>

KÖŞE YAZILARI | DAMLA AKBAŞ

Boyhood, 12 Senede Çekilen Efsane Film

Boyhood. Benim şimdilik favorim. Belirtmeliyim izlemediğim adaylar var. Ama fikrimin değişeceğini sanmıyorum. (Damla Akbaş)
 
   
 
 
     

Oscar ödül töreni gerek kıyafetlerle olsun, gerek en büyük zevkim film ve oyunculuklarla olsun en sevdiğim olay.İstedim ki bu en sevdiğim olayı an ve an sizlerle paylaşayım. İlk filmimiz Boyhood. Benim şimdilik favorim. Belirtmeliyim izlemediğim adaylar var. Ama fikrimin değişeceğini sanmıyorum. : ) Gelelim filmimize…



Boyhood son dönemde adından çokça söz ettiren bir film oldu. Bunun bir sebebi de filmin 12 sene boyunca aynı oyuncular ile çekilmiş olması. Daha önce böyle bir film yapılmadığından insanı merakta bırakan film, izledikten sonra da kendine hayran bırakıyor. Boyhood bu ilginç yapım süreci dışında insanın içine işleyen hoş bir hikayeye de sahip. Her şeyiyle izlenesi bir film anlayacağınız. Mason adlı bir çocuğun gözünden çığır açan bir büyüme hikayesi izliyoruz film boyunca. Ekranda gözlerimizin önünde büyüyor Mason. Tüm dertlerini, tüm keşiflerini, tüm sivilcelerini görüyoruz anlayacağınız. Daha önce hiçbir filmin yapamadığı kadar iyi anlatıyor büyümeyi Boyhood. Ergenlikten küçük sahneler, özgürlük hissini öne çıkaran yolculuklar, aile yemekleri, doğum günleri, mezuniyet törenleri, ilk aşk, ilk kalp kırıklığı ve ilk ilişki… Hepsini teker teker birlikte yaşıyorsunuz Mason ile. İnsana kendi büyüme hikayesini de düşündürten film, ailenin ne kadar önemli olduğunu da çarpıcı bir şekilde anlatıyor. Büyüme hikayesi dışında hayatı da düşündürtüyor insana film. Hepsinin amacı ne diye sorsanız da, elinden geldiğince iyi anlatmaya çalışıyor.



Filmin yazarlığını ve yönetmenliğini en sevdiğim film üçlemesi olan Before Sunrise, Before Sunset, Before Midnight filmlerinden hatırlayacağınız Richard Linklater yapmış. Richard Linklater’ın bir filmini izleyip de beğenmediğim hiç olmamıştı zaten. Boyhood ise yönetmeni daha çok sevmeme neden oldu. Mason’ı ise Ellar Coltrane canlandırıyor. Film Mason üzerine kurulmuş olsa da diğer karakterleri de büyürken ve değişirken görmek bir hayli keyifli. Özellikle Mason’ın kardeşini Samantha rolünde canlandıran Lorelei Linklater hoş bir değişim geçiriyor. Mason’ın annesini Patricia Arquette canlandırırken -ki bu filmde çok iyi olduğunu belirtmeden edemeyeceğim- babasını da çok sevdiğim Ethan Hawke canlandırıyor. Hepsini teker teker çok seveceksiniz. Şimdiden keyifli seyirler!

https://www.youtube.com/watch?v=Ys-mbHXyWX4



Whiplash (Kamçı vuruşu)


İkinci filmimiz ise benim ilk izlemek istediğim ama en son izlediğim film, Wiplash. Boyhood nasıl 12 yılda çekilmişse bu muhteşem film de 19 günde çekilmiş. Hayret ettim.



Gelelim filmin çekilmeden önceki hikayesine, filmin yönetmeni ve senaryonun da yazarı olan Damien Chazelle, ilk başta bu filmi çekmek için gereken yeterli parayı bulamamış. Bu yüzden ilk olarak kısa bir film çekerek 2013 yılında Sundance Film Festivali’ne başvurmuş. Festival’de Kısa Film Jüri Özel Ödülü’nü kazanan filmin ardından, uzun metrajlı bir film için de sponsor bulunmuş.. Bu zorluklarla çekilen film, Yılın En İyi Filmi de dahil, 5 dalda Oscar’a aday gösterildi. Oscar’ların habercisi olan Altın Küreler’de de En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu ödülünü ise JK Simmons kazandı.

Özellikle müzisyenleri pek çok noktadan yakalayacak olan film, konservatuarda davul eğitimi alan 19 yaşındaki Andrew ile, okulun en acımasız Jazz ustası Fletcher arasındaki gerilim dolu anlarını gözler önüne seriyor. 5 yaşından beri bateri çalan Miles Teller, bu sahnelerin birçoğunu kendisi oynamış. Haftada 3 gün, günde 4 saatlik dersler alarak film için kendini iyice geliştiren Teller, çok az sahnede dublör kullanmış. Neredeyse Dirty Dancing filminden beri sinemanın vermeye çalıştığı bir mesaj var. Sanatta başarı, öyle fularını boynuna dolayıvermekle, her akşam şarabını içip uzaklara dalmakla gelen bir şey değil. İcabında elleriniz kanayasıya, kan ter içinde kalasıya kadar çalışmalı, bir ritmi doğru şekilde çalamadınız diye geceleri uykunuz kaçmalı mesela. Filmde bu mesaj, insanı gerim gerim geren, mükemmeliyetçi bir profesörün benliğinde, başarısızlık ve dibe vurma korkusuyla harmanlanarak mükemmel bir şekilde veriliyor. Spoiler vermek gibi olmasın, Whiplash filminin sonunda yer alan Caravan solosu tam 9 dakika sürmekte. Oyuncu Miles Teller’ın, Terrence Fletcher rolündeki hocası JK Simmons’a attığı “Başarı mı istiyorsun, al sana başarı” minvalindeki bakışlarıyla süslü bu sahne bile, filmi tek başına Oscar’a taşıyabilir aslında.

Şimdi sizi 9 dakikalık mükemmel final parçası ile veda ediyorum. Yeni yazım çok yakında öperim.

https://www.youtube.com/watch?v=TS-G4UQTfUo

http://instagram.com/akbasdamla/
dmla.akbas@hotmail.com


DAMLA AKBAŞ
YAZARA E-POSTA GÖNDER

 

Diğer yazıları liste halinde görmek için tıklayın >

Favorilerinize ekleyinAnasayfaya dönPaylaşın
cosmoturk önerisi
GÜNLÜK FALINIZ
HAVA DURUMU
Anket
Aşk mı, Para mı?
Aşk
Para
>