yeli gibi yüzümüzü okşayarak geçip gittiği günler eskilerde kaldı sanki. Hayat aşılması gereken fırtınalarla dolu, zorlu bir yolculuğa dönüştü. Bahar yeli yüzümüzü okşasa da biz farkedemez olduk. Çoğumuz, akıntıya kapılıp giden bir yelkenli gibi yolumuzu bulmaya, batmamaya çalışırken, o güzel rüzgardan sakınır , içinde akıp gittiğimiz denizi göremez olduk; İçinde akıp gittiğimiz deniz "yittiğimiz" deniz oldu…

Ne dalgaların sesi kulağımıza geldi, ne de yosunların kokusu…Tüm ödüllerin limanda olduğuna inanıp, denizi düşman belleyip herşeye kapattık kendimizi. Kendimize bile…Böylece ne tatların, ne kokuların, ne seslerin duyulabildiği bir yolculukta "yolcu" olduk.

Yelkenliyi batırmadan fırtınadan çıktığımızda hangi limana varmaya çalıştığımızı unutmuştuk bile. Geriye kalan sadece "yol yorgunluğu" oldu…
Bütün bunlar çok da çabuk oldu; farkedemedik, farkedince de geç kaldık.
Yolumuzu bulmaya çalışırken yolumuzdan saptık.

Sık sık durup dinlenmeli insan, gideceği yere biraz geç gitmeyi göze alıp düşünmeli; hala istiyor muyum o limana demirlemeyi?

Yolculuktan zevk alıp öğrenmeyi, rüzgarı hissetmeyi, denizde yitmemeyi, kaybolup bitmemeyi öğrenmeli insan…
Yoksa hiçbir liman yetmeyecek;
Derdini demirleyip, yeni sulara yol almaya…

gamze@cosmoturk.com