>

KÖŞE YAZILARI | CENGİZ BABAEREN

Elazığ’a Hayat Veren Festival…

7. Uluslararası Çayda Çıra Film ve Sanat Festivali`nin ardından… (Cengiz Babaeren)
 
   
 
 
     

KÜLTÜRÜ VE TARİHİYLE YAŞAYAN ŞEHİR ELAZIĞ

Cosmoturk Yayın Grubu’nun medya sponsorluğunu
üstlendiği 7. Uluslararası Çayda Çıra Film ve Sanat Festivali ünlü sanatçıların katılımlarıyla gerçekleşti.



Festival konukları arasında Eşref Kolçak, Selda Akkor, Yusuf Sezgin, Nihal Menzil, Yakup Yavru, Hababam Sınıfı’ndan Yavuz Karakaş, Dinçay Çetindamar, Mahmut Cevher, Tuğrul Meteer, Mehmet Güleryüz, Levent Bıyıklıoğlu, Mehmet Ali Arslan, Suzan Genç, Belgin Baştürk, Nursel Eroğlu, Alican Sekmeç, Sadi ve Elife Çilingir, Gönül Moroğlu ve Yavuz Örnek yer aldı..



Festival, Elazığ Sinema Derneği Başkanı Serdar Kara’nın davetiyle Gürcistan’ın Trabzon Başkonsolosu Paata Kamatzatze, Elazığ Valisi Ömer Faruk Kolçak, Belediye Başkanı Mücahit Yanılmaz, Emniyet Müdürü Nihat İşlek, STK temsilcileri ile çok sayıda vatandaşın katıldığı Nurettin Ardıçoğlu Kültür Merkezinde işitme engellilerden oluşan halk oyunları ekibinin yöresel oyun gösterisi ile başladı.









Elazığ Sinema Derneği Başkanı Serdar Kara ile yaptığım röportajda;


“Elazığ’a yakışan ve uluslararası düzeyde festival yapmanın gayreti içindeyiz. Sinema, ulusları ve dünyayı birleştiren, sevgiyi, dostluğu ve kültürlerin varlığını anlatan bir sanat. Festivalin diğer alanlarıyla da ilgilenmekteyiz. İşitme engelli vatandaşlarımızın festival içinde de yer almalarını sağlayacağız. Sevgi evleriyle, köy sinemalarıyla ilgili projeleri devam ettirip, onlara en güzel hizmeti götürmeyi arzulamaktayız. Elazığ dışındaki tüm festival ve etkinlikleri takip etmekte, tecrübeler kazanmaktayız. Ancak festival maliyetlerinin yüksek olması nedeniyle desteklerin devam etmesi gerekiyor. Bu destekler tarafımıza verildiği sürece festivalimiz büyüyerek uzun yıllar devam edecektir. Karakter tercihlerimizde samimiyeti, doğallığı ve içtenliğe dikkat etmekteyiz. Elazığ’ın örf ve adetlerini sergileyerek hiç sinema izlemeyenleri de sinemayla buluşturmak, kültürel alanda da sevdirmek arzu ve isteğindeyiz. Elazığ’a gelen tüm misafirlerimize teşekkür ediyorum.” diyerek sözlerini bitirdi.



Cengiz Babaeren yorumu olarak;

Anadolu şehirlerindeki festivallerin böyle güzelliklerle devam edebilmesi için kamu kurum ve kuruluşların, valilik ve belediyelerin, stk’ların, esnaf oda ve derneklerinin desteklerine ihtiyacı var. Festivaller, insanları bir araya getiren, kültür ve sanat adına büyük bir kazanımdır. Engellilerle ilgili çalışmalar yapılarak engellilerin hayata bağlanmaları da ayrı bir önem kazanmaktadır. Hükümetin verdiği teşviklerin bütçelerinin artmasıyla da zorlukların altından daha kolay kalkabileceklerdir.

