>

KÖŞE YAZILARI | BEYZA BAŞAR

Çocuk Da Yaparım, Kariyer De!...

"Çocuk da yaparım kariyer de !" diyenler, beri gelsin! (Beyza Başar)
 
   
 
 
     

"Çocuk da yaparım kariyer de !" diyenler, beri gelsin! Günümüz sorunlarından en popüleridir işsizlik. Hele de meslek sahibi, üniversite mezunu, evli ve çocuklu bayanlar arasında.

Üniversiteyi elimizde diploma, cebimizde hayallerimiz bitirmişizdir. Yapacaklarımızı,mesleki anlamda nasıl ilerleyeceğimizi heyecanla anlatırız çevremizdekilere. Aylar geçip özgeçmişler bırakılınca, en "söz verilen" yerlerden ses çıkmayınca, bir karamsarlık gelir insana,moral bozulur, hayat sorgulanır. Herkesin bir tanıdıkları vardır,onlara haber bırakılır... Belki birkaç " çok da içimize sinmeyen" , bize, kriterlerimize çok da uymayan işlere kısa süreli girilip çıkılır yıllar geçtikçe.

Zaman ilerlemiş , herkes artık evlenme çağınızın geldiğine kanaat etmiştir. Başı annenizin çektiği "haydi kızımızı evlendirelim" seferberliğine, teyzeler, komşular da dahil olmuş, hummalı çeyiz hazırlıkları sanki yarına yetişecekmiş gibi hızla başlatılmıştır. Ya okul yıllarından beri, "çıktığınız çocukla" ya da arkadaşlarınızın tanıştırdığı kişilerden biriyle kısa sürede söz, nişan, nikah yapılmış, evliler kervanınına katılmışsınızdır artık . İlk aylarda çalışmıyor olmanın avantajıyla evinizle, eşyalarınızla, gelen gidenle ilgilenirsiniz, bitmek tükenmek bilmeyen "iyi bir iş" arama çalışmalarına eşiniz ve ailesi de dahil olmuş, özgeçmişler verilmiş, sözler alınmış, tanıdıklara haberler bırakılmıştır.

Ve...çocuk. Dünyanın en özel, en tarifsiz duygusudur annelik. Hergün birdaha ,birdaha şükrettiğiniz, hergün biraz daha aşık olduğunuz kıymetlinizi, kucağınıza alana kadar çektiğiniz türlü sıkıntılara rağmen , hayat işte şimdi anlam kazanmıştır sizin için. Gözünüz ondan başka hiçbirşey görmez artık, emzir, gaz çıkart, alt değiştir, uyut, emzir, gaz çıkart... Günlerin gecelere karıştığı , bir kadının hayatındaki en zor dönemi vardır şimdi sırada " lohusalık !" Hani herkesin birşeyler söylediği,genelde iki aile bireylerinden birer kişinin küsmesiyle sonuçlanan, kendinizi en hassas, en yorgun , en uykusuz hissettiğiniz zaman yaşanır. Saçınızı bile taramaya fırsat bulamadığınız, zaten içinizden de gelmediği ilk günler geçtikçe, hamilelikte alınan onlarca kilo göze batmaya başlar iyiden iyiye. Doğumdan sonra birden eski haline döneceğini sananlardansanız uzun bir yol var önünüzde bu yanılsamayı anlamanız için. Dilinizden düşmeyen çalışma hayatı gittikçe gündemden düşer, sanki önünüzde sıra sıra dizilmiş de siz istemiyorsunuz gibi davranır, ilk altı ay çalışmayı düşünmüyorum dersiniz herkese.

Aylar geçmiş, anneliğe alışılmış, alınan kiloların birkısmı zar zor verilmiş, bebek anneanneye birkaç saatliğine bırakılacak kadar büyümüştür. Doğumdan sonra ilk kez alışverişe çıkıp çok da hoşlanmasanız da içine sığdığınız birkaç parça birşey alınmıştır ve sıra gelmiştir, sosyalleşmeye... Arkadaşlarla bir buluşma ayarlanır hevesle. Anneanneye yakın bir yer seçilir ki acil bir durumda hemen eve yetişilsin. En sevdiğiniz arkadaşlarınızla, bir kafede oturuyorsunuzdur işte. Birkaç saatliğine de olsa sadece siz varsınız orada, bebeğiniz, eşiniz, bebefon yok, elinizde mama, kolunuzda bez yok, saçlara fön çektirilmiş,makyaj yapılmış, dışarıya çıkılmış,tadını çıkarmak lazım!. Çoğu bekar olan arkadaşlarınız sohbet ilerledikçe işten, güçten,patronlarından, iş arkadaşlarından, indirimlerden, doktora konularından bahsederken sizin sorunlarınız bebeğinizin gazı, mamaların pahalılığı, emzirme problemleridir. Bunu fark ettiğinizde biraz kızar, biraz kırılırsınız . Eve döndüğünüzde fönlü saçlarınızı maşayla tepede toplar,makyajınızı siler, üstünüze artık sizinle bütünleşen eşortmanınızı geçirir ve saatlerdir yanında olmadığınız için suçluluk duyduğunuz bebeğinizi kucağınıza alırsınız.

Niyetim kariyer sahibi olmak için anne olmayı bile ertelemiş, artık sırası geldiğine inananların hevesini kırmak, gözünü korkutmak değil. Çocuk da yaparım , kariyer de zırvalığına karşıyım ben! Sadece hayatın sizin için yazdığı senaryoyla sizinki örtüşmeyebilir ve 7 / 24 size bağımlı,anne sütüyle, anne sevgisiyle, anne şefkatiyle büyümek en doğal hakkı olan ,sizin kanınız, sizin canınız yavrunuz terazinin bir ucundayken , diğer ucuna da iş hayatını koyup bunu dengede tutmanın özellikle ilk yıllar çok zor olduğunu anlatmak istedim. "Ben boşuna mı okudum yıllarca,boşuna mı sabahlara kadar ders çalıştım,boşuna mı gittim onca kursa,o sertifikalar boşuna mı ? " dediğiniz dönem de yaşanacak maalesef, bir çoğumuz yaşadık bunu,bir çoğumuz yaşıyoruz. "Anne olmak" kadınlara verilmiş en kıymetli, en paha biçilmez armağan... Onun bir gülüşüne dünyaları yıkacak gücü olmasa bir annenin, geceler boyu uykusuzluğa,bunca yorgunluğa, bunca özveriye dayanamaz ki insan. Umarım hepinizin hayallari, idealleri birgün gerçekleşir, umarım "iyi bir işiniz" olur, "iyi birer anne" olursunuz, sevgiyle kalın.


BEYZA BAŞAR

 

Diğer yazıları liste halinde görmek için tıklayın >

Favorilerinize ekleyinAnasayfaya dönPaylaşın
cosmoturk önerisi
GÜNLÜK FALINIZ
HAVA DURUMU
Anket
Aşk mı, Para mı?
Aşk
Para
>