Bugün, şimdiye kadar tüm söylediklerime inat, her yeni tanıdığım insanın başıma dert olduğunu düşünüyorum. Asosyal hayatıma geri dönmek, hiçbir ortamda bulunmamak ve kendi kendime kalmak istiyorum. İnsanlara en baştan güvenmeyi seçiyorsan, başına geleceklere hazırlıklı olmalısın, hayal kırıklıklarına, incinmelere, ilişki kazalarına.
Ya kimseye güvenmeyeceksin ya da onlar gibi düşünmeyi, hesaplar yapmayı, stratejiler geliştirmeyi bileceksin. Bilemiyorsan, aptalsın. Çekil kenara, dön hayatına.
Birisiyle tanıştığımda, ardı arkasına sorular soran insanlara saf saf cevap veririm. Onun da bana kendisini anlatacağını düşünürüm ama anlatmadığında da ben sormadım, ondandır, diyerek ilişkiye devam ederim. Ne zamanki aklımı bir şey kurcalar ve sorularım gelir, aynı sorulara kaçamak cevaplar başlar, işte o zaman işkillenirim. Çok geç değil mi? Evet, kesinlikle öyle.
Ben asosyal olması gereken ya da belki çocuklarla arkadaşlık etmesi lazım gelen birisiyim. Çocuklardan da bir süre sonra sıkılırım çünkü hep bir talepleri vardır, bitmez, ısrar ederler. Isrardan nefret ettiğimi de söylemiş miydim?
Güvenim sarsıldığında dengem bozuluyor, kendime kızmalar, hayıflanmalar başlıyor. En iyisi baştan önlemini almak. Uzak durmak, ilgilenmemek, merak etmemek.
Zaten insanın başına ne gelirse ya meraktan ya da aptallığından gelir, değil mi?
Hiçbir şeyi merak etmiyorum.
ASLISIN
YAZARA E-POSTA GÖNDER