Vatandaşların bu organizasyonlara destek vermeleri hem kültürel hem de ticari alanda o şehre katkı ve değer sağlayacaktır.

Festivalin yanı sıra ELAZIĞ’dan da bahsetmekte yarar var…

Doğu Anadolu Bölgesinin Yukarı Fırat Bölümünde yer almakta. Bingöl, Tunceli, Malatya ve Diyarbakır’la komşuları. Fırat, Dicle, Murat ve Karasu gibi önemli nehirlerle beslenmekte. Hazar Gölü, Keban, Karakaya, Kralkızı ve Özlüce gibi önemli baraj gölleriyle çevrili bir yarımada görünümündedir.

Zamanın Valisi İsmail Paşa’nın teklifi ile 19. yüzyılda “Mamuret-ül Aziz” adıyla yeni kurulan kente yerleşimler ilk olarak Saray-ı Atik olarak adlandırılan bölgede başlamıştır. Halk arasında El’Aziz olarak söylenirken 1937 yılında Atatürk tarafından tahıl ambarı, bolluk ve bereket anlamına gelen El’Azık adı verilmiş, sonradan Elazığ olarak kullanılmaya başlamıştır.





ÇAYDA ÇIRA OYUNU

Elazığ’ın incisi ve simgesi haline gelen çayda çıra oyunu, elde tabaklar ve tabaklara konan mumlarla karanlık bir mekanda başlanarak oynanır. Dünya çapında “Mumlu Dans” olarak bilinmektedir. Çayda Çıra Oyunu hakkında çeşitli efsaneler vardır. Bir efsaneye göre; Hazar Gölü kenarındaki bir köyde birbirini seven iki genç gizlice buluşmaktadırlar. Erkeğin buluşma yerine gidebilmesi için gölü yüzerek geçmesi gerekmektedir. Buluşma geceleri olduğundan kız çıra yakarak gence yerini belli etmektedir. Genç ise, ışığa doğru yüzerek sevgililer buluşmaktadırlar. Bu durumu sezen kızın babası buluşmanın yapılacağı bir gün erkeğin yüzerek gölün ortasına geldiği sırada çırayı söndürür ve genç sevgilinin gölde boğulmasına sebep olur. Bunu fark eden kız da kendini suya atarak gölde kaybolur. Bunun üzerine bütün köylü toplanarak ellerinde “Çıra” yakarak iki sevgiliyi aramaya başlarlar. Efsaneye göre, bu olay üzerine ağıtlar yakılarak, türküler söylenir ve çıra ile arama olayı oyunlaşarak Çayda Çıra Oyunu günümüze kadar gelmiştir.





HARPUT VE HARPUT KALESİ


Elazığ’ın temelini teşkil eden en eski yerleşkesinden biri olan Harput daha önceleri ovanın dayandığı dağ üzerinde sınır kalesi olarak varlığını sürdürmüştür. Tüm şehri tepeden seyredilebildiğimiz Harput’tan Keban Barajı’nın enfes manzarasını da görebiliyoruz.

Harput isminin ilk hecesi olan HAR (Taş-Kaya) anlamına, son hecesi olan PUT (Kale) anlamına gelmektedir. “Taş Kale” anlamına gelen Harput’ta çeşitli efsaneler anlatılırken bir rivayete göre kalenin yapımı sırasında harcın hazırlanmasında su yerine süt kullanıldığı, bu yüzden de “Süt Kalesi” dendiği söylenmektedir. Elazığ ovasına hakim bir noktada bulunan kale bütün görkemiyle ayaktadır. İç Kale ve Dış Kale olarak iki bölümden oluşmaktadır. Kalenin burçlarının üzerinde aslan ve fil gibi hayvan kabartmaları görülmektedir.









