Kulak Burun Boğaz Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erişen,koku alamama hastalığı olan ve tıp
dilinde ''anozmi'' olarak bilinen rahatsızlığın, nezle ve grip gibi enfeksiyonlar sonucu veya bazı hastalıkların belirtisi olarak ortaya çıkabildiğini belirtti.

Koku almanın hayati önemi bulunmadığını, ancak yaşam kalitesi yönünden oldukça önemli olduğunu anlatan Prof. Dr. Erişen, ''Bazı canlılarda çok önemli olan koku alma duyusu, insanlarda görme ve işitme gibi duyulara oranla biraz geri planda kaldığı için, önemi ancak yitirilince anlaşılıyor'' dedi.

Levent Erişen, burun tıkanıklığı yapan üst solunum yolu
enfeksiyonları, sinüzit, tümör, kafa travmaları, parkinson ve alzheimer gibi nörolojik hastalıklar, diabet ve salgı bezleriyle ilgili rahatsızlıklar ile hava kirliliği gibi çeşitli etkenlerin koku
duyusunun kaybedilmesine neden olabildiğine işaret ederek, koku almayla ilgili bir problem olduğunda mutlaka doktora başvurulması gerektiğini bildirdi.

Bazı araştırmaların, koku alamayan insanların anılarının da silindiğini ortaya koyduğunu ifade eden Prof. Dr. Erişen, şöyle konuştu:
'Her zaman farkında olunmasa bile, kokular insan hayatında önemli rol oynar. Bu duyunun yaşamsal önemi yoktur, ancak yaşam kalitesi yönünden büyük önem taşımaktadır. Tat ve koku alma duyuları birbirleriyle etkileşim içinde olduklarından dolayı, koku alma yetisini kaybeden biri, artık yemek yemekten zevk almaz. Koku alma duyusunun yitimine neden olan durumlar erken tedavi edildiğinde, bu duyu geri dönebiliyor.''