>

AŞK - CİNSELLİK

'Ağır aşk' bir yıl

Çiftler kabul etsin etmesin, aşkın ömrü bir yıl.
 
   
 
 
     
Pavia Üniversitesi'nden araştırmacılar, beyindeki kimyasal bir maddenin aşkın kalpteki ilk kıpırtılarından sorumlu olduğunu ortaya çıkardı.

İlişkinin başındaki mutluluk ve bağımlılık hissinin, bu maddenin seviyesinin yükselmesiyle bağlantılı olduğunu ifade eden uzmanlar, çalışmalarını uzun ve kısa süreli ilişkiler yaşayan kişiler ile bekârlar arasında yürüttü. Çalışmalarının ardından zaman içinde protein seviyesinin düşüşe geçtiği görüldü.

Yaşları 18-31 arasında olan kadın ve erkeklerin kan dolaşımındaki nöro-trophin diye bilinen proteinde meydana gelen değişimleri analiz eden araştırma grubu, yeni bir ilişkiye başlamış 58 kişinin protein seviyesini, uzun süredir ilişki yaşayan ve bekâr olan aynı sayıda kişilerle karşılaştırdı.
İstikrara kavuşuyor

Yeni bir ilişkiye başlayan kişilerde, avuçların terlemesi ya da kalp çarpıntısı gibi durumlara neden olan protein seviyesinin belirgin bir biçimde daha yüksek olduğu görüldü. Yeni başladıkları ilişkiye bir yıl sonra hâlâ devam eden 39 kişinin, 'sinir hücresi büyüme etmeni' (NGF) diye adlandırılan protein seviyesinin normal seviyeye gerilediği saptandı. Araştırma ekibinden, raporu kaleme alan Piergluigi Politi, bulguların, bu kişilerin bir yıl sonra artık âşık olmadığı anlamına gelmediğini, sadece 'ağır âşık' olma durumunda olmadıklarını ifade etti.

Politi, "Aşk, istikrarlı bir hal alır; ancak 'romantik aşk'ın sonlandığı gözlenmiştir" dedi.

Raporda, aşktaki değişiklikler NGF'ye bağlanıyor. Romantik aşkla ilgili nörobiyoloji bilgisinin halen yetersiz olduğunu söyleyen araştırmacılar, bu çalışmayla biyokimyasal mekanizmanın ruh halindeki değişiklikleri kapsayabileceğini gösterdiklerini, ancak konuyla ilgili daha fazla çalışmaya ihtiyaç olduğunu belirtti.

Favorilerinize ekleyinAnasayfaya dönPaylaşın
cosmoturk önerisi
GÜNLÜK FALINIZ
HAVA DURUMU
Anket
Aşk mı, Para mı?
Aşk
Para
>