>

KÜLTÜR-SANAT

Antalya’nın İlk Ödülleri Açıklandı!

Antalya Televizyon Ödülleri kapsamında yer alan Onur Ödülleri bu yıl Halit Kıvanç, Seyfi Dursunoğlu ve Can Akbel’e verilecek.
 
   
 
 
     

Televizyon izleyicilerinin yakından tanıdığı Kıvanç, Dursunoğlu ve Akbel’e ödülleri 27 Nisan Cumartesi günü Mardan Otel’de düzenlenecek ödül töreninde sunulacak.

Antalya Büyükşehir Belediyesi ve Antalya Kültür Sanat Vakfı (AKSAV) tarafından düzenlenen Antalya Televizyon Ödülleri, her yıl Türk televizyon sektörüne önemli katkılarda bulunmuş, halkın takdirini ve beğenisini kazanmış, toplumsal sorumluluk bilinciyle görev yapan kişi ve kurumlara onur ödülü sunuyor.

BEYAZ CAMIN ÖNCÜ SANATÇILARI

4. Antalya Televizyon Ödülleri’nin onur konuklarından Halit Kıvanç haber ve spor spikerliği yanında sunucu, gazeteci, yazar, yönetici olarak sayısız başarılara imza attı. 200’ün üzerinde ödülle ödüllendirilen Halit Kıvanç, radyo ve televizyon dünyasının efsaneleri arasına adını yazdıran isimlerin ilk sıralarında yer aldı.

Seyfi Dursunoğlu, “Huysuz Virjin” tiplemesiyle kimsenin söyleyemediklerini söyleyerek büyük takdir topladı. Sahne şovlarındaki esprili tarzıyla, tabu olarak görülen birçok konunun üzerine gitmesi ününü ülkeden ülkeye yaydı. Dursunoğlu, 15 milyon TL tutarındaki mal varlığını Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği'ne bağışlayacağını açıklayarak, sosyal sorumluluk sahibi bir sanatçı olarak belleklerdeki yerini aldı.

Haber spikerliğinin duayen ismi Can Akbel, televizyon dünyasında ilklere imza atan bir başka isim. Televizyon haberciliğinde özgün bir yere sahip “Güne Bakış” programıyla izleyiciyi uzun yıllar TRT ekranlarına kilitleyen Can Akbel, Bahçeşehir ve Kadir Has Üniversiteleri Radyo-TV Sinema Bölümlerinde öğretim görevlisi olarak deneyimlerini genç nesillere aktardı.

Beyaz camın üç ustası, televizyonun gelişimindeki bu öncü rolleri dikkate alınarak Antalya Televizyon Ödülleri tarafından onur ödülüyle taçlandırıldı.

HALİT KIVANÇ: SPİKERLİK DENİNCE O HATIRLANIR


Sunucu ve yazar Halit Kıvanç, 1925 yılında İstanbul’da doğdu. Fatih İlkokulu’nu, Pertevniyal Lisesi’ni, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni bitirdi. İstanbul Adliyesi’ndeki iki yıllık yargıç adaylığından sonra, kısa bir süre (şimdi Batman’ın ilçesi olan) Kozluk’ta yargıçlık yaptı. İstanbul’a dönünce, avukatlığı denedi ve sadece üç duruşmada avukatlık cüppesini giydi.

Sonrasında, üniversite öğrencisi iken başladığı gazetecilik, tek mesleği oldu. Türkiye’nin önde gelen gazetelerinde sorumlu yazı işleri müdürü, köşe yazarı, mizah yazarı, spor yazarı olarak çalıştı.

Gazeteciler Cemiyeti’nde, Gazeteciler Sendikası’nda yönetim kurulu üyeliklerinde bulundu. Türkiye Spor Yazarları Derneği’nin asbaşkanlığını yaptı.

İlerleyen yıllarda sunuculuk alanında da çalışmaya başladı. Giderek ‘’mikrofon’’, sonra da ‘’kamera’’, “daktilo’’nun önüne geçti. Sunuculuk ve spikerlik, önde gelen mesleği oldu. Ancak yazarlığı hiç bırakmadı. Gazetede devamlı çalışmasa da yazmaya devam etti. Bir yandan da kitap yazmayı hızlandırdı. Bugün 30’u aşın kitabı var.

Gerek yazar, gerekse sunucu olarak 200’ü aşkın ödül kazandı.

Bu arada dünyaca ünlü yayın kuruluşu BBC’den aldığı teklifi kabul etti ve bir yıla yakın süre Londra’da BBC Türkçe Servisi’nde spikerlik yaptı. Maç spikeri olarak dünyanın çok köşesinden, önce radyoda, sonraki yıllarda da TV’de maçları anlattı.

İlklerin sanatçısı olarak isim yaptı. İlk sunucu’’lardan biri olarak tanındı. İlk yarışmayı sundu, yurt dışına ve de yurt dışından ilk TV naklen yayınlarında görev üstlendi. 10 dünya kupasını Türk sporseverlere nakletti.

Gazeteci veya sunucu olarak dünyanın pek çok ülkesine gitti, yabancı radyo ve TV’lerde program yaptı, oturumlara katıldı.

