>

KÖŞE YAZILARI | ÇAĞATAY ÖZTÜRK

Bir Daha Asla Olmaz Demeyin…

Yaşamda bir daha asla olmaz demeyin… (Çağatay Öztürk)
 
   
 
 
     

Biz psikoterapistlere insanlar genelde yaşadıkları psikolojik sorunlar nedeniyle gelirler. Kimi zaman bu bir duygusal yıkımdır. Kimi zaman ise içsel çatışmalardan kaynaklanan çıkmaz sokak yol ayırımları, bazense bir daha asla yapamayacaklarını, gerçekleştiremeyeceklerini sandıkları yaşamın zevkleridir. Oysaki yaşamda bir daha asla olmaz demeyin…

Asla bir daha sevemem demeyin mesela, asla kimseye bir daha güvenemem, beni anlayamaz demeyin çünkü güvenirsiniz…Hatta seversiniz bile.

Yaşam öyle ilginç tesadüflere gebedir ki anlayamazsınız neyin ve kimin nerede karşınıza çıkacağını. Tam bir daha sevemem, sevmem dediğiniz bir anda öylesine biri çıkar ki karşınıza sizde eksilenleri tamamlayacak olan kişinin o olduğunu elinizi tutup gözünüze bakıp sizi uzun uzun seyrettiğinde anlarsınız. Hayalleriniz bir anlık hevesin uzantısı gibi sizi kendinize yabancı hissettirebilir. Ama içinizdeki kıvılcımlar bir anda karşınıza çıkan tesadüflerle can bulur. Karşılıklı verilen sözler sizi kendinize yabancılaştırabilir. Yeni bir başlangıç için hata yapmamak adına çekimser davranabilir ve her şeye karşı reddeden biri gibi davranabilirsiniz. Ne yapın biliyor musunuz? İçinizde yanan ateşi söndürmeyin…O ateşi daha da bir alevlendirin. İçinizde yanan ateş size gitmeniz gereken yolu söyleyecektir. Tek yapmanız gereken içinizdeki yanan ateşin akışıyla yaşamın zorlu yollarına karşı direnmeyi göze alabilmelisiniz.

Geçtiğimiz günlerde bir danışanım cep telefonuma attığı sms ile içinde bulunduğu ruhsal durumu anlatmaya çalışıyordu. Ben ise kendisine eğer arzu ederse, telefonla konuşabileceğimizi söyledim. Aldığım cevap: ‘Şu anda telefonda sesinizi duymak istemiyorum’ idi. İçinde bulunduğu ruh haliyle belki de yaşamında reddetme cesareti gösteremediği kişilerin yerine beni reddederek içinde kopan fırtınaları dindirmeye çalışıyor ve bu sayede ise duygusal yıkımlarıyla baş etmeye çalışıyordu. Danışanımın verdiği tepkiyi elbette bir profesyonel olarak kişisel olarak algılamadım…Sizlerle paylaşmak istememin sebebi ise birçoğumuz işte bunu yapabiliyoruz. Geçmişte karşılaştığımız hayal kırıklıkları nedeniyle yaşamamız gereken güzellikleri reddedebiliyoruz.

Yaşam aslında sanıldığı kadar zor değil. Mutlu olmakta öyle..Kimi zaman alnınıza konan bir öpücük, ya da gözlerinize bakarak size varlığını hissettiren birinin varlığı veya size uzanan sıcak bir el sizi dünyanın en mutlu insanı yapabilir.

Hayatta şekilci olmak kadar insanı kötülüklerle karşılaşmaya mecbur kılan bir başka özellik daha yoktur. Uzun yıllar yaşadığım Londra’da ve genel olarak İngiltere’de en çok sevdiğim özelliklerden bir tanesi de insanların şekilci olmayışı ve dilediği gibi yaşamaya çalıştıklarını gözlemlememdi. Örneğin; bir doktor ile bir oto tamircisinin uzun yıllar beraber olduğuna hatta evelenip çocuk sahibi olduklarına tanık oldum. Ya da bir avukat ile bir inşaat işçisinin beraberliklerine ve mutluluklarına. Onların ortak özelliklerinin ne olduğunu ve aradaki sınırları kaldırıp dengeleri nasıl kurduklarını biliyor musunuz? Cevap çok kolay; ‘Sevgi, Aşk’ ve elbette ‘Saygı’.

Yaşamınızda büyük hayal kırıklıkları yaşamış, bir daha asla yapmam dediğiniz bir çok olayla karşılaşmış olabilirsiniz. Çok kırılmış incinmiş olabilirsiniz. Perişan hissetmiş ve yaşamı sınırda yaşamak zorunda hissedenlerden olabilirsiniz. Oysa ki yaşamda hem kendinize hem de karşınızdakine vereceğiniz bir şans kendinize vereceğiniz en kıymetli hediye olacaktır. Unutmayın ki geçmişle geleceği yargılamak size sadece gelecek adına yaşayacağınız tecrübeleri kaybettirir.

Hiçbir zaman hayata yeniden başlamak için geç kalmış sayılmazsınız.

Bir kez daha sizlerle paylaştıklarımı okuduğunuz için gözlerinize sağlık.

Hoşçakalın. Bu arada unutmayın her hoşça kal bir merhabadır aslında.

Sevgiyle Kalın.

Çağatay C. Öztürk
Psikoterapist


ÇAĞATAY ÖZTÜRK
YAZARA E-POSTA GÖNDER

 

Diğer yazıları liste halinde görmek için tıklayın >

Favorilerinize ekleyinAnasayfaya dönPaylaşın
cosmoturk önerisi
GÜNLÜK FALINIZ
HAVA DURUMU
Anket
Aşk mı, Para mı?
Aşk
Para
>