>

DİĞER HABERLER

Kariyer kadınları

"Bir çok kadın dergisi editörüne, köşe yazarlarına, barlara ve in mekanlara bakılırsa ortada dolaşan tek tip bir kadın var." Mürsel Sezen'in yeni yazısı...
 
   
 
 
     
Kariyer kadınları

Bir çok kadın dergisi editörüne, köşe yazarlarına, barlara ve in mekanlara bakılırsa ortada dolaşan tek tip bir kadın var.
Onlara kısaca “kariyer kadınları” diyorlar.
30’lu yaşlarını süren, yalnız yaşayan, modayı takip eden, akşamları in mekanlara takılan ve sürekli sevgili değiştiren ama yine de erkek kıtlığından yakınan, evlenecek birilerini bulamayan kadınlar...

Metropollerde kadınlar sanki iki gruba ayrılıyor; “Güzel ve dikkat çekici kadınlar” ve “diğerleri”
Gazete ve dergiler de onların ilgilendikleri konuları belirlemiş; yemek-diyet, moda, güzellik, cinsellik ve erkek tavlama yöntemleri, seksten daha çok nasıl zevk alacağınıza dair metodlar.
Haberlerin büyük bir çoğunluğu bu kısırdöngü içerisinde veriliyor.
Arada medyada birkaç çatlak ses “hepsi bu mu” diye soruyor.
Sonra bu soru arada kaynayıp gidiyor.

Aslında gündelik yaşamın koşuşturmacasına katılan ve geçinmek için çalışan kadınların çok fazla seçenekleri yok. Zira çevrelerindekiler onlardan “prezentabl” olmalarını bekliyor. Ne kadar iyi giyinirlerse, ne kadar çok dil bilirlerse, eğitim alırlarsa, ne kadar tuttuklarını koparan biri olurlarsa o kadar tercih ediliyorlar.
Kadınlar da kendilerini ispat etme adına bunun ardından koşup duruyorlar.
Hatta çoğu zaman hayat önden gidiyor da onlar da peşinden koşuyor.

Sürekli birileri “yaşlanıyorsun” diyor, “kilo alıyorsun, dikkat et” ya da “bak bu yaşa gelmişsin, evlen artık, doğum yapma yaşın gelmiş de geçiyor bile” diyor.
İtiraf etseler de etmeseler de kadınlar sürekli baskı altında yaşıyor.
Dış görünüşün sürekli gündemde olduğu bir ortamda bundan kendini muaf hissedebilmek mümkün mü?
Şanslı azınlık (ki bilmiyorum azınlıklar mı) gerçekten modayla ilgilenen, bakım yapmayı keyif olarak algılayanlar.
Onlar için sorun yok, zaten saatler boyu aynanın karşısında kalabiliyorlar.
Alış veriş sevmeyen, moda ile ilgisi olmayan, kuaföre gitmeyi zul sayan kadınlar arada telef oluyor.
Fakat kimse sürekli pompalanan bu yapaylığın kadın psikolojisi üzerindeki olumsuz etkilerini görmüyor.
Kadınlar yaşlandıkça ya agresifleşiyor, çekilmez bir hal alıyor ya da pasifleşiyor ve hiçbir şeyden keyif almaz oluyor.
Git gide daha mutsuz oluyoruz.

Ben kendimce bir formül buldum. Mümkün olduğunca arkadaşlarıma “Ne kadar genç gösteriyorsun”, “kilo almışsın” demiyorum.
Çünkü en gıcık şey 28 yaşında birine “hiç göstermiyorsun” diyerek 60 yaş muamelesi yapmaktır.
Hakikaten anlamı yok.
Şöyle diyorum.
“Oh ye, afiyet olsun. Seni seven böyle sevsin.”
“Bugün ne kadar güzelsin, pembe sana çok yakışmış”
Kilo konusuna hiç girmiyorum.
Sevgili arkadaşlarıma sürekli “iyi ki varsın” diyorum. “İyi ki hayatımdasınız”
Çünkü gerçekten hayatımı güzelleştiriyorlar.
Yaptığım her şeyin bir anlamı oluyor.
... ve sık sık deniz kenarındaki çay bahçelerine inip martıların sesleri eşliğinde Boğaz manzarasını seyrediyorum.
Eh, ne de olsa İstanbul da eski dostlardan sayılır.

Mürsel Sezen
msezen@boyut.com.tr



Favorilerinize ekleyinAnasayfaya dönPaylaşın
cosmoturk önerisi
GÜNLÜK FALINIZ
HAVA DURUMU
Anket
Aşk mı, Para mı?
Aşk
Para
>