>

KÖŞE YAZILARI | TÜRKMEN İŞCAN

Yazmayı Öğrenirken

Santralistanbul’da düzenlenecek “Yaratıcı Yazarlık Teknikleri” atölyesini duyduğumda çok heyecanlandığımı hatırlıyorum. (Türkmen İşcan)
 
   
 
 
     

Santralistanbul’da düzenlenecek “Yaratıcı Yazarlık Teknikleri” atölyesini duyduğumda çok heyecanlandığımı hatırlıyorum. Yazmakla ilgili bir çalışma, bir yazar tarafından hem de bir üniversite kampüsünde… Kaçırılmayacak bir fırsattı. Ki zaten kaçırmadım. Hemen ödemeleri, kayıt evrakını hazırlayıp kaydımı yaptırdım. İyi ki yaptırmışım.

Gerçi istanbul.com’da sürekli mesai yaptığımız günlerdi. Her cumartesi günü atölyeden önce ofise gidip 3 saat çalışıyor, atölyeden sonra tekrar ofise dönüyordum. Ama üniversiteye gidememenin ezikliği, yazmakla ilgili bir şeyler öğrenme ihtiyacı ve kampüsün ortamı; bu yorgunluğu tatlılaştırıyordu.

Ortamda güzeldi. Keyifli ipuçları veren eğitmenimiz Celil Oker, her biri kendi dalında eğitim almış ve yazma meraklısı sınıf arkadaşları… Yazmakla ilgili bir şeyler öğrenmeye gidip santralistanbul’a aşık olmaksa başlı başına bir keyifti. Ki benim atölye dönemim en yağışlı ve çamurlu dönemine denk gelmişti. Ya yağmur ya da kar yağıyordu.

Atölye notlarımı tutmak için aldığım “elma ağaçlı” defterimi karalamalarımla doldurma çabam, Celil Bey’in öğütleriyle zenginleşiyordu. Yazmanın adımları, yaratıcı yazımın sırları ve yazarların yazarken kullandığı minik sırlarla dimağıma yeni bilgiler kattığım güzel günlerdi. (Not defterimden bir iki alıntı; “fikir eski unsurların yeni bileşimidir, eğlenmezsen yazamazsın…” ve daha niceleri...)

Celil Oker’in önerdiği kitaplar uzun süre okuma gündemimi meşgul etti. En azından bulabildiklerim. Orhan Kemal’in “Bereketli Topraklar Üstünde” ve Aristo’nun “Poetika”sı favorilerimdendi.

Yeni şeyler öğrenmenin yanı sıra güzel insanlarla da tanıştım. Gerçi pek sokulgan bir tip olmadığım için samimi olduğumuz söylenemez ama iyi dileklerle birbirimizden ayrılmamızı ve yıllar sonra buluşmamızı sağlayacak denli güzel paylaşımlarımız oldu.

Henüz hiç birimiz Celil Oker’in önümüze koyduğu “roman yazma” hedefine varamamış olsak da; hala kalem oynatmaya ve üretmeye çalışıyoruz. Sanırım bir gün bu gruptan biri gerçekten güzel bir şeyler yazacak ve bizde imza gününe gidip “yazarın arkadaşıyım ben…” fiyakası ile kitabı imzalatacağız. Bu keyfi bize kimin yaşatacağını çok merak ediyorum. Umuyorum önümüzdeki on yıl içinde olur.

Gerçi Celil Oker gibi üretken bir yazarın öğrencisi olarak, bizzat Celil Bey’in imza gününe de gidebiliriz ama sonuçta yazma hayaliyle bir araya gelen insanlar olarak bizden birinin bir roman ortaya çıkarması ayrı tat olacak. Ve ben bunu dört gözle bekliyorum. :)


TÜRKMEN İŞCAN
YAZARA E-POSTA GÖNDER

 

Diğer yazıları liste halinde görmek için tıklayın >

Favorilerinize ekleyinAnasayfaya dönPaylaşın
cosmoturk önerisi
GÜNLÜK FALINIZ
HAVA DURUMU
Anket
Aşk mı, Para mı?
Aşk
Para
>