ULU CAMİİ

Harput’un merkezinde yer alan Ulu Camii, Artuklu Hükümdarı Fahreddin Karaaslan tarafından 1156-1157 yıllarında yaptırılmıştır. Anadolu’nun en eski ve en değerli yapılarından biri olup günümüze kadar gelmiş olan Ulu Camii halen ibadet amaçlı kullanılmaktadır. Duvarlarda taşın, kemer ve minarede tuğlanın kullanılmış olduğu yapının minaresi hafif sağ tarafa doğru eğik olup ilği çekicidir. Abanoz ağacından yapılmış olan minberi Kurşunlu Camii’nde bulunmaktadır.







KEBAN BARAJI

Elazığ’ın Keban ilçesindedir. Fırat Nehri üzerinde elektrik enerjisi üretimi amaçlanarak 1965-1975 yılları arasında inşa edilmiştir. Güneydoğu ve Doğu Anadolu’nun ilerlemesine, sosyal ve ekonomik gelişmesinde büyük rol oynamıştır. Enerji açısından Türkiye’de üretilen elektriğin % 20 sini karşılamaktadır.

Keban Barajı, elektrik üretimi ve sulamayla birlikte ekonomiye ve baraj gölü etrafında yaşayan köylüleri de tarımla birlikte balıkçılık alanında da büyük katkılar sağladı.









HAZAR GÖLÜ VE BATIK KENT


Hazarbaba ve Mastar Dağları arasında sıkışmış eşine ender rastlanan Tektonik (Yer kabuğunun çökmesi veya kırılması neticesinde meydana gelen çukurlara su dolmasıyla oluşan göller) bir göldür ve Karabalık ile Aynalısazan adlı balık türleri avlanmaktadır.

Hazar Gölü tabanında eski Saray ve Kilise kalıntılarının olduğu Batık Kent bulunmaktadır. Kalıntılar su seviyesinin düşmesi ile su yüzeyinden görülmekte olup Kilise Adası olarak da bilinmektedir. Hazar Gölünün altında tarihi kalıntıların bulunduğu tahmin edilmekte olup surlar içinde sular altında kalan bir şehrin varlığı düşünülmektedir.







Elazığ İlimizde saymakla bitmeyecek tarihi eserler arasında Kurşunlu Camii (1738-1739) ibadete açıktır, Alacalı Camii (1202-1204) Harput Müzesi olarak kullanılmış olup ibadete açıktır, Arap Baba Mescidi ve Türbesi (1279-1280), Ahi Musa Mescidi ve Türbesi (1185), Meryem Ana Kilisesi (M.S. 179), Ağa Camii (1599), Fethi Ahmet Baba Türbesi (1313-1314), Masnu Baba Türbesi, Cemşit Hamamı, Çubuk Bey Anıtı, İzzet Paşa Camii, Kuyumcular Çarşısı, Bakırcılar Çarşısı, Hazarbaba Kayak Merkezi, Buzluk Mağarası, Gölan Kaplıcası ile Palu Kalesi Elazığ Şehrinin simgesi haline gelmiş yapıtlar olup gezilip görülmesi gereken yerlerin başında gelmektedirler.

Dünyada ender rastlanan ve yılda birkez çiçek açan “Ters Lale” çiçeğinin yetiştiği Elazığ’ı görmeniz, Elazığ ağzıyla “Lilov ne kadar sizi özlemiştik. Eyi ettinizde geldiz. Biraz tez tez gelin. Gelmişken oturadık, iyi kalmışez uğur ola” diyerek yöreye ait otantik yemeklerini de tadmanız dileklerimle.







CENGİZ BABAEREN
cengizbabaeren@cosmoturk.com


CENGİZ BABAEREN
YAZARA E-POSTA GÖNDER

 

Diğer yazıları liste halinde görmek için tıklayın >

Favorilerinize ekleyinAnasayfaya dönPaylaşın
cosmoturk önerisi
GÜNLÜK FALINIZ
HAVA DURUMU
Anket
Aşk mı, Para mı?
Aşk
Para
>