Yeni yıla girmeye sayılı günler kaldı. Yeni yılın en güzel resmi kar, yurdun neredeyse tamamına yayıldı. Karla gelen ve her yıl etkisini artıran soğuğu da bu günlerde daha fazla hisseder olduk.
Yeditepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmakognozi ve Fitoterapi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Erdem Yeşilada, işte tam da bu nedenle hem güçlü bir kış geçirmek hem de yeni yıla hasta girmemek için bağışıklık sistemini güçlendirmenin ve kendimizi hastalıklara karşı korunmanın tam zamanı olduğunu söylüyor.
“Birçoğumuz günlük tempomuzdan geri kalmamak için yeni formüller üretiyoruz. En tehlikelisi de “bana bir şey olmaz” demek. İşin sırrı önce bakteri ve virüslerin size yaklaşmasını engellemek. Ardından da korunma formüllerini uygulamak. Özellikle çevrenizde hasta varsa, trafiği aşmak için toplu taşıma tercih ediyorsanız, kalabalık ofislerde veya ortamlarda bulunuyorsanız korunmanın önemi sizin için daha büyük. Basit ama etkili koruma yöntemleri ile bağışıklık sisteminizi güçlendirebilir bu kışı güçlü ve zinde geçirebilirsiniz. Bunun için en doğal yöntem bitkilerin gücünden faydalanmak. Bitkilerin bu gücünden yararlanılmasında en kolay ve etkin uygulama “Bitki çaylarıdır”. Bitkileri tek tek ya da birbirlerinin etkilerini destekler şekilde karıştırarak kendinize sağlık savaşçısı çaylar hazırlayabilirsiniz. Bu yöntem kulağa “çok geleneksel” gelse de doğal olan sizi her zaman koruyacak olandır.
Her gün 2-3 fincan ıhlamur, zencefil, adaçayı, kuşburnu ya da ekinezya çayı içmek gün içerisinde maruz kaldığınız bakterilere karşı bağışıklığınızın güçlenmesinde etkili olacaktır. Örneğin, ıhlamur grip denilince aklımıza gelen ilk bitkilerden biri. Yapısındaki bazı bileşenler sayesinde iltihap giderme ve ağrı kesmeyi destekleyen ıhlamur, içeriğindeki bazı bileşenlerin boğazı yumuşatarak soğuk algınlığı şikâyetlerini hafiflettiği biliniyor. Kışın olumsuz etkilerine karşı gün içerisinde 2-3 kere tüketilebilen ıhlamur kendinizi iyi hissetmenize fayda sağlayacak. Sayısız faydaları nedeniyle günümüzde popüler olan diğer bir bitki ise zencefil. Soğuk algınlığı, boğaz ağrısı ve öksürüğe karşı korunmada etkili olduğu biliniyor. Limon ve özellikle de bal eklemek zencefilin etkisini de güçlendiriyor.”
Bağışıklık sisteminin güçlendirilmesinde balın etkisinin de altını çizen Prof. Dr. Yeşilada, antibiyotikler keşfedilmeden önce insanların ‘soğuk algınlığı’ dâhil her türlü enfeksiyonla savaşta bal kullandığını belirtiyor; “Türkiye’den de iki Tıp Fakültesinin katıldığı ve Avrupa’da 27 ülkede gerçekleştirilen bir araştırma, insanların soğuk algınlığına karşı halen en çok bal kullanımını tercih ettiğini gösteriyor. Bu nedenle soğuk algınlığı konusunda etkili olan ıhlamur ve zencefil gibi bitki çayları ile balı bir araya getirdiğinizde, balın güçlü etkisi ıhlamur ve zencefilin etkisini de artıracaktır”.
Soğuk algınlığına karşı mücadelede diğer bir etkili savaşçıyı da adaçayı olarak listesine alan Prof. Yeşilada, içeriğindeki uçucu bileşenler sayesinde adaçayının ağız ve boğaz iltihaplarını gidermeye yardımcı olduğunu vurguluyor. Prof. Yeşilada, C vitamini bakımından zengin bitkisel kaynaklardan biri olduğu bilinen kuşburnu çayının ise mayhoş tadının yanı sıra kuvvetli antioksidan etkiye sahip olduğunu dile getiriyor. Geleneksel lezzetlerimizden Kuşburnu çayının soğuk algınlığı, üşütme gibi hastalıklara karşı korunmayı destekleyici olarak günde 2 defa tüketilmesi öneriyor.
Son birkaç yıldır adını sıkça duyduğumuz Ekinezya, hepimiz için tanıdık olan Papatyagiller ailesinin bir üyesi ve bağışıklık dostu bir bitki. Yeşilada, özellikle üst solunum yolu rahatsızlıkları denince akla ilk gelen bitkiler arasında yer alan ekinezyanın; soğuk algınlığı şikâyetleri üzerindeki destekleyici, yararlı etkilerine dikkat çekiyor. Yeşilada, ekinezyanın aynı zamanda virüslerin yol açtığı iltihap etkenlerinin miktarını kontrol ederek, boğaz ve akciğerlerde oluşabilecek hasarı da engellemeye yardımcı olduğunu belirtiyor.
Nesilden nesle uzanan geleneksel bir tüketim alışkanlığı olsa da bitki çaylarının seçiminde ve kullanımında dikkatli olunması gerektiğinin altını çizen Yeşilada, içeriği tam olarak bilinmeyen bitkilerin kullanılmadan önce iyi araştırılmasını tavsiye ediyor ve ekliyor; ‘Öncelikle soğuk havaların bizi zorladığı bu dönemde bağışıklık sistemimizi güçlendirerek hastalıklara karşı hazırlıklı olmamız gerekiyor. Ihlamur, zencefil, adaçayı, kuşburnu ve ekinezya gibi bitki çaylarının bağışıklık sistemini güçlendirdiğini artık bilmeyen kalmadı. Ancak önemli olan, bitki çaylarının beklenen ve istenilen yararı sağlayabilmesi için bilinçli olarak hazırlanması ve tüketilmesi gerektiği. Uygun olmayan şekilde hazırlanan ya da nereden toplandığı bilinmeyen açıkta satılan bitkiler yarardan çok zarar verebiliyor. Bu nedenle güvenilir kaynaklardan elde edilen bitkilerin doğru miktarlarda karıştırılması çok önemli”.
“İpekyol’dan Zeynep Tosun Koleksiyonu”
“Kadınlarda Çirkin Olma Korkusu Daha Fazla”
“Egzersiz Yapmamak Obeziteden Daha Tehlikeli”
“Bu Hafta Vizyona Giren Filmler”
“Benim Doğum Günüm Bu Da Benim İçin Olsun..”
“Göç En Çok Çocukları Etkiler!”
REKLAM
reklam@cosmoturk.com
İLETİŞİM
cosmoeditor@cosmoturk.com
TEL: (0212) 280 07 00
FAX: (0212) 244 13 32