>

SAĞLIKLI YAŞAM

Alzheimer Hızını Yavaşlatmak Mümkün!

21 Eylül tüm dünyada Alzheimer Günü olarak kutlanıyor.
 
   
 
 
     

Günümüzde yaşamın geç döneminde ortaya çıkan demansın en sık görülen nedeni olan Alzheimer ile ilgili olarak bilinçlenmek büyük önem taşıyor. Zira, sinsi bir şekilde başlayan hastalık ilk dönemlerinde teşhis edildiğinde, hızı yavaşlatılabilmekte. Universal Malatya Hastanesi Nöroloji uzmanı Dr. Rafet Yılmaz, Dünya Alzheimer Günü nedeniyle hastalık hakkında önemli bilgiler verdi.

1901 yılında Alman Nörolog Dr. Aluis Alzheimer tarafından tarif edilen Alzheimer hastalığı, tüm toplumlarda demansın en sık görülen nedenini oluşturuyor. İlerleyen yaşlarda yaşam kalitesini olumsuz etkileyen hastalık ortalama 8 yıl sürüyor, bu süre kısalabiliyor ya da uzayabiliyor. Hastaların çoğu, bu süre içinde sekonder (ikincil) sebeplerle hayatını kaybediyor.

Alzheimer, özellikle Çin ve Hindistan gibi kalabalık nüfusa sahip ülkelerde önemli bir tehdit oluşturuyor. ABD’de yıllık ortalama 60- 100 milyar dolar arasında maliyete yol açan Alzheimer, bu ülkede kalp hastalığı ve kanserden sonra maliyeti en yüksek üçüncü hastalık olarak kabul ediliyor. Kurumlarda takip edilen hastalarda masraf, evde takip edilenlerin üç katına ulaşıyor. Aileler direkt masrafların yüzde 60’ını öderken, hastaların yüzde 75’i sonuçta bakım evine yerleştiriliyor.

Ülkemizde bu oranlar henüz çok düşük olmasına karşın, yaşlı nüfusun artması ile birlikte hastalığın toplum sağlığını daha fazla tehdit edebileceği öngörülüyor.

“Geri döndürmek mümkün değil ama yavaşlatmak elimizde, erken teşhis önemli”

Universal Malatya Hastanesi Nöroloji uzmanı Dr. Rafet Yılmaz, ilerleyici özelliği olması nedeniyle Alzheimer’i geri döndürmenin mümkün olmadığını belirtiyor. Ancak hastalığın hızını yavaşlatmak mümkün. Bunun için hastalığı sinsi bir şekilde başladığı ilk evrelerinde teşhis etmek önem taşıyor. Dr. Rafet Yılmaz, Alzheimer’in birincil özelliğinin günlük aktiviteleri sürdürülebilme kabiliyetinin sürekli olarak gerilemesi olduğuna dikkat çekerken, hastalığın belirtileri hakkında şunları söyledi:

“İlk belirti bellek bozukluğudur. Bu da yeni bilgileri öğrenme zorluğu, eskinin nispeten korunması olarak ortaya çıkar. Bellek bozukluğunda ilk defa tarih, olay zamanı, yıl içindeki gün sayısı gibi temel bilgiler kaybolur. Zamanla bellek bozukluğu hastanın kendi eş ve çocuklarının isimleri gibi daha önceden iyi hatırladığı bilgileri hiç hatırlamamasına kadar gider. Hasta bulunduğu zamanı ve olayları hatırlayamaz. Eşyaları kullanmayı beceremez. Dışarıda bildiği mekanı tanıyamaz ve kaybolur. Zamanla ev içinde kaybolur, örneğin tuvaleti bulamaz. Konuşma bozulur. Kelime bulmada zorluk çeker, monoton ve duraklayarak konuşmaya başlar. İsimleri aklına getiremez. Zamanla beceri gerektiren işler bozulur. Yemek yeme zorluğu, alet kullanamama, sandalyeye oturamama gibi durumlar ortaya çıkar. Görme yetenekleri ve derinliği bozulduğundan aile bireylerinin yüzünü unutur. Bu arada davranış bozuklukları, depresyon ve karakter değişiklikleri gibi ruhsal problemler ortaya çıkar. Hasta kendisindeki bu yetersizlikleri kabul etmez. Kilo kaybı, uyku bozukluğu oluşabilir, ağlama nöbetlerine tutulabilir; hırsızlık yapabilir, ihanet edebilir, saldırganlık içine girebilir ve halüsinasyonlar görebilir.”

“Birincil nedeni bilinmemekle birlikte artırıcı ve azaltıcı faktörler var”

Yaş, Alzheimer için temel risk faktörünü oluşturuyor. 65 yaş öncesinde nadir olarak ortaya çıkan hastalık, 90 yaşında 1000 kişiden 65’inde görülüyor. Universal Malatya Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr. Rafet Yılmaz, hastalığın birincil nedeni genellikle bilinmese de, artırıcı ve azaltıcı faktörler hakkında şu bilgileri verdi:

“Alzheimer, eğitim durumu ve ekonomik kazanç durumu düşük kişilerde iki kat daha fazla görülüyor. Depresyon ve geçmişte kafa travması öyküsü varlığı artırıcı bir risk faktörü olabiliyor. Kadınlarda, belki kadınların uzun yaşamalarıyla ilgili olarak risk faktörü artabiliyor. Alzheimer’i azaltıcı faktörler arasında eğitim ve yüksek sosyoekonomik konum, uzun süreli anti=enflamatuvar ( ör: ağrı kesiciler) ilaç kullanımı sayılabilir.”

Alzheimer hastası ile karşılaşma ve tedavi

Alzheimer olan bir hasta ile karşılaşıldığında ilk iş hasta ve yakınlarıyla, hatta bakıcısıyla görüşülüyor, hastanın anamnezi, detaylı bir fizik ve nörolojik muayenesi yapılıyor. Alzheimer ile karışan diğer demanslar, dahili ve psikiyatrik hastalıklar ayırt ediliyor. Rutin biyokimyasal testler, radyolojik tetkikler (BBT,Kramial MRG) yapılıyor.

Alzheimer için klinik tabloyu oluşturan fizyopatolojik mekanizmalar tam olarak bilinmemesine rağmen bazı tedavi yöntemleri uygulanıyor. Beyin hücrelerinin arasındaki irtibatı sağlayan asetikkolin maddesi azaldığından, bunu yerine koyan ilaçlar, beyin oksijen kullanımını artırıcı ilaçlar, nonstreoid antienflamatuvar ilaçlar, çeşitli vitaminler, fizik tedavi, ajanları v.s. hastalığın tedavisi için kullanılabiliyor.
 

Favorilerinize ekleyinAnasayfaya dönPaylaşın
cosmoturk önerisi
GÜNLÜK FALINIZ
HAVA DURUMU
Anket
Aşk mı, Para mı?
Aşk
Para
>