>

KÜLTÜR-SANAT

Uçan Süpürge’de bugün:14 Mayıs Cuma

7. Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivalinin 14 Mayıs Cuma programını öğrenmek için tıklayın...
 
   
 
 
     





KIZILIRMAK SINEMASI

14 MAYIS CUMA

14:15 Yaysız Keman / The Stringless Violin


Yabancı Dilde En İyi Film Oscar’ı için ülkesini temsil eden ve 2003 Kahire Film Festivali’nde “En İyi İlk Film” ödülünü kazanan Endonezya yapımı Yaysız Keman, has bir melodram. Ailesinden kalan büyük evi, terk edilmiş engelli çocukların bakımına açmış olan genç kadın karakter Renjani; Renjani’nin evlat edindiği ve doğru bir terapi ve sevgiyle iyileşeceğine inandığı, engelli küçük çocuk Dewa; Renjani’nin tek dostu, çocuk terapisti ve tarot ustası Mbak Wid; sonradan Renjani’nin hayatına bir aşık olarak girmeyi ne yazık ki başaramayan genç kemancı Enter Bhisma’nın, melodramatik öyküsü anlatılıyor.

İzleyin, zira bugüne kadar herhangi bir Asya ülkesinden, özellikle Endonezya’dan gelen kaç film izlediniz ki?



16:30 Prens Ahmet’in Maceraları / The Adventures Of Prince Ahmed


Prens Ahmet’in Maceraları, Halife’nin doğumgünü kutlamalarıyla başlar. Kötü niyetli büyücü, Halife’ye getirdiği uçan at karşılığında, ondan kızı Dinarzade’yi kendisine vermesini ister. Ancak Halife’nin oğlu Prens Ahmet buna razı olmayınca, büyücü prensi uçan ata bindirip kaçırır. Prens uzaklarda bir adaya ulaşır ve burada Peri Banu’yu görerek ona aşık olur. Ancak büyücü, Peri Banu’yu kandırıp Çin’e götürür. Bu sırada prens dağda bir cadı ile karşılaşır. Bu cadının da büyücüden alınacak intikamı vardır. Cadı prense yardım eder ve onun tam zamanında Peri Banu’yu kurtarmasını sağlar. Ama daha başetmeleri gereken bir sürü engel onları beklemektedir.



19:00 Kayıp Denizciler / Lost Seamen


Geçen yıl sevgilisi tarafından dövülerek öldürülen oyuncu Marie Trintignant’ın da rol aldığı Kayıp Deniciler, deniz ve kara arasında kurduğu ilişkiyle, aslında kadın ve erkek arasındaki ilişkiyi anlatan bir film. Sahibinin yaşadığı parasal sorunlar nedeniyle Beyrut sahiline demirlenmiş bir gemi ve geriye kalan yalnızca 3 mürettebat: Lübnanlı kaptan Abdül Aziz, Yunanistanlı ikinci kaptan Diamantis ve Türkiyeli tayfa Nedim. Hepsinin birbirinden ilginç hikayeleri var ve işe bakın ki deniz, karadan bile daha hareketsiz!...



21:30 Kumsalda / Bhaji On The Beach


Kenya’da doğan Hint kökenli İngiliz vatandaşı Gurinder Chadha, göçmen sinemasının tipik örneği bu ilk filminde, Birmingham’da yaşayan Asya kökenli bir grup kadının bir günlük gezi sırasında yaşadıklarını anlatıyor.
Küçük gezi otobüsünün şoförü, feminist Simi. Otobüsün yolcuları ise 6 yaşındaki oğluyla Simi’nin yanına sığınan Ginder, kocası ve çocuklarının kendisini ihmal ettiklerini düşünen orta yaşlı Asha, tıp okumaya hazırlanan ve hamile olduğunu öğrenen Hashida, yaşlı Hintli teyze Pushpa, ilk flörtleriyle bu gezide tanışan yeniyetme Ladhu ve Madhu, Hindistan’dan gelen gösterişli ziyaretçi Rekha.

Kumsalda, İngiliz sinemasında 1990’ların başında çekilmiş kadın filmleri arasında öne çıkan iki yapımdan biri (diğeri Sally Potter’ın Orlando’su, 1992).


KAVAKLIDERE SİNEMASI


19:00 Wilbur Ölmek İstiyor / Wilbur Wants To Kill Himself


Lone Scherfig’in gönüllerde taht kuran filmi “Yeni Başlayanlar İçin İtalyanca”dan sonra çektiği Wilbur Ölmek İstiyor, ölüme karşı kazanılmış bir zaferden çok, yaşamın küçük anlarında saklı anlamı tartışan mütevazı bir film. Bir dizi savruluşun ardından Wilbur’u, Alice ve Alice’in kızı Mary’nin yanında gördüğümüzde “İşte Wilbur gerçek mutluluğu yakaladı” düşüncesinden çok “Wilbur artık kendini öldürmek istemiyor” fikrine kendimizi çaresizce daha yakın hissederiz. Zaten soğuk kış günlerinin, gri hastane odalarının, soluk renkli kitapların fonu oluşturduğu, intihar teşebbüslerinden göz açamadığımız bu bir buçuk saatlik filminde bize kanıtladığı da bu: Devam, devam...
İntihara meyilli Wilbur, melek yüzlü ve melek kalpli ağabey Harbour, mahcup ve hayat enerjisini yitirmiş Alice ve kızı Mary’nin sıradan öyküleriyle izlenmeyi sahiden de hak ediyor Wilburlu ölüm-yaşam macerası.



21:30 Mişli Geçmiş Zaman / Summer & Fall


Marie Sole Tognazzi’nin ilk filmi Mişli Geçmiş Zaman, uzun süredir yakın arkadaş olan beş gencin, sonbaharda birlikte geçirdikleri bir hafta sonu tatilinin öyküsü.
Roma dışında bir kır evinde son kez bir araya gelen gençlerin yaşamlarının sonraki dönemi için, bu tatil çok kesin olmasa da bir dönüm noktası olacaktır.
Beş arkadaşın beraber geçirdikleri gençlik döneminin belirsizliği ve gelecekteki öngörülemez değişimleri için kritik bir önem taşıyan bu evin satılıyor olması, bir sürü anıyı paylaştıkları bir dönemden çıkıp hayatlarının sınırları daha belirgin çizilmiş, kimlikleri, meslekleri, ilişkilerini netleştirdikleri başka bir dönemine doğru yönelişlerini ifade eden, adeta yakıcı bir metafora dönüşüyor. Mişli Geçmiş Zaman, küçük bütçeli ama iyi yönetilmiş bir gençlik filmi.

Festival programının tamamını görmek için:
www.ucansupurge.org
Favorilerinize ekleyinAnasayfaya dönPaylaşın
cosmoturk önerisi
GÜNLÜK FALINIZ
HAVA DURUMU
Anket
Aşk mı, Para mı?
Aşk
Para
>