>

KÖŞE YAZILARI | ÖZCAN KANDEMİR

Kadınlara bir tek gün yeter mi?

"8 Mart Kadınlar Günü gene tüm dünya da çeşitli paneller, sempozyumlar ve konferanslarla kutlanıyor."
 
   
 
 
     

8 Mart Kadınlar Günü gene tüm dünya da çeşitli paneller, sempozyumlar ve konferanslarla kutlanıyor.
Her ülke kadınları için neler yaptıklarını tartışıyor. Nereden nereye geldiklerini irdeliyor. Gazeteler bu konularla ilgili haberler yayınlarken, televizyonlar bu konuyla ilgili programlara ağırlık veriyor..

Sanki kadınları ve haklarını savunmak için bir tek gün yetermiş gibi...Elbette yetmiyor. Yetmedi. Yetmeyecek!...
Çünkü kadınların sorunları bitmek tükenmek bilmiyor.

Kime sorarsanız şiddete karşı, ayrımcılığa karşı, haksızlığa karşı...
Herkes kadınların gelişmesinin, toplumun gelişmesi demek olduğunda hemfikir!.. ama gene de kadın okur yazar sayısı erkeklere oranla çok düşük.
Ülkemizde okuma yazma bilmeyen kadın sayısı ortalama 6 milyon civarında...Oldukça yüksek bir oran
Halen kızları okula yolamamakta direnen aileler ( özellikle babalar, abiler var) ne acıdır kı, kızların okuma yazma öğrenmeleri için, devlet anne babalara baskı uyguluyor, cezalarla tehdit ediyor!..
Halen töre ve namus cinayetleri işleniyor.
Küçük yaşta kızlar rızaları olmadan istemedikleri erkeklerle evlendiriliyor.
Halen tecavüzden hüküm giyenler iki yılda bir çıkan aflardan yararlanarak toplum içersine suç makinesi olarak geri dönüyor.
Halen tüm dünyada kadınlar şiddete maruz kalıyor
Kadınlara erkeklerle eşit ücret hala uygulanmıyor.
Ne zaman bir iş yerinde personel azaltmak gerekse, ilk işten çıkarılanlar kadınlar oluyor
Bir soyadı sorununu bile tam olarak çözemedik.
Hala kocasından boşanmak isteyen kadının karşısında “çocuğunu göremezsin!” tehditleri sürüyor. Bunlar filmlere konu oluyor ve Aliye dizisinde olduğu gibi, bu dizinin gösterildiği gün herkes televizyon karşısında nefeslerini tutup, maddi gücü yüksek ama insani yanı gelişmemiş bir eşin eski eşine uyguladığı manevi işkenceyi seyrediyor.
Doğuda erkek çocuk doğuramayan kadınlar kadından sayılmıyor ama hiç biri de “Erkeksen erkek doğurtsaydın!” demeyi akıl etmiyor.
Kırsal kesimde kumalık devam ederken, kentlerde bunların yerini metresler alıyor ve aile hukukunda en büyük değişiklik olarak ZİNA suç olmaktan çıkarılıyor...
Hala mecliste kadın milletvekili sayısı on parmağı geçmiyor
Kadınlar yerel yönetimlerde yerlerini gerektiği gibi alamıyor...
Aile planlaması yapılması gerekirken kadınlar doğurmaya teşvik ediliyor. ...
Devlet SSK’lılara tüp bebek yardımı yapacağının müjdesini verirken bu çocuklara bu imkanlarla nasıl bakılıp, nasıl eğitileceklerinin hesabını yapmıyor.
Kadının var olma nedeni sadece çocuk doğurup onlara bakmak değil elbette.
Toplumun gelişmesi ve ilerlemesi için, kadının kendi gücünün artması gerek, kadının bilgilenmesi, eğitilmesi gerek.
Bunun içinde insanların kadın erkek ayırımı yapmadan,. İnsan olarak eşit fırsatlardan yararlanması gerek.
Erkeğin kadının gelişmesinden korkmaması gerek...
Fikrinin yetmediği yerde kaba gücü başvurmaması gerek.
Tanrının her iki cinse verdiği güzellikleri ve güçleri birleştirip, mükemmeli yakalamak gerek.
Kadının da haklarının olduğunu hatırlamak için 8 martı beklemediğimiz gün, “kadın hakları problemi” diye bir şey kalmayacak ve sadece insan olarak herkes toplumda ki yerini almış olacak.
Kadınlar günü bana ayrımcılığı çağrıştırıyor.
Kadınların haklarını koruyalım derken iki cinsi farkına varmadan karşı karşıya getiriyoruz.
Oysa insanın insana ihtiyacı var.
İki cinsinin güçlerinin, akıllarının, zekalarını birleştirmesinden daha güzel ne olabilir.
Nasıl her erkek kendisine destek olacak bir kadının özlemini çekiyorsa, her kadın da ne kadar güçlü olursa olsun, başını güvenle omzuna dayayacağı bir erkeğin hayalini kuruyor.

Kadınlar gününü kutladığımız şu günlerde, “ Kadının Ben” adlı şiirimi tüm kadın ve erkeklere armağan ediyorum.
Tüm kadınların Kadınlar Günü kutlu olsun

Kadının ben
Ben, acıları göğüslemesini bilirim.
Bana yüklenildikçe tunçlaşırım.
Yokluklarla savaşır,
Varlıkları rahatlıkla taşırım.
Ama kadınım ben,
Yüreğimin en gizli yerinde,
Erkeğine güvenmenin özlemini taşırım..


Geceleri acılı yaşlarla yıkanır,
Gündüzleri bahar gülüşleri taşırım.
Benim en büyük düşmanım
Kendi yüreğim,
Onunla durmadan savaşırım.
Ama kadınım ben,
Yüreğimin en gizli yerinde
Erkeğine güvenmenin
Özlemini taşırım .



Özcan Kandemir
o.kandemir@superonline.com

 


ÖZCAN KANDEMİR
YAZARA E-POSTA GÖNDER

 

Diğer yazıları liste halinde görmek için tıklayın >

Favorilerinize ekleyinAnasayfaya dönPaylaşın
cosmoturk önerisi
GÜNLÜK FALINIZ
HAVA DURUMU
Anket
Aşk mı, Para mı?
Aşk
Para
>