Sana, Rotary ile bir ilke imza atıyor!

Tüketicinin 1. tercihi Sana, Maslak Efendy'de yapılacak Rotary "Kaynaşma Gecesi"'nin yemek sponsoru oldu.

Sana, 50. altın yılını, yeni felsefesiyle kutluyor
‘Yaşasın Yemek Yemek’

Türkiye’yi margarinle tanıştıran ve 50 yıldır dengeli ve sağlıklı beslenmede annelerin değişmez tercihi olan Sana, ikinci 50 yıllık yolculuğuna, yaşamı ve yemek yemeği kutlayan bir felsefe ile çıkıyor.

Kültürümüzdeki yemek yeme alışkanlıklarına ve sofra geleneğine, kendini sürekli yenileyerek lezzet katan Sana, yeni felsefesi ile en güzel değerlerimizden Türk mutfağının zenginliklerini korumamız ve geleceğe taşımamız yönünde de topluma bir alt mesaj veriyor.

Sana, 50. yaşını, yaşamın en güzel etkinliklerinden biri olan doyasıya yemek yemeyi anlatan bir kampanya ile kutluyor. Kampanyasında tüketicilerini yemekten tat alma duyguları ile ödüllendiren Sana, hiç beklemediğiniz anlarda karşınıza çıkmayı planlıyor.

Sana’yı 50. altın yılında bir kez daha sofra kültürümüzün merkezine yerleştiren yeni kampanyası, 2 Eylül Salı akşamı Swissotel’de düzenlenen muhteşem bir ziyafetle tanıtıldı. Gecede, yine kendini sürekli yenilemeyi başararak eski, yeni her kuşağın ruhunu müziğiyle doyurmayı başarak Mazhar Fuat Özkan (MFÖ) da sahne alarak konuklara müzik ziyafeti verdi.

Sana’nın 50. yaşgünü kutlaması olarak da zihinlerde yer edinen gecede konuşan Unilever Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı İzzet Karaca, geçmiş 50 senede olduğu gibi gelecekte de lezzet deyince akla Sana geleceğinden emin olduklarını kaydetti. Sana’nın Unilever Türkiye’nin amiral gemisi olduğunu hatırlatan Karaca, şunları söyledi:

"Herhalde yakın tarihte çok az amiral gemisi bu kadar uzun süre filosunu yüzdürmeyi başarmıştır. Sana’nın sırrı, kendini her dönem yenilemesinde ve yarattığı sektörde rakipleri tarafından sürekli izlenmesinde saklıdır. Öyle ki, tüketicilerinin değişen beklentilerine sürekli cevap vermeyi başarabilen Sana, 2001 yılındaki krizin etkisiyle % 12’lik daralan bir pazarda Sana % 2 büyümeyi başarmış, 2003 yılında da aynı hızla büyümesine devam etmektedir. Unilever Türkiye olarak Sana’ya bu derece güven duyan tüketicilerimizi, gelecekte de Sana’ya sürekli yatırım yaparak ödüllendirmeye ve onların güvenine layık olmaya devam edeceğiz."

Gecede söz alan Unilever Türkiye Gıda Kategorisi Direktörü ve Kurumsal Sözcüsü Hakan Behlil ise, Unilever Türkiye olarak 50 yıldır Sana’yı geliştirirken ve yenilerken hep tüketicilerine başvurduklarını, bu kez de aynı yöntemi uyguladıklarını vurguladı.

"Tüketicilerimize 100-150 yıl sonra Sana’yı nerede görmek istediklerini sorduğumuzda, ‘bugünkü gibi sofra kültürümüzün merkezinde’ cevabını aldık," diyen Behlil, sözlerini şöyle sürdürdü: "Türk halkı Sana’da Lezzet’i bulmuştu. Yemeklerin, pasta ve böreklerin Sana’sız olmadığını görmüştü. O nedenledir ki yemek tariflerinde hep Sana dedi, Sana’nın olmadığı yemekleri lezzetsiz buldu ve yeni tariflerine Sana’nın farklı lezzetlerini ekledi. Yemek yapmayı bilen, yemek yemenin tadına varan herkes Sana’sız mutfağa girmek istemedi.

Biz de Sana’nın bugün ve gelecekte hangi değerleri temsil etmesi gerektiğini sorguladık ve geçmişten günümüze kadar bağlı olduğumuz bir değeri kaybetmekte olduğumuzu gördük. En önemli sosyalleşme etkinliğimiz olan yemek yemeği leziz sofralarda, sevdiklerimizle, sevinçlerimizi, kederlerimizi, hayallerimizi, hayattan beklentilerimizi paylaşmayı lezzet ile birleştirerek Sana’nın tekrar hatırlatmasının en güzel yollardan biri olacağını düşündük. Sana’nın bu isteğe cevap verme arayışında Sana ürün ekibimiz, reklam ajansımız Ogilvy&Mather’ın çalışmaları sonucu ‘Yaşasın Yemek Yemek’ felsefesi ve kampanya konsepti doğdu.

Bu önermeden doğan reklam filmi, Sana’nın bizce bugüne kadarki en çarpıcı, en farklı filmi. Aynı zamanda da Sana’nın yaşamımızdaki yerini ve farkını da en fazla öne çıkaran film. Yeni reklam filmimizin gösterime girmesiyle birlikte, Sana’yı her zamankinden daha eğlenceli kılacak sürpriz etkinliklere de imza atacağız. Amacımız bir tüketici hareketi yaratmak.

Bu konsept ile dengeli ve sağlıklı beslenmeden ödün vermeden, kültürümüzdeki yemek yeme alışkanlıklarına bir kez daha atıfta bulunmak istedik. Yemek yemenin, bir kutlama olduğunu altını çizerek vurgulamaya çalıştık."