>

SAĞLIKLI YAŞAM

Çikolata Mayalı Yiyecek ve İçecekler Migreni Tetikliyor

Migren kadınlarda üç kat fazla ortaya çıkıyor...
 
   
 
 
     

“Sıklıkla tek taraflı ve zonklayıcı, şiddetli bir baş ağrısı çeşidi” olarak tanımlanan migren, kadınlarda erkeklere nazaran üç kat fazla ortaya çıkıyor. Migrene bulantı ve kusmanın eşlik edebildiğini belirten uzmanlar, ayrıca sese ve ışığa karşı rahatsızlık hissinin de yoğun olduğunu ifade ediyor. Uzmanlar, stres, lodos, çikolata, mayalı içecek ve yiyecekler, uykusuzluk ve bazen aşırı uykunun migren ataklarını tetikleyebileceği uyarısında bulunuyor.

Migrene bulantı ve kusma eşlik edebiliyor


Migreni, “sıklıkla tek taraflı ve zonklayıcı, şiddetli bir baş ağrısı çeşidi” olarak tamamlayan Dr. Celal Şalçini, “Migrene bulantı ve kusma eşlik edebilir, ayrıca sese ve ışığa karşı rahatsızlık hissi de yoğun olur. Birkaç saatten birkaç güne kadar sürebilir ve günlük yaşam aktivitesini ciddi seviyede aksatabilir. Bazı insanlarda ağrı öncesi aura dediğimiz uyarı semptomları olabilir. Bunlardan en sık olanı görme bozukluğu, yüzün bir tarafında uyuşma, konuşma zorluğudur. Bazen de ‘sessiz migren” dediğimiz aura sonrasında migren atağının eşlik etmediği migren atakları da olabilir.” diye konuştu.

Migrenin sebepleri nelerdir?

Migrenin sebeplerine de değinen Dr. Celal Şalçini, “Migrenin esas sebebi bilinmemekle beraber genetik yük ile ilişkili olduğu aşikârdır. Stres, lodos, çikolata, mayalı içecek ve yiyecekler, uykusuzluk ve bazen aşırı uyku, parlak ışığa maruz kalma migren ataklarını tetikleyebilir.” uyarısında bulundu.

Kadınlarda daha fazla görülebiliyor


Migrende risk faktörlerinin başında aile öyküsü olması ve cinsiyetin olduğunu ifade eden Dr. Celal Şalçini, migrenin kadınlarda erkeklere nazaran üç kat fazla izlendiğini söyledi.

Rüzgâr ve iklim değişikliklerinin migren ataklarını tetikleyebildiğini kaydeden Dr. Celal Şalçini, “Tam sebebi bilinmese de basınç değişiklikleri beyindeki reseptörleri etkilediği düşünülmektedir.” dedi.

Migrenin iki çeşit tedavisi bulunuyor

Migrenin sıklığı ve şiddetine bağlı olarak iki çeşit tedavisi olduğunu belirten Dr. Celal Şalçini, “Birincisi atak tedavisi dediğimiz ağrı olunca verilen tedavi, ikincisi de ağrı olmadan her gün kullanılacak profilaksi dediğimiz koruyucu tedavisi. Bu tedavinin zorluğu, ağrı olsun olmasın hastanın her gün ilaç kullanmasının gerekmesidir. Koruyucu tedavi esnasında atak tedavisi de yapılmaktadır. Son zamanlarda monoklonar antikor içeren tedaviler de başarı göstermektedir.” diye konuştu.



 

Favorilerinize ekleyinAnasayfaya dönPaylaşın
cosmoturk önerisi
GÜNLÜK FALINIZ
HAVA DURUMU
Anket
Aşk mı, Para mı?
Aşk
Para
>