>

KÖŞE YAZILARI | SEVİNÇ ÇAKMAZ

Yollar…

"Oysa ne çok yollar çıktı önümüze yıllarca, hep seçme hakkı bize verildi de biz yol almadık mı doğru bildiğimizden." Sevinç Çakmaz`ın yeni yazısı...
 
   
 
 
     

Bu aralar aklımı yollarla bozdum. Hemen hemen her dialogda yolların kesişmemesi, iki insanın beraber çıktığı hayat yolunda ayrımlara geldiği, kavşakların gitgide çoğaldığı…

Oysa ne çok yollar çıktı önümüze yıllarca, hep seçme hakkı bize verildi de biz yol almadık mı doğru bildiğimizden.

Yolun sonunu beraber getirememek mi, yoksa başka bir yoldan gitme arzusunu bastırmamanın verdiği utanç mı bize acı veren? Neler bulduk oysa yol kenarlarında, kimi zaman papatyalar açtı, kimi zaman hayat savurdu geçti…

25 yıllık arkadaşlarım ve ben derin sohbetler içindeyiz. Hayata dairden, aşklardan, işlerden, şakalaşmalardan derken benim daha önce 25 dakika var yok gördüğüm bir arkadaş katılıyor aramıza. Güleç yüzlü, sanki yıllardır tanışıyormuşcasına sımsıcak merhaba diyor. Dikkatli bakınca o ışıltılı gözlerdeki, çiçekli perdenin arkasında hüzün saklı duruyor, fark ediyorum…Aşk meşk muhabbetleri, şiirler ve gidenlerden konuşurken taze bir ayrılık sinyali yanıyor havada.

Soruyorum, yakınlarda bir ayrılık filan mı oldu diye ?

59. gün diyor ….

İçim burkuluyor, eyvah diyorum biraz gülerek, günler sayılıyorsa daha fenalardasın. İkili kızsal bir paylaşım başlıyor aramızda, birkaç dakikaya yıllarca yaşanmışlıkları sığdırmaya çalışarak özet aşk hikayesi yazıyoruz hemen. Anlamaya çalışıyorum, kendimden de benzetmeler var hani aynı ….. gibi yorum atıyorum araya .

Evlerimize doğru yolalırken gülüyoruz çok. Bugün ona birşeyler söylemek istiyorum, telefonunu bilmediğim için yazmaya karar veriyorum, çünkü emailini almıştım. Yuppi… Hemen yazmaya başlıyorum.



“Bilmem biliyormusun arkadaş, biryerde okumuştum aşkın acısı 90 gün sürüyormuş.

Sen bugün 60. gündesin.

Hadi gel, kalıplara litaretüre inat sen bu acıyı 60. gün dindir ne dersin ? Herkesi şaşırt ama önce kendini. Oh çek şöyle derinden, o sıkışıklık gidiverecek bak gör o nefes alışla. Söz veriyorum, İzci sözü ha !

Yıllar önce çok ünlü bir tiyatrocunun yine ünlü bir tiyatrocu ile yaşadığı sansasyonel aşkı yazdığı bir kitap vardı. Malum temiz toplum durumundan kitap toplatıldı. Ben ise kitabı okuma şansına nail olanlardandım. Yaşadıkları aşkın süresine ithaf edilmiş bir adı vardı kitabın ;

60 günlük bir şey…

Bak arkadaş; o kadar sürede bile yaşanan, biten, kitap yazılan ve sonra herkes kendi yoluna aşklar var bu hayatta …. Koluna taktığın sepette neler var ona bakmak lazım.

Benim evimin köşesindeki çiçekçilere düşsün bugün yolun olur mu ?

Kıyasıya pazarlık et, hayatla yapamadığımız pazarlığa inat olsun ama. Kafanda belirlediğin rakamda israr et, bana güven illa senin dediğin olacak. Hatta gidiyormuş gibi yap, yapışacak koluna tamam be abla senin dediğin olsun diye, en eğlenceli tarafı da budur hani. Ohhh be, koy sepete çiçeklerini, baharın kokusu burnunda, gülücükler yüzünde yolun nereye düşmek istiyorsa yollan artık arkadaş.

60. gün ellerinde çiçekler senin zaferinle kutlansın.

Bilirmisin arkadaş; ben her baharda papatyalar açarken hep çok mutlu olurum.”

Sevinç Çakmaz / 28/04/2005
sevinc@cosmoturk.com
 


SEVİNÇ ÇAKMAZ
YAZARA E-POSTA GÖNDER

 

Diğer yazıları liste halinde görmek için tıklayın >

Favorilerinize ekleyinAnasayfaya dönPaylaşın
cosmoturk önerisi
GÜNLÜK FALINIZ
HAVA DURUMU
Anket
Aşk mı, Para mı?
Aşk
Para
>