>

KÖŞE YAZILARI | TÜRKMEN İŞCAN

İlk Gün Heyecanı

Penceresinden belli belirsiz süzülen ışığa baktı ve içini çekti. (Türkmen İşcan)
 
   
 
 
     

Gözlerini açtığında gün yeni ışımıştı. Penceresinden belli belirsiz süzülen ışığa baktı ve içini çekti. Güne başlamak için hem korku hem de heyecan duyuyordu. Heyecanlıydı çünkü işteki ilk günüydü. Korkuyordu çünkü işe başladığı yerdeki kimseyi tanımıyordu. Tanıdığı tek insanla da pek yakın sayılmazdı. İçi heyecan, korku ve tedirginlikle burkuluyordu.

Sonunda yataktan zorla kalktı. Kahvaltısını etti. Dişlerini fırçaladı. Üzerini giyindi. Her zamanki gibi dört bir yana dağılan baş belası saçlarını topladı. Makyaj yapmayı sevmediği için dudaklarına parlatıcı sürüp evinden çıktı. Evlerinin bulunduğu yeri hiç sevmiyordu. Upuzun bir yokuşun tam ortasındaydı. Hem eve gitmek hem de evden çıkmak ayrı dertti. Hayatında ilk defa kirada oturuyordu. Eski evlerini çok özlüyordu. Doğduğu, bahçesinde oyunlar oynadığı, ağaçlarına tırmandığı ve hep aynı insanlara “günaydın” dediği sokağını ve evini özlüyordu.

Yüreğini saran endişe ve özlemlerden kurtulmak için kendini sakinleştirmeye, güzel şeyler düşünmeye çalıştı. Otobüse bindi. İlkokul arkadaşı da aynı otobüsteydi. Beraber eskiyi yeniyi konuşa konuşa Akmerkez’e kadar geldiler. Arkadaşı otobüsten inince yine yalnız kaldı. Levent durağında otobüsten indi. Onu yeni işine götürecek Kabataş otobüsünü beklemeye başladı. Gelen otobüs kalabalıktı ama umursamadı. Boyuna uygun bir köşeye sindi. Durağına gelince otobüsten indi.

Trafik ışıklarından karşıya geçince kocaman cam binayla karşı karşıya geldi. İşte burasıydı onu bunca heyecanlandıran ve korkutan yer. Kendini sakinleştirmeye çalıştı yine. Derin derin nefes aldı ve binadan içeri girdi. Onu korkutan şeylerden biri daha karşısındaydı. Asansörle dokuzuncu kata çıkması gerekiyordu. Hem yüksekten hem de asansörlerden pek hoşlanmamasına rağmen kendini telkin edip asansöre bindi. Dokuzuncu katın düğmesine basıp, küçük kutucuğun içinde yukarı çıkmayı beklemeye başladı.

Sonunda oradaydı. Kırmızı deri koltuğu ve grili beyazlı şık döşemesi ile “beni kapısından bile sokmazlar” diye düşündüğü şirketteki ilk gününe başlamak üzereydi. Kapıdaki güleryüzlü kız “günaydın” dedi. Oda şaşkınca “günaydın, ben bugün işe başlayacaktım. Ne yapacağımı bilmiyorum” dedi. Kızda “oturup bekleyin. Departmanınızdakiler gelip bilgi verir” dedi. Teşekkür edip, gösterilen yere oturdu. Beklemeye başladı. Heyecanla erkenden geldiği için daha çok bekleyeceğe benzerdi.

Devamı haftaya...


TÜRKMEN İŞCAN
YAZARA E-POSTA GÖNDER

 

Diğer yazıları liste halinde görmek için tıklayın >

Favorilerinize ekleyinAnasayfaya dönPaylaşın
cosmoturk önerisi
GÜNLÜK FALINIZ
HAVA DURUMU
Anket
Aşk mı, Para mı?
Aşk
Para
>