>

KÖŞE YAZILARI | ÖZCAN KANDEMİR

Sanatta Ayrımcılık Var Mı?

Yaşam hep kavga dövüş, cinayet, gasp,darp arasında sıkışıp kaldı. (Özcan Kandemir)
 
   
 
 
     

Yaşam hep kavga dövüş, cinayet, gasp,darp arasında sıkışıp kaldı. Bu ülkede yaşayıp bunlara duyarsız kalmak olanaksız . Ancak, bu kasvetten kurtulmanın yolu olmasa da, bir ”es“ verebiliriz diye, kitap okumaya, müzik dinlemeye, yürüyüş yapıp temiz havada dolaşmaya çalışıyorum.

İstanbul’un baharı olağanüstü. Hele bir hafta, on gün sonra, tabiat yine en güzel yüzünü gösterecek bize. Erguvanlar, leylaklar açacak, ağaçlar tomurcuklanacak. Tüm kötülüklere, kirliliklere ve çirkinliklere inat, tabiat güzelliklerini sunacak bize. Bunlardan yararlanmaya bakalım lütfen. Tanrının bize sunduğu bu güzelliklerden yararlanalım. Kendimize biraz vakit ayıralım. Bir iki saat, işten baş kaldırıp, bu güzellikleri yaşarsak kıyamet kopmaz!...Hatta işimize daha dingin, daha güçlü ve pozitif enerjiyle başlarız.

Kitap okumak da bize, yeni ufuklar açan, başka dünyalara ve başka hayatlara gitmemizi sağlayan bir güzellik değil mi? Başucumda hep birkaç kitap durur, birini bırakıp birini alırım elime. Birkaç işi bir arada yapmaya alıştığım için, bu özelliğim okuma alışkanlığıma da yansımış olmalı.

Okuyup henüz bitirdiğim bir kitaptan söz etmek istiyorum size. Kitabın adı “Kainat’ın Gözleri” bu kitap, ressam Kainat Barkan Pajonk’un ilk kitabı. Kuşe kağıda basılmış, sanatçının albümünden seçilmiş fotoğraflar ve fotoğraf sanatçısı Deniz Akbulut’un objektifinden, sanatçının tablolarının da yer aldığı, özenle basılmış bir kitap.

Kitap, Servet Somuncuoğlu’nun sanatçıyla yaptığı söyleşiyle başlıyor ve sanatçı anlatmak istediği her şeyi, bu söyleşide soruları yanıtlayarak anlatıyor.

Kitabın okudukça, sanatta yarım asra yaklaşmış olan Kainat Pajonk’un, kendini kanıtlayıp, imza olana kadar ne güçlüklerden geçtiğini, nelerle savaştığını ve “var olmak” adına nasıl direndiğine tanık oluyorsunuz.
Eskişehir’de doğan Pajonk Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Resim Bölümünden 1960 yılında mezun olmuş, Galeri hocası Halil Dikmen. Atölye hocası ise Zeki Faik İzel. İkisi de çok değerli hocalar ve sanatçılar.

Resmin her dalını denemiş, yağlı boya, sulu boya, soyut çalışmalar, desenler, natürmort ve kompozisyonlar. Söyleşisinde kimseyi taklit etmediğini ve kendini bulmaya özen gösterdiğini söylüyor.

Ressam olarak var olmak ve resimden para kazanır hale gelmek için neredeyse bir ömür tüketmiş. Yaşamını sürdürebilmek için önceleri, İstanbul Belediyesi Planlama Müdürlüğü’nde teknik elaman olarak çalışmış, arkadaşı Birsen Sezerle birlikte ART isimli bir atölye açmış, burada reklam ve vitrin dekorları çalışmaları yapmış, birkaç lisede resim ve sanat tarihi öğretmenliği yapan sanatçı, bu arada resmi hiç bırakmamış ve hemen her sene özel bir sergi açmakla kalmayıp, pek çok karma sergiye de eser vermiş. Bu arada bir yabancıyla evlenmiş, evlilik ve sanat bir arada zaten zor yürürken, bir de çocuk eklemenin anlamsızlığını fark ederek çocuk yapmamış. İlk sergisini 1960 yılında açan sanatçının yerli ve yabancı pek çok koleksiyonda ve ülkemizdeki müzelerde eserleri var. Bu güne kadar 51 sergi açan Kainat Pajonk’un yaşam öyküsünü okurken en dikkatimi çeken nokta, sanatta olmaz sandığım “ayrımcılığın” burada bile olduğunu görmek oldu.

Sanatçı söyleşisinin bir yerinde, müzelere alınan eserlerde bile ayrımcılık olduğunu, bunun kanıtı olarak da, müzelerdeki eserlerin % 90’nının erkek sanatçılara ait olduğuna dikkatleri çekiyor. Bazı grupların ve üniversitelerin kadın ressamları görmezden geldiklerini de vurguluyor.

“Başarmak” ve “var olmak” için her alanda erkeğin iki katı emek veren kadınların, sanatta bile böyle bir ayrımcılıkla karşı karşıya kalmaları sadece sanatçıları değil, sanatseverleri de incitecek bir davranış.

Her zaman olduğu gibi kadınlara gene yılmamak, pes etmemek ve kendilerine olan güvenlerini yitirmemek düşüyor. Buna iyi bir örnek Kainat Pajonk. İçin için kırılsa da, incinse de sanatını sündürmeyi başarmış, ödüller almış, yurt içinde ve yurt dışında adını duyurmuş, pek çok koleksiyonda eserleri olan bir ressam. Şu anda resimden kazandığı paralarla, yaşamını sürdüren ender sanatçılardan birisi.

Bunca çabaya emeğe karşı sadece iki şeyi çok istemiş. Birincisi kendi hayatını ve sanatını anlatan bir kitap ( bunu başarmış ) İkincisi ise kendi adına bir sanat gecesi düzenlemek.

Umarım bunu da gerçekleştirir.

Resme ilgi duyuyorsanız ve bunları alacak paranız yoksa,bu kitap size ve evinize Kainat Pajonk imzalı pek çok resmi de birlikte getirecek.Beğendiğiniz tabloyu, istediğiniz boyda büyültüp duvarınıza asabilirsiniz. Bende bunu yapacağım.

Tekrar buluşuncaya kadar sevgiyle kalın.

Özcan Kandemir


ÖZCAN KANDEMİR
YAZARA E-POSTA GÖNDER

 

Diğer yazıları liste halinde görmek için tıklayın >

Favorilerinize ekleyinAnasayfaya dönPaylaşın
cosmoturk önerisi
GÜNLÜK FALINIZ
HAVA DURUMU
Anket
Aşk mı, Para mı?
Aşk
Para
>