1954’te eczacı Bülbin Tokatlı ile İzmir - Karşıyaka’da nişanlandı, 1955’te evlendi. Bir yıl sonra baba olma mutluluğuna erişti. Oğlu Ümit Kıvanç yazarlık ve gazetecilik yanında belgeselleriyle de başarılı işlerin yaratıcısı olarak isim yaptı.

2005, Halit Kıvanç için mutluluk dolu bir yıl oldu. Hem evlilikte 50’nci yıldönümünü kutladı, hem de ‘’Mikrofonda 50 Yıl’’ kutlamasına imza attı. Büyük sanat kuruluşu POPSAV’ın girişimiyle Lütfi Kırdar Kongre Sarayı’nda gerçekleşen ve pek çok ünlü sanatçımızın katıldığı “Halit Kıvanç’ın 50. Yılı’’ gecesi, her yönden muhteşem oldu.
Kıvanç bugün de TV’de program hazırlıyor ve sunuyor, radyoda her hafta programı var, sahne sunuculuğu da yapıyor ve kitap yazmaya devam ediyor.

ÇAĞDAŞ YAŞAMIN HUYSUZ VİRJİN’İ SEYFİ DURSUNOĞLU

1932 yılında Trabzon'da doğdu. Deniz Lisesi'ni bitirdikten sonra İngiliz Filolojisi bölümünde gördüğü eğitimi yarıda bırakarak Sosyal Sigortalar Kurumu'nda memur olarak çalışmaya başladı. 18 yıl SSK'da devlet memurluğu yaptıktan sonra işinden ayrıldı ve 1970'te “Huysuz Virjin” olarak sahneye çıkmaya başladı.

İzmir Fuarı'nda sahneyi Türkiye'nin en büyük solistleriyle paylaştı. Seyfi Dursunoğlu, Huysuz Virjin karakteriyle en büyük sıçramayı TRT'de Öztürk Serengil'in yarışma programına katılarak yaptı.

Türkiye'de herkesin tek kanalı seyrettiği bir dönemde, Huysuz Virjin'in Öztürk Serengil'e verdiği esprili cevapları gördükten sonra herkes ondan bahsetmeye başladı. Seyfi Dursunoğlu, Huysuz Virjin tiplemesiyle kimsenin söyleyemediklerini söyleyecek güce ulaştı. Esprili tarzıyla tabu olarak görülen birçok şeyin üzerine gitmesi ve sahne şovlarıyla ünü ülkeden ülkeye yayıldı.

1970'lerde bir kanto plağı yaptı. Pek çok ülkede sahne alan Dursunoğlu, “Popstar Türkiye” yarışmasının ikinci sezonunda İbrahim Tatlıses, Garo Mafyan ve Deniz Seki gibi şarkıcı ve sanatçılarla birlikte jüri üyeliği yaptı.

2007 yılında Radyo Televizyon Üst Kurumu (RTÜK) tarafından programının yayınlandığı televizyon kanallarına dolaylı olarak baskı yapıldığı ve sansür uygulandığını gerekçe göstererek Huysuz Virjin'i artık canlandırmayacağını açıkladı.
2012'de Show TV'de yayınlanan “Huysuz'la Dans Eder misin?” programını sundu.

2012 yılında Star TV'de yayınlanmaya başlayan, “Benzemez Kimse Sana” adlı yarışmada jüri üyeliği yaptı. Programın final bölümüne son kez Huysuz Virjin olarak karşımıza çıkan Dursunoğlu, kantoya son noktayı koyduğunu bildirdi.
15 milyon TL tutarındaki mal varlığını Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği'ne bağışlayacağını açıklayarak toplumun büyük beğenisini kazandı.

HABER SPİKERLİĞİNDE ÖNCÜ İSİM: CAN AKBEL

1934 yılında İzmir’de doğan Can Akbel, ilk, orta ve lise tahsilini Ankara’da yaptı. 1953-1954 yıllarında Ankara Radyosu’nda spiker olarak işe başladı. Ankara Hukuk Fakültesi’nde öğrenim görürken, sürdürdüğü spikerlik görevinin cazibesine kapılarak, bu mesleğin eğitimini almak amacıyla Almanya’ya gitti. Münster kentinde Kayzer Wilhems Üniversitesi’nde Publizistik Anabilim Dalı tahsilini yaptı. Dört yıllık öğrenimini başarı ile bitirerek fakülte tarafından bir yıl süreyle Batı Almanya Radyo-Televizyonu’na staj için gönderildi. Daha sonra Köln kentinde Federal Basın Dairesi, Almanya’nın Sesi Radyosu ve kurucusu olduğu WDR Türkçe Bölümü yayın müdürlüğü yaptı. Askerlik görevi için 1965’te Türkiye’ye döndükten sonra 1968 yılında deneme yayınına başlayan TRT Televizyonu’nda redaktör spiker olarak çalıştı. 1999 yılı Kasım ayında emekli oldu. Daha sonra Bahçeşehir Üniversitesi ve Kadir Has Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde Radyo-TV Sinema Bölümü’nde öğretim görevlisi olarak deneyimlerini genç nesillere aktardı.
 

Favorilerinize ekleyinAnasayfaya dönPaylaşın
cosmoturk önerisi
GÜNLÜK FALINIZ
HAVA DURUMU
Anket
Aşk mı, Para mı?
Aşk
Para
>