>

KÖŞE YAZILARI | GÜNEŞ BAYRAK

Pollyannacılık

En kötü durumlarda bile durumu pozitif olarak görebiliyor ya da gösterebiliyoruz. (Güneş Bayrak)
 
   
 
 
     

Bizlerin en önemli özelliklerinden birisi olayları olduğu gibi değil de farklı yorumlayabilmemizdir. En kötü durumlarda bile durumu pozitif olarak görebiliyor ya da gösterebiliyoruz. Bununla ilgili belki de herkesin başına gelmiş olan kısa bir hikâye anlatmak istiyorum. Hatta herkesin başına birkaç kez de gelmiş olabilir.



Eda ile Mert birbirlerini çok seviyordu. Fena da gitmeyen bir ilişkileri vardı. (Bunu kızın ağzından dinlediğimiz için aslında Eda, Mert’i çok seviyordu. Ancak Mert’in sorumsuz (daha çok anlaşılmayan )davranışları, belki de duygularını tam olarak ölçememesinden dolayı biten ilişkilerinin ardından öfkeli olan Eda, yine de görüşmeye devam eder Mert ile. Sonuçta çok yakın oturmaktadırlar ve çok fazla ortak arkadaşları vardır. Buraya kadar her şey normal tabii… Eda’nın patlama noktası Zeynep’in nişanında oldu. Her yerde her etkinlikte yanında biten Mert’i artık görmek istememesi yüzünden kısa bir tartışma yaşadılar ve uzunca süre hiç görüşmediler. O dönem ben dahil herkesin yorumu;Mert bunu hak etmişti şeklinde oldu.. Hem senin yanından ayrılmıyor hem de kaçıyor..Hiç net olamadı sana karşı..gibi cümlelerle Eda’nın içini rahatlattık rahatlatmasına da..Göremediğimiz şeyler vardı..Geçenlerde Mert ile karşılaştım sohbet edip kahve içtik..O günler açıldı. Güldük geçmişte kaldığı için. Dayanamadım sordum, hem Eda’dan kaçtın hem de kızın yanından ayrılmadın diye..Cevap biz kızlarda hep olan ve değişmeyecek Pollyanna bakışımızı değiştirmeye değerdi..Mert hep Can ile gelirdi..Bu duruma yorumumuzda “tek başına gelemez tabii nasıl gelsin”di..Ama asıl geçerk Can’ın Eda’nın en yakın arkadaşı Melis’e olan aşkıydı. Ki bunu kıza söylemiş olmasına rağmen geyik yapmış, inanmamıştık. Aslında bütün mekanlara götürülen Mert, ( ki biz bunu kendi aramızda Mert seni sevdiği için geliyor diye yorumlamıştık :) )Eda için değil yakın arkadaşı Can için sürüklenerek gelen bir arkadaştı…Tamam bu hikaye biraz karşık belki ama bu durumda hangi kız arkadaş “senin için gelmek istese senin yanına gelir” ya da “seni arar yorumunu” yapacak kadar gerçekçi olabilir ki..Üzmek, incitmek istemeyişimizden bu iyi kalpli, görmezden gelen hallerimiz ama artık biraz kendimize gelsek de bu ve nice hikayeleri hatırlayarak, erkeklerin bize göre biraz daha net ve gerçekçi olduklarını görsek…O zaman eminim Eda daha az üzülür ve daha az zaman harcardı Mert için…



Bu yazıdan biz kızlara çıkacak kıssadan hisseler..Bir erkek istediğini direk söyler, bir davranışı farklı bir anlama gelmek için yapmaz…Bunu anlamamakta ısrarcıyız ama öyle…


GÜNEŞ BAYRAK
YAZARA E-POSTA GÖNDER

 

Diğer yazıları liste halinde görmek için tıklayın >

Favorilerinize ekleyinAnasayfaya dönPaylaşın
cosmoturk önerisi
GÜNLÜK FALINIZ
HAVA DURUMU
Anket
Aşk mı, Para mı?
Aşk
Para
>