>

KÖŞE YAZILARI | HİKMET SUNER

Anne

Anne, babanın görevleri saymakla bitmez. (Hikmet Suner)
 
   
 
 
     

Anne , babanın görevleri saymakla bitmez.

Bir bakıyorsunuz tutmuş çocuklarının elinden, koştura-koştura sınavlara ,

Bir bakıyorsunuz bir öğretmenden diğerine, yarış halinde yaşam.

Lisan konusunda da dünya ile “yarış” halindeler.

Şimdilerde moda “ana dili İngilizce konuşuyor” övünmeleri.

Ama ana dili Türkçeyi doğru dürüst konuşamayanlar.

Piyano, bale dersleri,kurslar,zarafet-görgü kuralları v.s.
Bunların hepsi güzel.

Güzel de,ya mensup olduğu dini?

Ben umre için Medine ve Mekke ye gittim.

Orada namaz vakitlerinde çocuklarının ellerinden tutup, nasıl da koşarak camiye geldiklerini, teorilerin dışında uygulamalı ibadet şeklini yakından gördüm.

Bu aynı, askerlikteki talim gibi.

Çocukken, annemizin-anneannemizin bizlere yaptığı gibi.
Edep ve haya mefhumlarını bizler aile büyüklerinden öğrendik.
Talim terbiye budur işte.

Uğruna her şeyi göze aldığımız çocuklarımıza karşı bu asli görevi yapmıyoruz.

Onları ellerimizle ateşe atıyoruz.

Üstelik dünyalarını karartıp, hiçbir şeyden tatmin olmayan insanlar yetiştiriyoruz.

Anne babanın bir diğer görevi de, dinini çocuklarına öğretmektir.

Bir de Kadına şiddet diye paneller yapıyoruz. Öylemi?

Hanesine selam vererek, “benden size zarar gelmez" manasında “merhaba” diyerek girilen evde, insanlar gerçekten Allah tan korksalar, karısının,kocasının, çocuklarının canını yakabilir, dövüp,sövebilir ,canlarına kıyabilirler mi?

Elbette hayır.

İşte bugünün talim bölümleri,

Anadili gibi yabancı dil konuşturmak,

Sevgililer günü,

Anneler günü, babalar günü,

Ama, anne-baba ortada yok.

Olsa bile, terbiye yok.

Annem son model telefon,babam son model araba aldı.

Benim çantamın markası şu olmalı.

Yurt dışından şu marka gözlük istiyorum, başkasını kullanmam.

Yarış halindeyiz, en iyilerini istiyoruz.

Kredi kartlarında goldlar, platinler.

Klimalı ayakkabılar.

Alışveriş hastası olduk.

Gösteriş de,gösteriş.

Günah ve sevap,nostaljik bilgilerden oldu.

Hatta Arapça lugatlara bakanlar bile var!!!

Özendirmenin prim yaptığı dünya.

Ya alamayıp,bakıp da iç geçirenler.

Sahip olmak için, çirkin yollara tenezzül ve tevessül edenler.
Kanaatkâr olmayanlar.

Maddiyatçı bir toplum yetiştiriyoruz.

Ya maneviyatımız?

Hayatın bir sonu olduğunu ve hesap vereceğimizin de bilinciyle yaşamamız gerektiğini öğrenmeli ve öğretmeliyiz.

hikmetsuner@yahoo.com


HİKMET SUNER
YAZARA E-POSTA GÖNDER

 

Diğer yazıları liste halinde görmek için tıklayın >

Favorilerinize ekleyinAnasayfaya dönPaylaşın
cosmoturk önerisi
GÜNLÜK FALINIZ
HAVA DURUMU
Anket
Aşk mı, Para mı?
Aşk
Para
>