>

KÖŞE YAZILARI | CENGİZ BABAEREN

Mudanya: Barışın ve Kardeşliğin Yaşatıldığı Cumhuriyet Kenti

Tarihi konaklarıyla, denize çıkan sokaklarıyla, gündüzü ayrı, gecesi ayrı güzel…. (Cengiz Babaeren)
 
   
 
 
     

Mudanya, Bursa’nın en eski ve Marmara denizinin önemli limanlarından biri olup, tarihi güzelliklerin halen hissedildiği, Kurtuluş Savaşı’nın sonunda bağımsızlık mücadelesini belgeleyen ve barış görüşmelerine ev sahipliği yapan, tarihi konaklarıyla, hepsi denize çıkan sokaklarıyla, gündüzü ayrı, gecesi ayrı güzel manzarasıyla, yeşil ile mavinin içiçe geçtiği doğal güzelliğiyle tarihi değere sahiptir.

Mudanya, m.ö.7 y.y. da İyonlu Kolonistlerden Kolofonlular tarafından kurulmuş, ilk adı Myrleia olduğu bilinmekte, sonraları Makedon Kralı Philippos tarafından istila edilerek yakılıp yıkılmış, Myrleia ismi yerine Apameia olarak yeni bir şehir inşa edilmiştir. Bu şehirde işgale uğramış, yeniden inşa edilerek Montania adını almıştır. Mudanya adının buradan geldiği sanılmaktadır.

Mudanya, 1321 yılında Orhan Bey tarafından fethedilerek Mondros Mütarekesine kadar Osmanlı toprakları olarak kalmış, sonra İngiliz istilasına uğramış, 25 Haziran 1920 de Yunanlılar tarafından alınmış, işgal altındaki Mudanya 12 Eylül 1922 de Yunan işgalinden kurtulmuştur. Kurtuluş Savaşı’nı sonlandıran ve Mudanya Mütarekesi adıyla tarihi bir değere sahip olan ve 11 Ekim sabah saat 06:00 da Türkiye ile 3 İtilaf Devleti arasında Mudanya Mütarekesinin imzalandığı bu mekan, Mudanya’da Mütareke Evi Müzesi olarak ziyarete açıktır ve karşısında da İsmet İnönü’nün Mütareke Anıtı bulunmaktadır.





Eski ahşap evlerin bulunduğu ve Rumların yaşadığı, özgün mimari yapısıyla korunan birbirinden güzel Rum evleri ve Girit Mahallesi denize açılan tüm sokaklarıyla Halitpaşa Mahallesinde Mudanya’nın en dikkat çeken manzaraya sahip yerlerdendir.







1849 yılında Fransızlar tarafından inşa edilerek 1950’li yıllarda Mudanya-Bursa arasındaki ulaşımı sağlayan Eski Tren İstasyon binası, bir süre tekel satış deposu, sonra da gümrük deposu olarak kullanılmış, şimdi ise otel olarak (Montania Otel) kullanılmaktadır.



Kilise olarak yapılan Ortodoks Kilisesi , Rum azınlığın mübadele ile Yunanistan’a gitmesi neticesinde gerekli onarımlar yapılarak Uğur Mumcu Kültür Merkezi olarak hizmet vermektedir. Binanın orta giriş kapısı ile yan taraftaki duvardaki pencerenin üzerindeki Rumca yazı orijinal haliyle halen daha dikkatli bir şekilde muhafaza edilmektedir.





18.Yüzyıl Osmanlı mimarisinin özelliklerini taşıyan Tahir Paşa Konağı, yapıldığı dönemin özelliklerini en iyi şekilde taşıyan konaklardan birisi olup, Mudanya Belediyesi tarafından müze evi olarak ziyaretçilere açıktır. Baş Oda’nın tavan ve duvarlarını Lale Devrinde yapılmış kalem işi süsleme ve motifler nadide eser olarak günümüze kadar gelmiştir. Duvar yüzeyleri Malakari Alçı süslemelerle kaplı olup, panoların içi çiçek motifleriyle süslenmiştir. Müzede, konağın orijinal eşyaları, vitraylar, kalem işleri, geometrik ve bitki süslemeleri, kardeş şehirler bankosu, Mudanya Bandosu köşesi yer almaktadır.



















Mudanya, gezilip görülmesi gereken, gürültü ve karmaşadan uzak önemli ilçelerimizin başında gelmekte olup, uçsuz bucaksız denizin mavisiyle, yemyeşil zeytin bahçeleriyle, tarih kokan yapılarıyla, Girit mutfağının izlerini taşıyan çeşitli yemekleriyle, bölgenin en önemli geçim kaynaklarından birİ olan çeşitli balık türleriyle, incir ve üzüm tarımı ile, doğal güzellikleri ve tarihi değerleriyle öne çıkan Barışın ve Kardeşliğin Yaşatıldığı ve Yaşandığı Cumhuriyet Kentidir, MUDANYA.

Özellikle, bana bu gezimde Mudanya’da eşlik eden, tarihi yerlerle ilgili gerekli tanıtım ve bilgileri vererek yardımcı olan, Mudanya Uğur Mumcu Kültür Merkezi Danışmanı Sayın MURAT IŞIK Bey’e teşekkür ederim.

CENGİZ BABAEREN
cengizbabaeren@cosmoturk.com


CENGİZ BABAEREN
YAZARA E-POSTA GÖNDER

 

Diğer yazıları liste halinde görmek için tıklayın >

Favorilerinize ekleyinAnasayfaya dönPaylaşın
cosmoturk önerisi
GÜNLÜK FALINIZ
HAVA DURUMU
Anket
Aşk mı, Para mı?
Aşk
Para
>