>

DİĞER HABERLER

Karpuz kabuğu, sen nelere kadirsin

"…Yaz güneşi, durup dinlenmeden film izleyip beğeni kritelerlerini ince ince dokuyan eleştirmen tayfasının bile beğeni çıtasını düşürüyor…" Talip Ertürk haftanın filmlerini yorumluyor..
 
   
 
 
     
Laws of Attraction – Cazibe Kanunları



Yaz güneşi, durup dinlenmeden film izleyip beğeni kritelerlerini ince ince dokuyan eleştirmen tayfasının bile beğeni çıtasını düşürüyor. Normal hava ve yol şartlarında burun kıvırılacak şeker şerbet bir Hollywood komedisi de, böyle bir haftaya denk gelince insanın gözüne sevimli görünebiliyor. Önümüzdeki bu film, dondurma misali bir eğlencelik: Tüketirken güzel, ancak sonradan eriyip gidiveriyor, hatıratta zerre iz bırakmıyor. Pierce Brosnan ve Julianne Moore’lu kadroda para kazanma heveslisi iki de klas oyuncu var; Michael Sheen ve Parker Posey. Cazibe Kanunları’nın ziyadesiyle yakından tanıdığımız hikayesinin temelinde iki zıt karakter var, bu zır karakterlerimiz avukatlık mesleğini icra ediyorlar, boşanma davalarında uzmanlanmışlar. Bir dava sırasında başlayan tanışıklıkları alkolün de desteği ile önce yatağa taşınıyor, ardından da istenmeyen bir izdivaç gerçekleşiyor. Lakin yine ‘sarhoş kafayla’ doğan bu evlilik, kahramanlarımızın aslında birbirlerine ne kadar uygun oldukları gerçeğini fark etmelerine vesile oluyor… Cazibe Kanunları, üzerin büyük laflar edilebilecek bir film değil. Film zaman geliyor eğlenceli de oluyor, hatta sevimli olma çabasındaki iki başrol oyuncusunun zorlama halleri göz ardı edilirse işlevini pekala yerine getirdiği de söylenebilir. Fazla birşey beklemeden, klişelerden gocunmadan, Pierce Brosnan’ın ve Julianne Moore’un düştüğü hallere takılmadan ve Parker Posey’e tekrar hayran olaraktan… 10 üzerinden 6


Her yerde ‘kan’ var

Cabin Fever – Dehşetin Gözleri



5 genç yaz tatili için ormanın derinliklerindeki bir kulübeye giderler… Tanıdık mı geldi? Dünyanın bir yerinde bu klişenin hala yeterince sömürülemediğini düşününler var. Örnek mi; işte size kanlı canlı örnek, Dehşetin Gözleri’nin senaryo yazarı ve yönetmeni Eli Roth. Roth, klişelerin altını doldurmak ya da bozup yeniden kurmak gibi bu hikayeyi bir kez izlememiz için geçerli olabilecek çabalara hiç girişmeden bu lezzetsiz yemeği yeniden pişirmeye koyuluyor… Dehşetin Gözleri’nde tatil yapmak için kervan geçmez güney ormanlarını seçen gençlerimiz ne idiği belirsiz bir hastalığın pençesine düşüyorlar. Hastalığın nereden geldiği, nasıl bulaştığı konusunda bir malümat yok. Hal böyle olunca bizler de neden korkmamız gerektiğini bilemiyoruz, film bu şekilde uzun süre sürükleniyor. Sonuç olarak gelinen yer, kanın gırla gittiği, insanların kan kusarak can verdiği bir gore güzellemesi… Yaz ayları bu tip uç örnekler için uygun bir vizyon takvimine sahip oluyor genelde. Lakin Dehşetin Gözleri, yılın hiçbir mevsiminde kaldırılabilecek bir film, çekilecek bir dert değil açıkçası… 10 üzerinden 3

Talip ERTÜRK


Favorilerinize ekleyinAnasayfaya dönPaylaşın
cosmoturk önerisi
GÜNLÜK FALINIZ
HAVA DURUMU
Anket
Aşk mı, Para mı?
Aşk
Para
>