>

KÖŞE YAZILARI | ÖZCAN KANDEMİR

İstediği gibi yaşadı, istemediği bir yerde öldü...

"Şen kahkahalarını duyar gibi oluyorum. Gülünce harika gülerdi.` Özcan Kandemir`in yeni yazısı...
 
   
 
 
     

İSTEDİĞİ GİBİ YAŞADI
İSTEMEDİĞİ BİR YERDE ÖLDÜ



Ünlü türkücü Zehra Bilir bir süredir kaldığı huzur evinde yaşama veda etti.

Ölüm haberi pek sürpriz olmadı. Çünkü, uzun süredir rahatsızdı, yaş olarak da pek çok kişinin hayal bile edemediği 96 yılı dolu dolu yaşamıştı.

Zehra Bilir ünlü bir türkücü olmasının yanı sıra benim için ayrı bir özellik taşır. Kendisiyle 18 yıl gelin kayın valide olarak bir yaşamımız oldu.

İlişkimiz her zaman çok güzeldi, ( oğlundan ayrılana kadar ) beni her zaman sevdi, her fırsatta bunu dile getirdi. Bu zaman zarfında onu yakından izlemek ve tanımak olanağını buldum.

Ölümü beni şimdi gerilere götürdü.

Şen kahkahalarını duyar gibi oluyorum. Gülünce harika gülerdi. Kızınca da kıyametleri koparır ve istediğini elde edene kadar da diretirdi.

Özel bir kadındı. Arapgir gibi bir yerden çıkıp İstanbul’a gelerek yaşamını Kapalı Çarşıda kardeşi Garbis ile birlikte şapkacılık yaparak kazanan ve bu arada sınıf atlamak için her fırsatı değerlendiren Zehra Bilir ilk çıkışını güzelliği sayesinde, dinini değiştirip, mühendis Selahattin Bilir ile evlenerek yaptı. Onun çevresinden yararlanarak müzik dünyasına adım attı.

Çocuklu bir kadın olmasına rağmen eşinden ayrılıp, gazino yaşamına girdi. Bu arada ünlü bir madenci ailesinin Sorbon mezunu oğlu Necmi Ergener ile Ergener ailesinin tüm itirazlarına rağmen, ikinci evliliğini yaptı. Bununla da kalmadı orta okul mezunu olmasına rağmen kendisini İstanbul sosyetesine kabul ettirdi.

Türk Halk Müziği Sanatçısı olmasına rağmen, as solist olarak sahneye ilk çıkan halk müziği sanatçısı Zehra Bilirdir.

Sahne hayatının yoğun temposuna karşılık, dört dörtlük bir ev kadınıydı. Harika sofralar kurar, kusursuz davetler verirdi.

Müzik hayatına geç başlayan ve erken bitiren sanatçı ününü sürdürmeyi günümüze kadar sürdürmeyi başardı.

Ben onu bir gün makyajsız göremedim. Bir kare ev haliyle fotoğrafını çekemedim. Eğer makyajını yapıp, saçını arkada toplayıp, siyah saten kurdelelerini fiyonk yaparak saçına takmadıysa bize bile kapıyı açmazdı.
İnsanlara çok zor güvenir, her şeyin altında bir başka şey arardı.

Bir tek çocuğu vardı ( x eşim) dünyada en çok onu severdi ama kimse için kendini feda etmezdi. Uzun yaşamasının nedeni bence budur. Canını sıkan her şeyden uzak durur bana da zaman zaman “ sen hep sıkıntıda olanları arıyorsun, erken yaşlanacaksın “ derdi.

Statüyü çok önemserdi. Levende bir villada otururdu. “Apartmanda oturamam” derdi ama sonunda apartmanda oturmak zorunda kaldı.

İkinci eşi Necmi Ergener yıllar önce bir huzur evinde öldü.

Zehra Bilir’in de kaderi ne yazık ki eşiyle aynı oldu o da hiç istemediği halde bir huzur evinde yaşamını noktaladı.

Evini çok severdi. Eşyalarına dokunulmasını istemezdi. Torunları bile babaannelerinin evinde istedikleri gibi dolaşamazlardı. Çünkü kendine göre katı tabuları vardı.

Harika yemekler yapardı, güzel sofralar kurup Pazar günleri bizi davet ederdi. Ancak davetin başlama ve bitiş saatlerini kendisi belirlerdi. Eğer televizyonda seyredeceği bir program varsa yemek süresini ona göre ayarlanırdı.

Zehra Bilir’in belki de rekorlar kitabına geçecek bir başka özelliği de, defalarca kanser ameliyatı geçirmesine rağmen ( göğüs, rahim, bağırsak) yaşama bağlılığı sayesinde 96 yaşına kadar gelebilmesidir. 80 kusur yaşında kalça kırığı ameliyatı olan ve ameliyattan sonra “ biraz aksıyorum” diyerek tekrar kalçasını kırdırıp ikinci kez ameliyat göze alan bir kadındır.
Çok iradeliydi, ağladığını hiç görmedim.

Bana kalırsa Zehra Bilir İstediği gibi yaşadı ama hiç arzu etmediği bir yerde ( huzur evinde) yaşama veda etti. Toprağı bol olsun.

Özcan Kandemir
o.kandemir@supenonline.com
 


ÖZCAN KANDEMİR
YAZARA E-POSTA GÖNDER

 

Diğer yazıları liste halinde görmek için tıklayın >

Favorilerinize ekleyinAnasayfaya dönPaylaşın
cosmoturk önerisi
GÜNLÜK FALINIZ
HAVA DURUMU
Anket
Aşk mı, Para mı?
Aşk
Para
>