>

DİĞER HABERLER

Tanrıların Kutsal Şehri Varanasi -1-

"...Hindistan’da bir gün daha sona eriyor. Tüm öğleden sonramı internet başında geçirdim..." Emre Ayan'ın yeni yazısını okumak için tıklayın...
 
   
 
 
     
Üzerimde 3 aya yakın bir süredir sırt çantam ile seyahat etmenin verdiği bitkinlik ve yorgunluk var. İşte Hindistan’da bir gün daha sona eriyor. Tüm öğleden sonramı Internet başında geçirdim. Sanırım artık evimi ve arkadaşlarımı çok özlemeye başladım, 3 aydır gezdiğim tapınakların, gördüğüm müzelerin sayısını ben bile unuttum. Yoksa hintlilerin kutsal kabul ettikleri Varanasi şehrine gelip saatlerce bilgisayar başında oturmazdım…

Bir şekilde yorgunluğumu atmalıyım ama nasıl? Sonunda bilgisayar başından kalkmayı becerip kitabımla 50 metre ilerideki Ganj nehrinin kıyısına gidiyorum. Şehir nehrin batı yakasında kurulmuş. Doğuda nedense neredeyse hiçbir şey yok. Mısırda ise tam tersi tüm şehirler Nil nehrinin doğu yakasında, mezarlar ise batı yakasında inşa edilmişti. Hindular için Ganj nehri kutsal bir nehir. Ganj’ın suyu dünyadaki en pis sulardan biri olmasına rağmen, Hindular inanışları gereği bu suda yıkanarak hem bedensel hem de ruhsal olarak temizlendiklerine inanıyorlar. Nehrin su seviyesi mevsimsel olarak yükselip alçaldığı için inananların daha rahat yıkanabilmelerini sağlamak amacı ile nehir kenarına "Ghat"lar inşa etmişler. Varanasi’de 100 ün üzerinde ghat var ve tüm Ghatların önünde nehre girmek için başı sonu belli olmayan merdivenler var.


Ghatlar ve önündeki merdivenler. Nehir çekildikçe ardında kalın bir çamur tabakası bırakıyor. Bu çamur tazzikli su ile nehre geri gönderiliyor.

Bende bu merdivenlerin üst kısımlarına oturup Ganj’ı seyretmeye, güneşin karşı sahilin gerisindeki ormanın arkasında kayboluşunu izlemeye başladım. Her şey o kadar sakin, atmosfer o kadar büyüleyiciydi ki nasıl anlatacağımı bilemiyorum. O sırada küçük bir hintli kız yaklaştı yanıma. Kartpostal satıyormuş. Bildiği üç beş kelimelik ingilizcesi ile benimle konuşmaya başladı. O an kendimi, çok büyük bir yağlıboya manzara resmine bakarken bir anda o tablonun içine girmiş ve tablonun içindeki küçük kız ile konuşmaya başlamış gibi hissettim. Sanki bu bir rüya idi ve uyanmaktan korkuyordum.

Derken üç basamak altımdan bir müzik sesi gelmeye başladı. Sarışın bir turist çantasından çıkarttığı mızıkası ile inanılmaz güzellikte bir müzik yapmaya başladı. Hani bazı anlar vardır hiç bitmesin sonsuza kadar sürsün istersiniz ya, işte o bulunduğum anda benim için öyle bir andı. Güneş tüm gökyüzünü kızıla boyamış, himalaya’lardan doğan kutsal Ganj nehri 15 metre ilerimde akıyor, yan ghatlarda insanlar ruhlarını ve bedenlerini aynı anda temizlemeye çalışıyor, hemen ilerde ise yanan ateşler ölen insanların ruhlarını bedenlerinden ayırıyor ve tüm bunlara güzel bir mızıka sesi fon müziği oluyor. . .


Bir hindu din adamı (sadu)

Hayatın çılgın temposunu frenlere asılarak durdurup, biraz nefes almak, kısacası esaslı bir mola vermek isteyenlere Varanasi’ye gitmeyi tavsiye ediyorum. Bulunduğunuz yerden sadece 10 saat uzaklıkta …

Devam edecek...


Favorilerinize ekleyinAnasayfaya dönPaylaşın
cosmoturk önerisi
GÜNLÜK FALINIZ
HAVA DURUMU
Anket
Aşk mı, Para mı?
Aşk
Para
>